"benim için büyük" - Translation from Turkish to Arabic

• كبيرة لي
• من دواعي
• عظيمة لي
• يساوي الدنيا
• مربح لي
• كبير بالنسبة لي
• كبيرة بالنسبة لي
• كبيرة من اجلي
• عظيم لي

Hamileyim ve evli değilim. Bu Benim için büyük bir problem.
إنني حامل وعزباء ويسبب هذا مشكلة كبيرة لي

Benim için büyük bir adım. Bekar kadınlar için küçük bir adım.
خطوة واحده كبيرة لي خطوة واحده صغيرة للنساء العازبات

Tüm zamanların en büyük Brezilyalı müzisyenlerinden birini sahneye çağırmak Benim için büyük onur.
إنه من دواعي سروري أن أرحب على المسرح واحداً من أعظم موسيقيي البرازيل على الإطلاق

Bak, bu Benim için büyük bir fırsat ve iyi gitmesini istiyorum.
هذه فرصة عظيمة لي وأريد الأمور تسير على مايرام

Len'in yüzüğünü bulmuş olmanız Benim için büyük bir anlam taşıyor, ama başka bir şey bulamamışsınız.
"عثوركم على خاتم "لين يساوي الدنيا وما فيها ..ولكنكم لم تعثروا على أي شيء اخر

Bir insan evladı bulup da tur attırmak Benim için büyük mutluluk.
أيّ وقت أجول فيه مع إنسان رفيق هو مربح لي

Dünyadaki biyoçeşitlilik merkezlerinden bir tanesi olan, Hint Okyanusu'ndaki Mascarene Adaları'nda çalışıyor olmak Benim için büyük bir ayrıcalık.
إنه لشرف كبير بالنسبة لي العمل بإحدى أغنى مناطق التنوع البيولوجي بالعالم: جزر ماسكارين بالمحيط الهندي.

- Evet Paris Benim için büyük bir fırsat.
آانا نعم , باريس استراحة كبيرة بالنسبة لي

Esteban, Benim için büyük bir riske girmeni istiyorum.
استيبان، أطلب منك أن تحمل مخاطرة كبيرة من اجلي

Sizi evimde agirlamak Benim için büyük bir onurdur Peder Lorenzo.
هو شرف عظيم لي أن تكون في بيتي أيها القديس لورينزو

Ki bu Benim için büyük üzüntü kaynağı ama resimler annemin olayı.
وهو مصدر تعاسة كبيرة لي, لكن والدتي هي من وضعت الصور

Bu benim için... büyük bir sene oldu, pek çok yükselişler, pek çok düşüşler, pek çok da süprizler.
هذه كانت سنة كبيرة لي مليئة بالنجاحات ، مليئة بالاخفاقات مليئة جداً بالمفاجأت

Hayır, her sabah uyandığımda yanı başımda olduğunu bilmek Benim için büyük rahatlık.
لا، أن أستيقظ كل صباح على علم بوجودكِ يعد راحة كبيرة لي

Bu şovu yönetmek Benim için büyük bir fırsat ve hiçbir şeyin bunu mahvetmesini istemiyorum.
...اخراج هذا العرض هو فرصة كبيرة لي ولا اريد اي شيء يفسده...

Sue'yla Benim için büyük bir adιm.
انها خطوة كبيرة لي ولسو

Bu Benim için büyük fırsat.
هذه فرصة كبيرة لي.

Bu yılın aktivist ödüllerini sunmak Benim için büyük bir onur. - Selam. - Selam.
إنه من دواعي الشرف أن أمثل هذه الجائزة الفخرية سأحضر مفاتيحي

Benim için büyük zevk.
أتعلم ، ما كان عليك فعل هذا هذا من دواعي سروري

Konuşmamı bitirmeden önce, Benim için büyük bir zevk ki, oral sınavlarını başarıyla geçen birini tanıdım, her zaman sınıfın başını çekiyordu, büyük bir onurla
و لكن قبل أن أنهي من دواعي سروري أن أشكر انسانة تفوقت بامتحاناتها الشفهية دائماً كانت في مقدمة الصف

Bunun Benim için büyük bir fırsat olduğunu anlamadığımı mı sanıyorsun?
هل تعتقدي بأنني لم أفهم بأن هذه فرصة عظيمة لي .. ؟ اذا لماذا تخليتِ عنها ..

Evet, özellikle partner olmak istiyorsam Benim için büyük bir fırsat.
نعم انها فرصة عظيمة لي, لاسيما اذا كنت اريد ان اجلب شريكاً

Gidişim Benim için büyük bir rahatlama olacak ve halk için de büyük bir kayıp olmayacak.
مغادرتي ستكون نجاحا كبير بالنسبة لي و ليست خسارة للمواطنون

Benim için büyük bir adım olur. İnkar etmenin anlamı yok.
ستكون خطوة كبيرة بالنسبة لي وليس هناك مجال للرفض

Bayan Donata, Benim için büyük planlarının olduğunu ve endişelenmememi söyledi.
السيدة دوناتا قالت لي أنها لديها خطط كبيرة من اجلي وأن لا أقلق

Bu yüzden, şu an bunu size göstermek Benim için büyük bir mutluluk.
إذاً، أنه لشرف عظيم لي الآن أن أعرضه عليكم.