Birçok kabile beyaz adamları bu topraklardan kovmak için ayaklandı. | Open Subtitles | العديد من القبائل وصلت لأخراج الرجال البيض من هذه الأراضي |
O beyaz adamları görüyorum. | Open Subtitles | فأرى اولئك الرجال البيض جالسين يتحدثون |
O beyaz adamları bir gün öldüreceğim. | Open Subtitles | سأقتل أولئك الرجال البيض يوم ما |
Doğu halkına zulmeden beyaz adamları, kahraman Japon askerleri tepeliyordu. | Open Subtitles | وهى انتهاء ظلم الرجل الأبيض للشعوب الشرقية على يد الجندى اليابانى الشجاع |
Buraya beyaz adamları yollayıp, onları seçtiriyorlar! | Open Subtitles | كانوا يأتون هنا و يُزرعون بواسطة الرجل الأبيض هذا ما يفعلوه |
Lincoln bütün beyaz adamları köle yapacak! | Open Subtitles | لينكولن سيجعلنا جميعا رجال بيض وعبيد |
Ama şimdi, beyaz adamları öldürmüş bir katilsin. | Open Subtitles | والآن، أنت قاتل رجال بيض |
Kardeşlerim şu büyük yelkenlerde çalışan beyaz adamları esir alacaksınız. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}يا إخواني، سنأسر الرجال البيض ونستولى على هذه الأشرعة |
Buraya beyaz adamları yollayıp, onları seçtiriyorlar! | Open Subtitles | كانوا يأتون هنا و يُزرعون بواسطة الرجل الأبيض |
beyaz adamları suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا ألوم الرجل الأبيض |
beyaz adamları duydum. | Open Subtitles | ولقد سمعت الرجل الأبيض |
Tekrar beyaz adamları duydum: | Open Subtitles | وسمعت الرجل الأبيض ثانية |
beyaz adamları suçlu hissettiriyor. | Open Subtitles | تجعل الرجل الأبيض يحس بالذنب |
Ama şimdi, beyaz adamları öldürmüş bir katilsin. | Open Subtitles | والآن، أنت قاتل رجال بيض |