Bildiğim şey ise hayatta olmak artık benim için yeterli değil. | Open Subtitles | ولكن ما أعرفه أن الوجود لم يعد كافى لى على الإطلاق |
Bildiğim şey ise kendimi şaşırtmaya meyilliyim. | Open Subtitles | ولكن ما أعرفه أنى لدى العزم على أبهار نفسى |
Ama Bildiğim şey ise, hayallerini gerçekleştirmek için benden yardım istedi. | Open Subtitles | ولكن ما أعلمه أنه سيطلب مساعدتي لفعل ذلك |
ama Bildiğim şey ise, o herşeyi bildiğini sandığıdır ama o bir şey bilmiyor ve bu beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | لكن ما أعلمه أنه يعتقد أنه يعرف كل شئ وهو لا يعرف أى شئ وهذا ما يُقلقنى |
Tek Bildiğim şey ise, buradan çıkmak için ilahi bir dokunuş beklemeyeceğim. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو إنني لا أجلس للإنتظار من أجل تدخل السماء لتخرجنا من هنا. |
Bildiğim şey ise eğer Marshall seni aldattıysa, salağın tekidir o zaman. | Open Subtitles | ما أعلمه هو أنه إن كان (مارشال) قد خانك فقد كان احمق |
Kesin olarak Bildiğim şey ise, Ajan Keen izledikleri tek kişi değilmiş. | Open Subtitles | (ما أعلمه هو أن العميلة (كين لم تكُن الشخص الوحيد الذي كانوا يُراقبونه |