"benlik" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذات
        
    • النفس
        
    • نوعي
        
    • للذات
        
    • طبعي
        
    • مناسبة لى
        
    • لنفسية
        
    Gerçek olan durum, ayrı olmak. Ve bebekliğin bir noktasında benlik fikri biçimlenmeye başlıyor. TED ما هو حقيقي هو التفرد. وفي وقت معين من الطفولة المبكرة، تبدأ فكرة الذات في التشكل.
    Ve bu benlik, sosyal dünyamızda yönümüzü bulduğumuz aracımıza dönüşüyor. TED وهذه الذات تصبح وسيلة لنتقل بها في عالمنا الاجتماعي.
    İşte, büyürken yaşadığım, benlik ve kimlikle olan tüm bu etkileşim benim için çok zordu. TED مبدأ التفاعل هذا بين الذات والهوية كان جدا صعب بالنسبة لي حينما كنت أصغر.
    Psikologlar, eşcinselliğin sebebini benlik-alt benlik çatışması ya da... baskın annenin etkisi olarak. gösteriyorlar ama bunlar saçmalık bence. Open Subtitles حسناً، أعرف بأن أطباء النفس يعتقدون بأن الشذوذ الجنسي ينجم عن الصراع بين الهوية والذات أو بعض الأمهات المسيطرات
    Bu esrar piposu tam benlik. Open Subtitles هذا نوعي المفضل من الغليون الخاص بتدخين الحشيش
    - benlik, senin bu kadar küçük bir yüzdense tatlım... - Evet. Open Subtitles لا, إذا كان هذا المفهوم للذات هو مجرد نسبة صغيرة منك ياحبيبي
    Bu tam benlik bir hareket. Open Subtitles هذا بالكامل طبعي
    Dünyaya çıkarmaya çalıştığım benlik, tekrar tekrar reddedilmişti. TED الذات التي حاولت أن أقدمها للعالم كانت تجابه بالرفض مرة تلو الأخرى.
    Çünkü benlik, uymayı sever, kendisinin tekrarlandığını görmeyi, ait olmayı. TED لأن الذات ترغب دائما في أن تتواءم، أن ترى نفسها مكررة فيما حولها، أن تنتمي.
    İnsan olmanın temel gerçeği, bazen benlik kavramı ortadan kayboluverir. TED إنها فقط حقيقة جوهرية حول كوننا بشر حول أنه في بعض الأحيان تبدو الذات وكانها تذوب.
    benlik algısı bu "ben"im, şu bana ait diye düşünürken kendi kendisini bağlar ve Büyük Öz'ü unutur. Open Subtitles عندما يكون مفهوم الذات هذا هو انا وهذا هو لي يكون قد ربط نفسه ونسي النفس العظيمة
    Genelde, zaman içinde benlik çalıştıkça sağlıklı ruha uyum sağlamaya başlar, ve eğer benliklerden biri yok olursa, o zaman diğeri gelip onun yerini alabilir, ve... Open Subtitles حسناً ، عموماً المريض العقلي الصحيح بدنياً يمكنه أن يحتمل أكثر من ذات في نفس الوقت وإذا ماتت إحدى الذات
    Tabii , onlar ... onlar almak için büyük bir konum istenmeyen benlik saygısı kurtulmak , insanları yabancılaştırmak , bunun gibi şeyler. Open Subtitles ّ كان له دورا عظيم فى التخلص من احترام الذات الغير مرغوب فيه تنفير الناس,اعنى اشياء من هذا القبيل
    Gördüğünüz üzere çalışmalar, eğlence amaçlı rekabet ortamlarının benlik duygusunu sabote ettiğini göstermiştir. Open Subtitles أترى ، دراسات أظهرت أن تخريب إحترام الذات يأتي بتحويل النشاطات الترفيهية إلى ساحة معركة
    Ve bir rolü oynadığım zaman başka bir benliğin içinde yaşarım ve ona bir süre için yaşam veririm. Çünkü benlik geçici olarak durduğunda ayrıştırıcılık ve yargılama da durur. TED عندما أمثل دورا، أجعل ذاتي منزلا لذات أخرى، وأهبها الحياة لفترة ما. لأن الذات عندما تتوقف يتوقف أيضا الانقسام والحيرة والانتقاد.
    İlkel benlik paramparça olduğunda kendisini tamamlayacak bir şey arar. Open Subtitles حين تتهشّم النفس البدائيّة، تمدّ يدها بحثاً عمّا يكملها ثانيةً
    İlkel benlik paramparça olduğunda kendisini tamamlayacak bir şey arar. Open Subtitles حين تتهشّم النفس البدائيّة، تمدّ يدها بحثاً عمّا يكملها ثانيةً
    Hakkın var. Tam benlik bir iş. Open Subtitles تبدو مهمة صالحة هذه نوعي المفضل من المهمات
    Stowaway tam benlik bir yermiş gibi geldi. Open Subtitles يبدوا بأن ستواوي هو نوعي من الأماكن
    Onsuz bir dünya yok, benlik yok, hiçbir şey yok. TED فبدونه، لن يكون هناك وجود للعالم، ولن يكون هناك وجود للذات ، ولن يكون هناك أي شيء إطلاقًا.
    Bu tam benlik bir hareket. Open Subtitles هذا بالكامل طبعي
    Pek benlik değil. Üzücüden ziyade bunaltıcı bir durum. Open Subtitles هذه ليست مناسبة لى ، هذه كئيبة اكثر من انها محزنة
    Anımsayan benlik için, iki haftalık bir tatil nadiren bir haftalık tatilden daha iyidir çünkü bu durumda ilave yeni hatıralar pek oluşmaz. TED بالنسبة لنفسية الذكرى، فان عطلة الأسبوعين بالكاد أفضل من عطلة أسبوع واحد لأنه لا توجد ذكريات جديدة لتضاف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more