"beyefendiye" - Translation from Turkish to Arabic

    • للسيد
        
    • للرجل
        
    • نبيل
        
    • الرجل المحترم
        
    • السيد المحترم
        
    • نبيلاً
        
    Umarım bu beyefendiye ev sahibinin hiçbir suçu olmadığını açıklamışsındır? Open Subtitles أرجو أن تكون قد شرحت للسيد بأن الرجل ليس الملام؟
    Şu masadaki beyefendiye bir süre katılacağım, sakıncası yoksa. Open Subtitles سوف أنضم للسيد على الطاولة للحظة إن لم تمانع
    Sunday, zarfı veren beyefendiye konferans odasını gösterip onunla orada buluşacağımı söyler misin? Open Subtitles صنداي, هل ممكن ان تقولى للرجل الذي أعطاك المظروف انني سأقابله بغرفة الاجتماعات
    Ve bu beyefendiye de votka tonik, yarım liomonlu, buzsuz. Open Subtitles فودكا مع التونيك, بنصف ليمون وبدون ثلج للرجل المحترم هنا.
    Bugün, Dwight'ı bir beyefendiye dönüştürmek için yardımınız gerekiyor. Open Subtitles نحتاج مساعدتكم لجعل دوايت يبدو بمظهر رجل نبيل
    Bir beyefendiye karşı ne cüretle böyle bir üslup takınırsın sen? Open Subtitles كيف لكَ أن تتحدث إلي رجل نبيل بهذا الأسلوب.
    İkinci şapkayı ise zekice bakışlara sahip bu beyefendiye vereceğiz. Open Subtitles سنعطي القبعة الثانية لهذا الرجل المحترم الذي يبدو عبقريًّآ.
    Yağ içindeymiş! beyefendiye bir havlu ve bir kase de kaplumbağa çorbası ver. Open Subtitles مغطى بالدهن، أعطى السيد المحترم منشفة وحوض من شربة السلحفاة
    Seni bir beyefendiye dönüştürdüm. Open Subtitles لقد جعلتك رجلاً نبيلاً
    950 Guineas. Arkadaki beyefendiye satıldı. Tebrikler! Open Subtitles تسعمائة وخمسون جنيه، مباع للسيد الذي في الخلف، تهانينا
    beyefendiye bir viski, bir tane bana ve bir tane de kardeşime. Open Subtitles شراب للسيد المحترم وشراب لي وللولد
    Nastasya, beyefendiye oturacak bir şeyler ver. Open Subtitles ناستايا, احضري للسيد كرسيا يجلس عليه
    Shelly, beyefendiye soğuk bir içki getirir misin? Open Subtitles "شيلي"، اجلبي مشروباً للسيد "بينكل"، فضلاً؟
    Avrupa'da, bir beyefendiye bu şeyleri doğru bir şekilde bitirme fırsatı verilir. Open Subtitles في أوربا، يُعطى للرجل النبيل فرصة لإنهاء الأشياء بشكل مُناسب
    Kusura bakmayın, az önce diğer beyefendiye de açıkladım. Open Subtitles أنا آسف ، لقد سبق وشرحتُ للتو للرجل الآخر.
    Evet, sokabilirsin, çünkü az önce kendi parçamı 18 numaralı masadaki grili beyefendiye sattım. Open Subtitles نعم، يمكنك ذلك لأنني للتو بعتُ الغرض للرجل ذو البدلة الرمادية عند الطاولة 18
    Şarkıcı var, dansöz var, asil bir hanımefendiye ya da bir beyefendiye eşlik edebilir. Open Subtitles مرافقة لسيدة نبيلة او لسيد نبيل
    Şarkıcı var, dansöz var, asil bir hanımefendiye ya da bir beyefendiye eşlik edebilir. Open Subtitles مرافقة لسيدة نبيلة او لسيد نبيل
    Gelmeyerek bizi aptal yerine koyuyor. Bu bir beyefendiye yakışmaz. Open Subtitles انه يجعل منا حمقى انه غير نبيل
    Bu sabah Sloane'un odasında tanıştığım beyefendiye ne oldu? Open Subtitles الذي حدث إلى ذلك الرجل المحترم إجتمعت في مكتب سلون؟
    Anne, bu beyefendiye kapıyı gösterip tekrar rahatsız edilmek istemediğimi söyler misin? Open Subtitles أمي هل يمكنك من فضلك أن تدُلي هذا الرجل المحترم إلى الباب و قولي له أنني لا أود أن أُقاطع مرة أُخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more