Birçok araştırma da yalnızca orta sınıf ve beyaz kadınlar üzerine odaklanarak sonuçları tüm kadınlara uygulamayı güçleştiriyordu. | TED | ركزت العديد من الدراسات حصريا على النساء البيض من الطبقة المتوسطة مما يجعل تطبيق نتائج الدراسة على جميع النساء مشكلة. |
Siz beyaz kadınlar geliyor ve kenar mahalledeki zavallı çocuklarımızı kurtarabileceğinizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | انتن النساء البيض تظنون انه بأمكانكم القدوم الى الاحياء الفقيرة وأنقاذ الأطفال الذين لم يطلبو الانقاذ في المقام الأول |
Etrafını beyaz kadınlar sarmışken bu pembe tonlar kötü görünür. | Open Subtitles | ♪ بينما تجتمع النساء البيض حولك ♪ ♪ تلك الظلال الوردية ♪ |
Örneğin, zengin beyaz kadınlar muhtemelen toplumda fakir beyaz erkeklerden daha iyilerdir ve zengin siyahi erkekler muhtemelen arada bir yerdedir. | TED | على سبيل المثال النساء البيض الأغنياء هم على الأرجح أفضل مكانة في المجتمع بكثير من الرجال البيض الفقراء، والرجال السود الأغنياء هم على الأرجح في المنتصف. |
Çünkü beyaz kadınlar beladan başka şey getirmez. | Open Subtitles | النساء البيض لا تجلب غير لك غير المشاكل . |
beyaz kadınlar buna "sessizlik eylemi" der. | Open Subtitles | النساء البيض يسمون هذا بالعلاج الصامت |
beyaz kadınlar etrafımda fır dönüyorlardı. | Open Subtitles | النساء البيض كن يغازلنني طوال اليوم |
Siyah erkeklerle birlikte olan beyaz kadınlar onları ne olarak görüyor peki? | Open Subtitles | S - فما هي النساء البيض إلى الرجال السود ؟ |
O beyaz kadınlar değil, adamım. | Open Subtitles | ليس النساء البيض فقط. |
Şimdi domuzdan vazgeçebilirim... ama bu kahrolası beyaz kadınlar! | Open Subtitles | ... الآن , أستطيع أن أمتنع عن لحم الخنزير ، و لكن النساء البيض صعب ! اللعنة على ذلك |
Şimdi domuzdan vazgeçebilirim... ama bu kahrolası beyaz kadınlar! | Open Subtitles | ... الآن , أستطيع أن أمتنع عن لحم الخنزير ، و لكن النساء البيض صعب ! اللعنة على ذلك |
beyaz kadınlar! | Open Subtitles | ايها النساء البيض ! ِ |