"betonun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاسمنت
        
    • الأسمنت
        
    • الخرسانة
        
    • خرسانة
        
    • الخرسان
        
    • أسمنت
        
    • للخرسانة
        
    • يمكن وصفه
        
    • اسمنت
        
    Çünkü, inanılması gereken herşeyin altında heykelimin altına döktüğün her Betonun altında dışarı çıkmak için ağlayan birşey vardır. Open Subtitles لان تحت كل هذه الحاجة الي الايمان تحت كل الاسمنت الذي صببته علي قاعدتي يوجد شيء يصرخ كي يخرج
    Çalışırlarken, beton dökerlerken, köprünün üst tarafındaymış, kaymış ve Betonun içine düşmüş. Open Subtitles عندما كانوا يصبون الاسمنت تزحلق من الجزء العلوى للجسر و سقط
    Çatı yapısı, normal olarak Betonun içinde saklanan ucuz demir çubuklardan yapıldı. TED بنية السقف مصنوعة من قضبان حديدية رخيصة مختبئة عادة خلف الأسمنت
    Ve bu çözümlerin bazıları, Betonun kendini iyileştirme mekanizmasından ilham alıyor. TED وبعض هذه الحلول مستوحات من آلية الخرسانة الطبيعية في علاج نفسها.
    Geçen yıl, Dünya'da üretilen Betonun yarısı Çin'deki şehirlerde kullanıldı. Open Subtitles لسنة الماضية، نصف الذي خرسانة العالم صبّ إلى مدن الصين
    Çoğu insan aynı şey sanır, oysa çimento, Betonun bileşenidir. Open Subtitles العديد من الناس يظنون أنها أمر واحد بينما الإسنمت هو أحد مكونات الخرسان
    Tamam bu kibar beyefendiler karın boşluğunun üstündeki son beton parçasını da kaldırınca Betonun altındayken oluşan bütün toksinlerin kalbine gidip sana bir kriz geçirtme ihtimâli var... Open Subtitles هناك احتمال عندما يقوم هؤلاء السادة بنزع آخر قطعة أسمنت من على معدتك كل السموم التي كنت تحتجزها بداخل الأسمنت
    Bir şey daha. Betonun içinde biri gömülü. Open Subtitles هل تعلمى ان هناك رجل مدفون فى الاسمنت
    Onca Betonun arasında, hiçbir şeyi sindiremiyordum. Open Subtitles لم يقدر على هضم كل ذلك الاسمنت.
    Gölgelerden gözünü dikip bakanlardan, Betonun, kirecin ardından. Open Subtitles تحدق من الظلال وراء الاسمنت والجير
    Son on yılda Betonun ormana döndüğü ve çamların servilere döndüğü bu alanları aramaya başladım, bu sivrisinekleri ve sürüngenleri, bütün o rahatsızlıkları gerçek yabani hayatı bulduğuma dair bir teyit olarak gördüm ve onları tamamen kucakladım. TED لذلك في العشر سنوات السابقة، بدأت بالبحث عن الاماكن التي يتحول الاسمنت إلى غابة وتتتحول أشجار الصنوبر إلى أشجار السرو، وأشاهد حشرات البعوض والزواحف كل هذه المضايقات، تعتبر تأكيداً على أني وجدت البرية الحقيقية. و أنا اتقبلهم كلهم بسرور.
    Şimdi sorun sadece etkilenmemiş olması değil ama böyle gittiğim için de beni sonsuza kadar kendini Betonun içine gömecek kadar kafasız bir aptal olarak hatırlayacak. Open Subtitles , و ليس أنني لم أثر اعجابها , لكن بعد رحيلي ستتذكرني للأبد على أني المغفل الذي قفز في حوض الأسمنت
    Tamam bu kibar beyefendiler karın boşluğunun üstündeki son beton parçasını da kaldırınca Betonun altındayken oluşan bütün toksinlerin kalbine gidip sana bir kriz geçirtme ihtimâli var... Open Subtitles هناك احتمال عندما يقوم هؤلاء السادة بنزع آخر قطعة أسمنت من على معدتك كل السموم التي كنت تحتجزها بداخل الأسمنت
    Betonun nasıl oluştuğuna ve bu süreçten nasıl yararlanacağımıza dair bir anlayışı özetler. TED يتلخص الأمر في فهم كيفية تشكل الخرسانة وكيفية استغلال هذه العملية لصالحنا.
    İnsanlar 4.000 yıldan fazla bir süredir çimento üretmek için çeşitli tarifler kullanıyor olsalar da, Betonun kendisi şaşırtıcı derecede kısa bir ömre sahiptir. TED بينما كان الناس يستخدمون وصفات متنوعة لإنتاج الإسمنت لأكثر من 4,000 سنة، الخرسانة ذاتها لديها عمر قصير بشكل مدهش.
    Pencerelerden dolan su, sualtında bulunan tekerlekler Betonun üstünde duruyor. Open Subtitles مياه مندفعة نحو النوافذ، إطارات تحت الماء تستند على خرسانة
    Aslında ona yedek olarak sonra çok ihtiyacım oldu, çünkü döndükten bir yıl sonra, belki de dünyanın en güvenli yerinde, arkadaşımın evinde üçüncü kattaki pencereden Betonun üzerine düştüm. TED وقد اتّضح أنّني بحاجة لاحتياطيٍّ من هذا الشعور، وذلك لأنّه بعد سنة من عودتي، في المكان الذي يمكن وصفه بأأمن مكان على الأرض، على سريرٍ في منزل أحد أصدقائي، سقطت من نافذة من الطابق الثالث إلى الأسفل على خرسانة صلبة.
    Malzeme kutusunda Betonun ne işi var? Open Subtitles لماذا يضع الخرسان في صندوق الأدوات ؟
    Tamam, onun Betonun içine yatması için iddiaya girdiniz. Open Subtitles حسناً، لكنكم تحديتموه بأن يستلقي في حوض أسمنت
    Su bu küçük çatlaklara girdiğinde, Betonun kalsiyum oksitini nemlendirir. TED عندما تدخل المياه لهذه الشقوق الصغيرة ترطب أكسيد الكالسيوم للخرسانة.
    Güvenlik acil hattımızdan Betonun içindeki kireçtaşının bununla... - ...dolu olduğu söylendi. Open Subtitles تلقينا بلاغاً على خطنا الساخن أنّ الجبس الذي في اسمنت الأرضيّة كان مُمتلئاً به.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more