Birleşme dönemindeki bir yusufcuk gibisin ve benim gibi yaşlı bir karakurbağası.. | Open Subtitles | أنت ايتها التنين الطائر . .. اتقبلين التزوج من ضفدع عجوز مثلي |
Birleşme dönemindeki bir yusufcuk gibisin ve benim gibi yaşlı bir karakurbağası.. | Open Subtitles | أنت ايتها التنين الطائر . .. اتقبلين التزوج من ضفدع عجوز مثلي |
benim gibi yaşlı bir Eisbiber'dan daha iyi örnekler vardır. | Open Subtitles | هناك الكثير من العينات الأخرى أفضل من شخص عجوز مثلي |
"Sanırım benim gibi yaşlı bir hırsız için fazla üzülmezler... | Open Subtitles | بروكس كان هنا أشك أنهم سينزعجوا بخصوص لص عجوز مثلى |
benim gibi yaşlı bir kadını hatırlamıyorsunuzdur herhâlde. Buradaki masalarda oynar mısınız çok? | Open Subtitles | ربما لا تتذكر امرأة عجوز مثلى هل تلعب القمار هنا ؟ |
Yüce Tanrı artık benim gibi yaşlı bir adamla ne yapsın ki. | Open Subtitles | اعتقد انه لانفع لرجل عجوز مثلي في هذه الحياة |
Eğer benim gibi yaşlı bir kadın kıçını hareket ettirebiliyorsa eminim siz de ettirebilirsiniz. İşte bu. | Open Subtitles | إن استطاعت أمرأة عجوز مثلي تحريك نفسها فأنا واثق أنك يمكنك أيضاً |
benim gibi yaşlı bir aptal için bir kadının bu işi yaptığını görmek kolay bir şey değil ama sen iyi bir polissin. | Open Subtitles | انظري، ليس من السهل لرجل عجوز مثلي ان يرى امرأة تعمل عمله، لكنكِ شرطية جيدة فعلاً. |
Konu insan hayatını uzatmak olduğunda benim gibi yaşlı bir adam bile bilgilerini güncellemek durumunda kalıyor. | Open Subtitles | عجوز مثلي يحاول متابعت كل السبل التي تحاول الإمداد في عمر اليشر |
Sana benim gibi yaşlı birinin karşısında dayanacak kadar bir şeyler öğretebilmiş miyim göreyim. | Open Subtitles | دعني أرى إذا علّمتك بشكل كاف لمواجهة رجل عجوز مثلي |
benim gibi yaşlı bir ibnenin böylesine yakışıklı biriyle nasıl dost olduğunu merak ediyor olmalısın? | Open Subtitles | لابد انك تتسائل كيف لعليل عجوز مثلي لشاب وسيم مثله؟ |
Çünkü öyle değilse, ön taraftan uyarı olmadan girmezdiniz ve benim gibi yaşlı bir adamı tutuklamazdınız, değil mi? | Open Subtitles | لأنه غير ذلك، ماكنتما لتقتحما المكان بدون مذكرة تفويض ومضايقة رجل عجوز مثلي أنا صحيح؟ |
Ah canım, senin hayatın benim gibi yaşlı bir adam için çok şaşaalı kalıyor. | Open Subtitles | عزيزتي، حياتك جيدة التألق على رجل عجوز مثلي |
Ancak ben o çocuğun benim gibi yaşlı birini çok ama çok kötü bir yerden kurtardığına şahit oldum. | Open Subtitles | ولكن بالطريقة التي أراها، هذا الفتى أنقذ رجلٌ عجوز مثلي في مكانٍ شاق جدًا. |
benim gibi yaşlı bir Polonyalı kadınla ne yapacaksın? | Open Subtitles | ما حاجتك إلى امرأة بولندية عجوز مثلي ؟ |
benim gibi yaşlı bir kadını hatırlamıyorsunuzdur herhâlde. Buradaki masalarda oynar mısınız çok? | Open Subtitles | ربما لا تتذكر امرأة عجوز مثلى هل تلعب القمار هنا ؟ |
benim gibi yaşlı bir kadına ihtiyaçları yok. Amerika beni alırsa bırakırlar. | Open Subtitles | انهم لا يريدون سيدة عجوز مثلى هنا سيسمحون لى بالذهاب لو قبلتنى امريكا |
Sanırım benim gibi yaşlı bir hırsız için fazla üzülmezler. | Open Subtitles | أشك انهم سيثيرون ضجة على رحيل محتال عجوز مثلى |
"Sanırım benim gibi yaşlı bir hırsız için fazla üzülmezler... | Open Subtitles | أشك انهم سيثيرون ضجة على رحيل محتال عجوز مثلى |
Yine aynı şekilde, bir gün .sen de benim gibi yaşlı bir adam olacaksın ve genç bir adama senin nasıl hayatın sana sunmuş olduğu ekşi bir limonu lezzetli bir limonataya çevirdiğini anlatacaksın. | Open Subtitles | يعجبني التفكير انه يوماً ما ستكون عجوز مثلى تأخذ اذن رجل يافع وتفسر له |
benim gibi yaşlı bir adamla güvende olacağını biliyor. | Open Subtitles | تعرف أنها ستكون بأمان مع رجل عجوز مثلى |