Artık ellerinin nereye değdiğini bildiğime göre, bir daha gitmem. | Open Subtitles | أحتاج لواحد جديد الأن، حيث أني أعرف أين كانت يداه |
Benim neden bahsettiğimi bildiğime inanacak kadar aptal olduğu için. | Open Subtitles | فتى لأنه كان أحمقا كفاية لكي يصدق أني أعرف عما أتحدث |
Şimdi nerede ve nasıl olacağını bildiğime göre, Şansın onun tarafında olmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | بما أنني أعلم المكان والزمان الآن سأتأكد من أن تكون الإحتمالات في صالحه. |
Tüm paranın nerede olduğunu bildiğime şaşırdın mı? | Open Subtitles | أنتِ مندهشة أنني أعلم أي كل نقودكِ |
Bu talimatı bildiğime emin değilim. | Open Subtitles | ـ التمييز العنصري ضدّ ـ لست متأكداً بأني أعرف هذا القانون |
Artık benimle gitmek istediğini bildiğime göre sanırım onu kendim arayacağım. | Open Subtitles | حاليا بما أنني أعرف بنيته في مرافقتي أظنني سأتصل به بنفسي |
Hayatta olduğunu bildiğime göre bütün geleceğimi tehlikeye atman için başka mantıklı bir sebep yok. | Open Subtitles | بما أني أعرف أنّك على قيد الحياة، فإنّه السبب الوحيد المقبول الذي لديك لتضّحي بمستقبلي |
Şimdi bildiğime göre kimin elindeyse bana karşı kullanmadan onun elinden almalıyız. | Open Subtitles | والآن بما أني أعرف أريد أن أخذها من أيا من كانت بحوزته قبل أن يستخدمها ضدي |
Güven bana artık bildiğime göre bana neden söylemediğini anlıyorum. | Open Subtitles | ثقي بي , الآن بما أني أعرف أفهم لماذا لم تخبريني |
Artık nasıl hissettiğini bildiğime göre değişebilirim. | Open Subtitles | يجب أن تمنحها بعض الوقت. الآن بما أني أعرف كيفية شعورك، |
Hayır, bu iyi, bildiğime seviniyorum. Onunla ilgili olanları yani. | Open Subtitles | لا، لا بأس، أنا مسرور أني أعرف بشانه |
Ben bildiğime göre, içeri girip, büyük bir gösteri yapıp, ona J.D. biraderin caz ellerinden versem, böylece kimsenin Jennifer Dylan'ın dünyaya gelişini kutlamaya gelmemesini unutur. | Open Subtitles | بما أني أعرف كل شيء لم لا أذهب إليها وأستعرض بعض حيل (جي دي)؟ |
Neden burada olduğumu bildiğime inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعلم بسبب وجودي هنا. |
Ulu Tanrı bile gelip gece dese yine de gündüz olduğunu bilirim çünkü ben, bildiğime inanırım. | Open Subtitles | الله سبحانه وتعالى أن ينزل هنا وتقول لي الآن يلة oada الآن اليوم. اختيار ما السبب وأنا أعلم أنني أعلم |
Ne aradığınızı bildiğime bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن على أنني أعلم على ما تبحثين |
Onlar için kan döktüm, ve onlar çok şey bildiğime karar kıldılar, bu yüzden de Copeland'i beni öldürmek için gönderdiler. | Open Subtitles | لقد أرقت الدماء من أجلهم ثم قرووا أنني أعلم الكثير لذا أرسلونا (كوبلاند) لقتلي |
Bir kez olsun, niye ne yaptığımı bildiğime inanmıyorsun? | Open Subtitles | لما لا تثق, ولو مرة واحدة, بأني أعرف ما أقوم به |
Neden her şeyin en iyisini bildiğime güvenemiyorsun ki sanki? | Open Subtitles | لمَ لا يمكنكِ الثقة بأني أعرف الأفضل |
Evet, bununla nereye varacağınızı bildiğime dair bir hissim var. | Open Subtitles | نعم، لدي شعور بأني أعرف أين تقصد من هذا |
Nereye gitmek istediğimi ve oraya nasıl gideceğimi bildiğime eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنني أعرف أين مُبتغايّ و كيف أصل إليه. |
Yıllardır doktorluk yaparım. Neden insanları sürekli işimi bildiğime inandırmak zorunda kalıyorum? | Open Subtitles | أنا طبيب منذ أعوام لماذا يجب أن أؤكد للناس دائماً أنني أعرف ما أفعل؟ |
Bunun neyle ilgili olduğunu bildiğime eminim ve sana o mektubun çok agresif olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف حقيقة هذا الأمر و قد أخبرتك أن تلك الرسالة قد كانت لطيفة جداً |