Burada benim resmim var. | Open Subtitles | نعم، هناك صورة لي في مخيم صيفي في مكان ما هنا. |
Evet, benim resmim yok ama burada köpek tasması var. | Open Subtitles | نعم، أعني، أنه لايوجد صورة لي, ولكني أرى أنك تملك طوق الكلب. |
Öyle ama ertesi gün, okul gazetesi çıktığında ilk sayfada, elimde pankartla benim resmim vardı üstünde de "Yirmi yaşındayım. | Open Subtitles | لكن في اليوم التالي, صدرت صحيفة الجامعة وكانت هنالك صورة لي في الصفحة الأولى, حاملاً لافتتي |
Bu benim resmim Neşe içindeyim. | TED | هذه صورة لي وأنا في منتهى السعادة. |
Yani benim resmim cips paketlerinin yaninda mi olacak? | Open Subtitles | اذن ستكون رسمتي بجانب كيس البطاطس المقرمشة ؟ |
Bu dergide benim resmim var. | Open Subtitles | هناك صورة لي بهذه المجلة |
benim resmim, bilardo oynarken. | Open Subtitles | إنها صورة لي العب البلياردو. |
William'ın evine gönderdiğin, mektupta neden benim resmim var? | Open Subtitles | .. لمَ توجد صورة لي في رسالة أرسلتيها لشقّة (ويليام)؟ |
Makalede benim resmim de olacak mı? | Open Subtitles | -هل سيضعون صورة لي مع المقال؟ |
Bu benim resmim. | TED | انها صورة لي |
benim resmim mi? | Open Subtitles | صورة لي ؟ |
İçinde Rip ve benim resmim var. | Open Subtitles | بالداخل صورة لي ولـ(ريب)... |
Bu da benim resmim. | Open Subtitles | هذه رسمتي |