| Bunun senin için garip olduğunu biliyorum, çünkü benim için de çok garip. | Open Subtitles | أعلم أن هذا غريب بالنسبة إليك . لأنه غريب حقاً بالنسبة لي أيضاً |
| Buraya yanaşmış bir fırkateyn görürlerse benim için de kötü bir gün olur. | Open Subtitles | إذا رأوا تلك البارجة هُنا ، سيكون ذلك أمراً سيئاً بالنسبة لي أيضاً |
| - benim için de büyük bir değişim. | Open Subtitles | وهذا تغيير كبير لي , ايضاً 974 00: 39: 19,888 |
| Aynı zamanda, özürlülük tecrübesi geçirmiş bir insanı eğitmek benim için de daha kolay. | TED | ومن السهل بالنسبة لي أيضا أن أدرب شخصا ما خضع بالفعل لتجربة الإعاقة. |
| İlk kez birisini öldürdüğümde benim için de çok zor olmuştu. | Open Subtitles | هذا قاسى بالنسبه لى أيضاً. أول مره أرى فيها شخصاً يسقُط. |
| benim için de oldukça küçük düşürücüydü, o türden insanlarla uğraşmağa alışık değilim. | Open Subtitles | كان اذلالاً لي ايضا انا لست معتادة على التعامل مع أناس من صنفه |
| Yeni bir topluluk içine yerleşme ilk başlarda benim için de kolay değildi. | Open Subtitles | أتعلمين، لم يكن الأمر سهل علي أيضاً بالبداية الاستقرار في مجتمع جديد مجتمع؟ |
| Taşınmak benim için de büyük bir şey. | Open Subtitles | إنَّ فكرة الإنتقال مسألة كبيرة بالنسبة لي أيضاً |
| benim için de çok acayip. Ama bu benim. | Open Subtitles | إنه أمر غريب بالنسبة لي أيضاً و لكن هذا أنا |
| O gece benim için de harikaydı. O geceden beri, dünyanın en şanslı adamı oldum. | Open Subtitles | كان هذا رائعاً بالنسبة لي أيضاً أقصد انه منذ ذلك الوقت أصبحت أكثر الناس |
| Bence onlarla bağlantımız var. Bu benim için de bir masaldan fazlasını ifade ediyor. | Open Subtitles | أعتقد أننا متصلان أعتقد أنها أكثر من قصة بالنسبة لي أيضاً |
| -Bu benim için de eğlenceli değil. | Open Subtitles | هل تعرفين هذا ليس مرحاً بالنسبة لي أيضاً |
| - Rahat falan değilim, Terry. Panik yapmamak için oldukça çaba sarf ediyorum. Fakat bu benim için de bir çıkış yolu. | Open Subtitles | أنا أجد أنه من الصعب علي ألا أكون مذعوراً ولكن هذه الطريقة هي الحل بالنسبة لي أيضاً |
| Ve eğer sen değişebiliyorsan, belki benim için de bir umut vardır. | Open Subtitles | واذا كنتِ تغيرتي ربما هناك أمل لي ايضاً |
| Bu iş üzerindeyken benim için de hayal et olur mu? Ve altı tane silah. | Open Subtitles | أتمنى بعض الطلقات بالنسبة لي أيضا ومعها مسدس بستة طلقات |
| - Diğer tarafa dön, başımı döndürdün. - Evet, benim için de iyi olur. | Open Subtitles | اذهب فى الاتجاه الآخر ، لقد أصبتنى بالدوار هذا أحسن لى أيضاً |
| Çünkü benim için de zor oldu. | Open Subtitles | لأن الامر كان صعبا للغاية بالنسبة لي ايضا. |
| Çalıştığı aşırı zengin ailenin ve babamın gölgesinde büyümümek benim için de zordu. | Open Subtitles | وكان صعباً علي أيضاً وكان صعباً علي أيضاً حيث نشأت في ظل والدي وفي ظل العائلة الفاحشة الثراء التي عمل لديها |
| Bu benim için de acı verici ama kendi çukurunu kendin kazdın. | Open Subtitles | هذا أمر مؤلم بالنسبة لي كذلك ولكنك من فعل هذا بنفسه |
| Ve bunu anlamak zor, benim için de öyle, çünkü annem çok güzeldi. | Open Subtitles | وهذا صعب بالفعل حتى بالنسبة لي لأنأمي... كانت فائقة الجمال |
| benim için de sizi uğurlamak çok üzücü. | Open Subtitles | وبالنسبة لي, علي أي حال انا حزينة لمغادرتكم |
| Tatlım, bu senin için karmaşık bir durum biliyorum ama benim için de öyle. | Open Subtitles | لكنه صعب عليّ أيضًا أهو كذلك ؟ لأنني ظننت بأنه جعلكِ تحملين |
| Yani departmanım için kötü olan, benim için de kötü mü, teğmen? | Open Subtitles | حسناَ... اذا لم يكن في مصلحة القسم.. لن يكون في مصلحتي انا ايضاَ.. |
| Son birkaç haftanın benim için de hiç kolay geçmediği aklına gelmedi mi? | Open Subtitles | هل خطر لك أبداً أن الأسابيع القليلة الماضية كانت صعبة عليّ أيضاً ؟ |
| Bu demode değil. benim için de önemli. Mesela, evli olduğum tüm süre zarfında eşimi hiç aldatmadım. | Open Subtitles | هذا ليس بإسلوب قديم ، إنه مهم بالنسبة إليّ ، أيضاّ، أتعلم , طوال فترة زواجي ، لم أخادع زوجيّ. |
| benim için de sorun yoktu. Senin için de sorun olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | هذا كان دائماً مُريح بالنسبة ليّ لقد تصورت أنه مُريح لك أيضاً |