"berbattır" - Translation from Turkish to Arabic

    • مريع
        
    • مقرفة
        
    • مريعة
        
    • مقيت
        
    • مقيتة
        
    • مقرفون
        
    • مقززة
        
    • فاشلون
        
    • وعلى الجليد
        
    • القُبح
        
    "Bak, evlat, ilkinin tadı hep berbattır ve sonuncusu da hep midemi bulandırır." Open Subtitles انظر يابني : الاول دائماً طعمه مريع والأخير دائماً يصيبني بالغثيان
    Yani, genelde ilk buluşmalar berbattır. Open Subtitles اعني أن اللقاء الأول دائما يكون مريع
    Çocuklar, yılbaşı gecesi berbattır. Open Subtitles يا اولاد .. ليله عشية رأس السنه في نيويورك مقرفة
    Tanı koyma konuşmanı yaparak kabuğundan çıkmış bulunuyorsun. Ne yazık ki, ilk seferler her zaman berbattır. Open Subtitles فاجئتينا بخطبتكِ التشخيصيّة الرائعة للأسف، دوماً أوّل مرّة تكون مريعة
    - Vatanseverler berbattır. Open Subtitles -برنامج باتريوت مقيت
    Eğer yalnızsan düğünler berbattır. Open Subtitles حفلات الزفاف مقيتة حين يكون المرء أعزب
    İnsanlar berbattır. Onlar berbattır. Open Subtitles الناس مقرفون هم مقرفون و انا لست مخطئا بذلك.
    Fridays, Salı günleri berbattır. Open Subtitles أيام الجمعة نوعاً ما مقززة في أيام الأربعاء
    Ve sorun şu ki çoğu insan çizim işinde berbattır ve hayal kırıklığı yaşatırlar bir şekilde yani yapabildikleri küçük iğrenç çöp adamdan öte değildir. TED و المشكلة هي أن كثير من الناس فاشلون في الرسم، و يحصلون على المتعة من هذا، نوع من، تعلمون، شخصيات كالعصاة ، و أشياء مريعة صغيرة التي صنعوها.
    Çok kötüdür ve yatakta da berbattır. Open Subtitles انه مريع و كان سيء في المعاشرة
    Çok kötü görünüyor, ergenler berbattır. Open Subtitles يبدو مريع, المراهقين هم الاسوء
    Yangınlar berbattır. Open Subtitles الحرائق شيئ مريع
    İkinci olarak, House'un mottosu "Hayat berbattır ve biz de içinde debeleniyoruz'u feyz aldığını bilmiyordum. Open Subtitles ثانيا, لم اظن انك تأخذ نظرة هاوس ان الحياة مقرفة ونحن عالقون اظن انك عالق
    - Belki sakinleşti ve farketti ki, bensiz bir hayat berbattır. Open Subtitles و انها عرفت ان الحياة بدونى مقرفة
    Lise, birazcık bile farklı olan herkes için berbattır. Open Subtitles لأن الثانوية مقرفة لأي شخص مختلف قليلاً
    Haklısın, berbattır. Open Subtitles أنتِ محقة, إنها مريعة
    Staj berbattır. Open Subtitles التدريب مقيت.
    Belki de sevgilinin şarkısı cidden berbattır. Open Subtitles ربما أغنيتها مقيتة
    Psikiyatrist mi, hayır, psikiyatristler berbattır. Open Subtitles طبيب نفسي, لا. لا, الأطباء النفسيون مقرفون.
    Bitkiler berbattır. Open Subtitles أكره النباتات , النباتات مقززة
    Metler berbattır, tamam mı? Open Subtitles الميتـز فاشلون ، طيب؟
    Aramızda kalsın da, Maple Leafs berbattır. Mark Bell ile anlaşmamaları gerekiyordu. Open Subtitles (لم يكن ينبغي منهم أن يوقعوا (مارك بيل مسؤولية (جاي) من وعلى الجليد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more