Benim babam kendi büyükbabasına karşı gelmişti, neredeyse evlatlıktan reddedilme noktasına kadar, çünkü bizi okutmaya karar verdi. dördümüzü birden. | TED | كان والدي في نزاع مع جده، إلى نقطة كادت أن تصل إلى الحرمان من الإرث، لأنه قرر أن يعلمنا نحن الأربعة. |
Tüm buruna sahip olan Benim babam, ev de dahil. | Open Subtitles | إن أبي هو الذي يمتلك هذا بالكامل بالإضافة للجهة البحرية |
Kimi insan protestan, kimisi katolikti Benim babam ise hurdakolikti. | Open Subtitles | بعض الرجال معمدون، وآخرون كاثوليك، أبي كان مهووساً بسيارته |
Benim babam süperdi valla. | Open Subtitles | حسناً، والدي هو الأفضل لقد كان يرسل لي واحده من هذه البطاقات البريديه |
Benim babam bile olabilir yani, kendi babamı hiç tanımadığımdan. | Open Subtitles | ،يمكنه ايضاً أن يكون أبي لم أقابل الرجل من قبل |
- Bence harika. - Benim... Benim babam var. | Open Subtitles | ـ يبدو هذا رائعا لي ـ لدي أب لا يوجد احد هنا |
Babamın gerçekten Benim babam olmadığı sonucuna ulaşmadan önce mi? | Open Subtitles | أستنتج قبل التأكد من الحقائق أن والدي ربما ليس في الواقع والدي ؟ |
-İşte Benim babam. Hep süprizlerle doludur. Şey... | Open Subtitles | ـ مفاجئة ـ هذا هو أبى ،ملئ بالمفاجئات دائما |
Bak Benim babam da orada vurulmuş halde yatsaydı... | Open Subtitles | استمع، لو كان والدي ممدّد بالداخل مُصاب بطلق ناري |
O sen olamazdın. Benim babam değildi. O hasta ruhlu biriydi. | Open Subtitles | لم يكن هذا أنت بل كان والدي أحد المختلين عقليا |
Tüm buruna sahip olan Benim babam, ev de dahil. | Open Subtitles | إن أبي هو الذي يمتلك هذا بالكامل بالإضافة للجهة البحرية |
Benim babam da şu iki kavram arasında duranlardandı: Biz ve Kaos. | Open Subtitles | أبي هو واحد من الرجال الذين يقفون بننا و بين الفوضى |
Çünkü Benim babam küçükken bana çok sert davranırdı. | Open Subtitles | لكن هذا لأن أبي كان قاسياً معي عندما كنت صغيراً |
Seni iyi hissettirecekse eğer, Benim babam da görünmezdi. | Open Subtitles | حسناً ،إذا كان هذا سيجعلك تشعر بشعور جيد في الحقيقة أبي كان مخفي |
Şayet buraya Benim babam gelmiş olsaydı bu cam da engelleyemezdi beni. | Open Subtitles | إذا كان والدي هو من جاء إلى هنا لم يكن هذا الزجاج يستطيع إيقافي منه |
Benim babam çocuklarıyla uçurtma uçuracak türden bir adam değildi. | Open Subtitles | .. أبي لم يكن ذلك الشخص الذي يطير الطائرات مع أبنائه |
Ona Benim babam olmadığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرته ليس لدي أب |
Benim babam ve sonra onun babası ve onunki her zaman bu köprüyü koruyan silahlı adam bulundururlardı. | Open Subtitles | أتعلم أن والدي ومن ثم والده من قبله وهكذا دائماَ ظلوا مدججين بحراسة مسلحة على هذا الجسر طوال الوقت |
- Sürpriz. Benim babam bu işte. Daima sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | ـ مفاجئة ـ هذا هو أبى ،ملئ بالمفاجئات دائما |
Öyle demeyin, Usta. Siz Benim babam sayılırsınız. | Open Subtitles | لا تقل هذا يا معلمي أنت أقرب ما يكون إلى أب لي |
Benim babam da nalbanttı. Ama bu ben de nal çakabilirim demek değil. | Open Subtitles | . أبى كان حداد . هذا لا يعنى بأننى يمكن أن أصنع حدوة حصان |
imam gibi müttefiklere Hırvatistan'da Lezbiyen bir gruba şarkı sözü yazan bir baba gibi müttefiklere, bir tabuyu onurlandırıp geri çekilen o polis gibi müttefiklere, Benim babam gibi müttefiklere, kardeşine yardım edemedi ama üç kızının da rüyalarının gerçek olmasına yardımcı oldu. | TED | حلفاء مثل الإمام, حلفاء مثل الأب الذي يكتب الآن الأغاني لفرقة من السحاقيات في كرواتيا, حلفاء مثل الضابط الذي إحترم حرمانية شئ و تراجع. حلفاء مثل أبي, الذي لم يستطع مساعدة أخته, ولكنه ساعد بناته الثلاثة ليلاحقن أحلامهن. |
"Benim yasamım, sana ait olur, Benim babam". | Open Subtitles | "أبي حياتي ملكاً لك" |
En azından Benim babam sinirlendiğinde, buz kıracağıyla insanları delmiyor. | Open Subtitles | على الأقل حين يغضب أبي لا يطعن الناس بكسارة الثلج |
Ama Benim babam gangster değil. | Open Subtitles | من رجال العصابات الأغنياء أبي ليس رجل عصابات |
Meredith, o Benim babam, tabi ki onu seviyorum, ama bunu bir sır olarak saklamamızı istemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ميريديث , أنه أبي و أنا أحبه بالطبع و لكن لا تفكري أننا يجب أن نحتفظ بهذا كسر |