"bense" - Translation from Turkish to Arabic

    • و أنا
        
    • أما أنا
        
    • بينما أنا
        
    • أمّا أنا
        
    • و انا
        
    • وأنا كنت
        
    • وها أنا
        
    • لكن انا
        
    • هلاكِكُم أنا
        
    • وسأكون عالق
        
    • وأنا أريد
        
    • وأنا لم
        
    • و ربما أتوّهم مّا
        
    • و رقدت فى
        
    • أما بالنسبة لي
        
    Bense neredeyse her şekilde senden daha başarılı biri olacağım gidişat bu yönde. Open Subtitles و أنا سأظل أنجح منك دائماً في جميع النواحي و هذا هو الواقع
    Üç kişi daha öldü. Bense bir daha asla kardeşimi göremeyebilirim. Open Subtitles ،أكثر من ثلاثة أشخاص ماتوا و أنا قدّ لا أرى أختي
    Şimdi büyük bir editör olmuşsun Bense kendimi politikacılar için pazarlıyorum. Open Subtitles نعم ، أنت الآن محررٌ كبير أما أنا فأبيع نفسي للسياسيّين
    Bense diğer tarafa gideceğim. Muhtemelen cehennemi benim için yeniden açarlar. Open Subtitles أما أنا فسأذهب للمثوى الآخر، غالبًا سيعيدون فتح الجحيم خصيصًا لي.
    Onun çoğu kasları çalışıyor, Bense bütün gün rampalarla dolu bir eve kilitliyim. Open Subtitles ماذا يمكن أَن أَقول؟ وأطرافها سليمة بينما أنا ملتصقة بهذا الكرسى ومقيدة بالمنزل
    Bense aranan adam, polis ve sizi tanıyacak çok kişi demektir diyorum. Open Subtitles أمّا أنا فأراه مكاناً عامّاً ورجال مطلوبون وشرطة وشهود كثر للتعرّف عليكم
    O büyük bir terfi aldı, Bense birkaç ay önce işten çıkarıldım. Open Subtitles لقد حصلت لتوها على ترقية رائعة و انا سرحت قبل بضعة أشهر
    Sen yurtta yaşayan bir Candy Bense zengin avanak. Çekici bir kadın bile olmadığın halde seninle oynaştım mı? Ben mi? Open Subtitles و أنا الغني الذي يشفق عليكِ . لدي حاسة سادسة مميزة
    Ama gittikçe kolaylaşıyor. Çünkü o gittikçe zayıflıyor, Bense gittikçe güçleniyorum. Open Subtitles و لكن الأمر أصبح أسهل ، لأنها تصير أضعف و أنا أصير أقوى
    Bense ona avukat olacağını söylüyorum. Yoksa poposunu tekmelerim. Open Subtitles و أنا أقول انه سيصبح محامي و الا سأركل مؤخرته
    Bense pahalı ayakkabılarla işiyorum. Open Subtitles لكننى أهتم كثيرا خاصة و أنا أرتدى حذاءً غالى
    Sen profesyonellerler iş çevirmiş bir adamsın, Bense tam bir amatörüm. Open Subtitles أنت معتاد على العمل مع محترفين و أنا لست منهم، أنا هاوي
    Bazı insanlar beyzbol stadyumlarına maç izlemek için gider. Bense tasarım ilişkilerine bakmak için giderim. TED بعض الناس يذهبون إلى ملاعب البيس بول ليراقبوا المباراة أما أنا فأذهب لأرى علاقات التصاميم
    Bense hala bir bakir ve meteliksizdim Başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles أما أنا فكنت لا أزال بتولاً؛ وأعزب ومفلساً؛ لم يكن لديّ خيار آخر
    Bir kocası ve bir oğlu oldu. Bense hala bekliyorum. Open Subtitles و لديها زوج و ابن أما أنا فلا زلت أنتظر
    Oh, yeah,benim arkadaşlarımın hepsi 20 yaşında Bense sadece 12 Open Subtitles ولكن أصدقائى الآن فى العشرين من عمرهم أما أنا فمازلت فى الثانية عشر من عمرى
    Bense bazen kendimi karanlıkta kolsuz biriyle kol kola yürüyor gibi hissediyorum. Open Subtitles بينما أنا أشعر أحياناً أني أمشي في الظلام.. يداً بيد, مع شخص بلا يدين.
    Bense, zafere dogru yol aliyorum. Open Subtitles أمّا أنا على الجانب الآخر، ألعب لأتذوّق لذّة الإثارة اللذيذة للنصر
    - Bizim sadece üç günümüz vardı Bense birini harcadım. Open Subtitles و كان لدينا ثلاث ايام فقط و انا اخذت احدهم
    diyordu. Bense en çok ihtiyaç olanın temiz su erişimi olduğunu biliyordum. TED وأنا كنت أعلم أن ما يحتجنه أكثر هو الماء الصالح للشرب.
    Bense yemek siparişimi beklerken biri nasıl öldürülür onu öğreniyorum. Open Subtitles وها أنا هنا أتعلم كيف أقتل أثناء انتظارى وصول الطعام
    Bense, bir hata yaparak geleceğimi tehlikeye atmak istemiyorum! Open Subtitles لكن انا مش عايز أغلط غلطة تعرض مستقبلي للخطر
    Bense size kurtuluş vaad ediyorum. Open Subtitles ستبحرون إلى هلاكِكُم أنا أعرض عليكم الخلاص
    Bense, dünyanın en çirkin adamı menajerim Joe'yla pis bir dairede, kahrolası kumardan, hiçbir şey kazanamadığımız için mutsuz olacağım. Open Subtitles وسأكون عالق مع مديري في شقة قذرة اقبح رجل على الأرض متبجح تعيس لأن مراهنتنا لم تكن مربحة
    Bense bana ait olanları, yani vazomu, saatimi ve şömine siperimi istiyorum. Open Subtitles ، وأنا أريد ممتلكاتي الزهرية و الساعة و شاشتي
    Sen tüm bunları benim için yaptın, Bense sana hiçbir şey veremedim. Open Subtitles ولكنك قمت بكل هذا من أجلى وأنا لم أقوم لكِ باى شيء
    Bosver. Eminim senin isin basindan askindir, Bense kuruntu yapiyorumdur. Open Subtitles أعلم أنّكَ مشغولاً للغاية، و ربما أتوّهم مّا ببالي.
    Bense hastane yatağında, telefonun sesinden kaçamadan yatıyordum. Open Subtitles و رقدت فى فراش المستشفى لا أستطيع الحراك بسبب هذا الرنين
    Bense Londra'ya uğrayacağım. Open Subtitles أما بالنسبة لي سوف أسرع إلى مدينة لندن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more