"bildiğim gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كما أعرف
        
    • كما أعلم
        
    • بطريقتي
        
    • مثلما عرفت
        
    • مثلما أعرف
        
    • علي طريقتي
        
    • كما علمت
        
    Tıpkı senin neyin varsa, benim olduğunu bildiğim gibi. Open Subtitles كل ما أمكله هو لك كما أعرف تماما بأن كل ما تمكله أنت هو لي
    Tıpkı seninkinin aslında Yavşak olduğunu bildiğim gibi. Open Subtitles تقريباً كما أعرف أن أسمكَ في الواقع أحمق
    Tüm hayatım boyunca, sonsuz hayat, takıntım olmuştur, bildiğim gibi, sizin de birçoğunuz için öyle. TED طوال حياتي، كان هاجسي الحياة الأبديّة، كما أعلم أنه هاجس الكثيير منكم.
    -Evet. Şu yeni okula gideceğini bildiğim gibi. Open Subtitles أجل تماما كما أعلم أنك ستذهب إلى تلك المدرسة الجديدة
    Dinle, uyanık. İşimi bildiğim gibi yaparım. Open Subtitles اسمعنى الآن أيها الرجل الذكي سأقوم بإدارة أعمالي بطريقتي الخاصة
    James Wakeley'nin ortaya çıkacağını biliyordum tıpkı o kurşunun o çocuğu vurduğunda, yoluna devam edeceğini bildiğim gibi. Open Subtitles لقد عرفت ان جبمز ويكلي سيظهر مثلما عرفت عندما اصابت تلك الرصاصة ذلك الولد انها ستواصل رحلتها
    Ama senden bir şey saklarsam fazlasıyla suçlu hissederim, sen benden bir şey saklarsan hissedeceğini bildiğim gibi. Open Subtitles لكنني سأشعر بذنب كبير إذا أخفيت أى شيئ عنك كما أعرف أنك ستفعلين إذا أخفيت شيئا عني
    Owen Barts'ı öldürdüğünüzü biliyorum tıpkı "ahbabınız" Joe Newell ve yolcularını öldürdüğünüzü bildiğim gibi. Open Subtitles أنا أعرف بأنك قتلت أوين بارتس كما أعرف أيضاً من أنك قتلت صديقك جو نيول والمسافرين معه
    Yani... yüzüne Hasting ifadeni takın, benim de yapacağını bildiğim gibi, yarın gece onu bir güzel yen. Open Subtitles لذلك ضعي وجه الهيستينجز و حطميها غدا كما أعرف أنك تستطيعين
    Vincent'in senin için kötü biri olduğunu bildiğim gibi. Open Subtitles تماما كما أعرف أن فنسنت ليس مناسبا لكِ , هو كذلك
    Aynen biliyorum. Tıpkı sen hiçbir adımımı bilmezken ben senin her adımını bildiğim gibi. Open Subtitles صدقت، أعرف كما أعرف كل تحركاتك، بينما يبدو أنك تجهل كل تحركاتي.
    Niye o çantayı o kadar istediğini bildiğim gibi. Open Subtitles -نعم . كما أعرف لمَ أردتي حقيبة "هاليبرتون" بهذا الشكل.
    Tıpkı cesedinin buradan oraya kadar sürüklendiğini bildiğim gibi. Open Subtitles تماما كما أعلم أن جسده قد جُر من هنا إلى هناك
    Geceleri bana kitap okuyan cırcırböceğinin mücevherlerimi çaldığını bildiğim gibi. Open Subtitles كما أعلم أن صرصار الليل الذي يعزف لي بالليل يسرق مجوهراتي
    Ama ben senin kaderindeki kişi olduğumu biliyorum eninde sonunda o küçük insanı öldürdüğüm için bana teşekkür ettiğini bildiğim gibi. Open Subtitles كما أعلم أنّك ستشكرني بالنهاية على قتل إنسيّتك الأليفة.
    Tıpkı Küçük Prens'in her zaman gülünün yanında olacağını bildiğim gibi. Open Subtitles أجل. كما أعلم أن "الأمير الصغير" سيكون دائماً مع وردته.
    Dinle, uyanık. İşimi bildiğim gibi yaparım. Open Subtitles اسمعنى الآن أيها الرجل الذكي سأقوم بإدارة أعمالي بطريقتي الخاصة
    bildiğim gibi yaptım. Beni azarladı. Özür diledim. Open Subtitles نفذت المشهد بطريقتي فغضب مني اعتذرت إليه وانتهي كل شيء
    Ve ne düşündüklerini bilirdim, tıbki okuldaki çocukların düşündüklerini bildiğim gibi. Open Subtitles ثم عرفت بعد ذلك فيما يفكرون، مثلما عرفت طلاب فى المدرسة يفكرون بى وهم يمارسون العادة السرية .
    Bunu adım gibi biliyordum tıpkı beni geri çevirmeyeceğini de adım gibi bildiğim gibi. Open Subtitles أنا أعلم أنه مثلما أعرف أنك لن تتحول لي بعيدا.
    Bu işi alırken kendi bildiğim gibi hareket edeceğim konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles حَسناً، لقد وافقت علي هذه الوظيفة لكي أعمل علي طريقتي
    Aynı ölü olmadığını bildiğim gibi. Open Subtitles فقط كما علمت انكَ لم تكن ميتاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more