"bileği" - Translation from Turkish to Arabic

    • معصم
        
    • كاحلها
        
    • رسغ
        
    • كاحل
        
    • الكاحل
        
    • رسغها
        
    • معصمه
        
    • معصمها
        
    • كاحلي
        
    • الرسغ
        
    • كاحله
        
    Bu adamın bileği son birkaç saat içinde sert bir köşeye çarpılıp kırılmış. Open Subtitles معصم الرجل كسر بزاوية قوية منذ ساعات قليلة
    Kurbanın bileği Epps'in bileğindeki sakatlıkla örtüşmesi için yapılmış. Open Subtitles معصم الضحية كسر ليشبه إصابة إيبز ضربة على الرأس أفقدته الوعي
    Bu, patenle kayarken bileği çatlayan ve çıkan bir kadının röntgen filmi. TED هذه أشعة سينية لإمرأة قامت بكسر وخلع كاحلها في حادث تزلج بأحذية العجلات.
    bileği incindi ve burnu kanadı diye bana kötü kız muamelesi yaptılar. Open Subtitles لذا أنا أُعامل كأنني الشريرة فقط لإنه عنده رسغ مخلوع وأنفه تدمي
    Annesi bileği burkulmuş numarası yapacak ve bütün kış bizde kalacaklar. Open Subtitles انظري، أمه ستزيف خلع كاحل وسيكونون لدينا طيلة الشتاء
    Ayak bileği bölgesindeki kaval ve kamış kemiklerini ölçtüm. Open Subtitles قست عظمة الظنبوب و الشظية حول منطقة الكاحل
    Kızın sol bileği, sağ bileğinden 5 cm kısaydı. Open Subtitles يا صاح، لقد كان رسغها الأيسر أقصر ببوصتين من رسغها الأيمن
    Şapkasını elinde tutuyor, ki bileği parçalanmış olsaydı bunu yapamazdı. Open Subtitles ويمسك قبعتة وهو أمر مستحيل إذا أصيب معصمه
    bileği kırılmış, diğerlerine ilaveten. Open Subtitles معصمها مكسور من بين عدة أمور أخرى
    Çünkü o, bu bileği kırarak kariyerimin üç yılına mal olan tek kişi. Open Subtitles لأنه هو من كسر كاحلي وأعاق مهنتي ثلاث سنوات
    Kırık bir bileği kopartmak insan gücünün ölçülerine daha yakın. Open Subtitles سحب يد من معصم مكسور في حدود الأمكانية البشرية
    bileği kırılmış, düzinelerce savunma yarası var. Open Subtitles معصم مكسورة، العشرات من الجروح الدفاعية
    Aşağıdayken ayak bileği yaralanmış. Morumsu bir sıvıdan dolayı kaymış. - O olabilir mi? Open Subtitles لقد أذت كاحلها عندما كانت هناك انزلقت في سائل بنفسجي
    Kabin aşağı inerken ayak bileği kasnağa sıkışmış. Open Subtitles بينما إنخفضت الكابينة، حوصر كاحلها في البكرة،
    Sağ bileği parçalanmış, klavikulası kırılmış kolunu bir kaç kez kırmış. Open Subtitles حطمت كاحلها الأيمن , وكسر في عظمة الترقوة كسرت ذراعها عدد من المران
    Nabzı atan yumuşak bir bileği olan oğluna nasıl tepki vereceğini sanıyorsun? Open Subtitles هكذا تعتقد بأنه يرد إلى إبن ذلك هل كان عنده رسغ هزيل مع ينبض؟
    Kırık bileği için gitmişti. Onu bayılttılar. Bir daha da ayılmadı. Open Subtitles ذهب بسبب رسغ مكسور ووضعوه تحت المُخدر، ولم يستيقظ
    Eğer bu ağırlıkları giymiyor olsaydı, Lee'nin ayak bileği ezilmiş olurdu. Open Subtitles لو لم يكن يرتدي هذه الأوزان كان سيتحطم كاحل لي
    Sanırım bileği yerinde tutan tek şey selobant. Open Subtitles أعتقد ان هذا الشريط اللاصق هو الشيء الوحيد الذي يبقى الكاحل
    Sol bileği kesilmiş. Open Subtitles رسغها اليسار مَقْطُوعُ.
    Belki bileği kırılmıştır. Open Subtitles ربما كسر معصمه , لا شئ خطير جدا
    bileği için çok fazla birşey diyemem. Open Subtitles ولا يُمكنني قول الكثير عن معصمها
    Bir yıl boyunca, benim ayak bileği bunlardan birini giymek zorunda kaldı. Open Subtitles كان علي أن أرتدي واحداً مثل هذا على كاحلي لمدة عام
    Önce size komik yürüyüşümü göstereyim. Çok komiktir. Ayak bileği numaram. Open Subtitles . أولا ، سأريك مشيتي الكوميدية . إنها صيحة خطيرة ، نمرة الرسغ
    Avluda bileği dahi burkulursa dosyayı geri çekerim. Open Subtitles إن لوى كاحله في الساحة حتى، سأسحب الالتماس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more