"bileğimi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كاحلي
        
    • معصمي
        
    • رسغي
        
    • كاحلى
        
    • كاحلَي
        
    • بكاحلي
        
    Bir de bileğimi burkup duruyorum, ...ama sebebi benim koşma stilim. Open Subtitles و انا اوصل التواء كاحلي لكن انها فقط بسبب كيفية ركضي
    Son defasında bileğimi burktum. Open Subtitles سيتوجب علي أن أكون حريصاً، هذا كل شيء التوى كاحلي بالمرة الأخيرة
    Hapishane revirindeki şu piyasa doktorları bileğimi düzeltirken çok kötü iş çıkardılar. Open Subtitles قاموا بعمل سيء بمعالجة معصمي أنها تحكني طوال الوقت و لا أستطيع
    Ve bileğime her hangi birşey gitmediğini göstermek için bileğimi tam buradan sıkacağım. TED ولكي تتأكدوا بأن لا شيء سيظهر من كم الثوب سأقوم بالضغط على معصمي هنا بالضبط.
    O çay evinde kendine arkadaş ararken, ben onu bileğimi gözüne iliştirerek ödüllendiririm. Open Subtitles في المطعم حين يريد رفقتي يكون ردي هكذا بلمحة من رسغي
    bileğimi burkmuştum, Üniversite Hastanesi'ne gittim. Open Subtitles لقد التوى كاحلى .وذهبت الى مستشفى الجامعه
    Sendeleyip bileğimi burkuyorum ve ışığı üstüme çeviriyorlar. Open Subtitles فأتعثّر وينحني كاحلي فيلقون ذلك الضوء عليك
    - Hawaii'ye taşınmam konusunda tartıştık ve sanki kemik çorbasıymış gibi bileğimi kaptı. Open Subtitles تشاجرنا بخصوص انتقالي إلى هاواي وانقضّ على كاحلي وكأنه قطعة عظام.
    bileğimi burkdum. Siz bensiz gidin. Open Subtitles لقد لويت كاحلي أكملوا طريقكم يا رفاق بدوني
    Lütfen, Tanrım, en kısa zamanda bileğimi burkayım. Open Subtitles أرجوك يا إلهي دعني ألوي كاحلي بأقرب وقت ممكن
    Hayır, dün basket oyarken falan bileğimi burktum. Open Subtitles كلا, أذيت كاحلي بالأمس من لعب كرة السلة أو شيء ما
    - bileğimi burkmuşum. - Tamam, dur bakalım orada. Open Subtitles لقد إلتوي كاحلي حسناً , حسناً , إبقى هنا , إبقى هنا
    Kolumdan aşağı veya yukarı hiçbir şey gitmesin diye bileğimi kavrayacağımı söylüyorum, ki bu bir yalan. TED بعدها قلت بأني سأقوم بالضغط على معصمي لتتأكدوا بأن لا شيء سيعبر من والى كم ثوبي, هذه كانت كذبة.
    bileğimi tutmamın sebebi ilüzyonun gerçek sırrı. TED السبب وراء قبضي على معصمي هو في الواقع سر هذه الخدعة الوهمية.
    bileğimi burkmuşum. Babanı bu yüzden tutamadım. Open Subtitles لقد لويت معصمي, لهذا لم أستطيع أن أمسك بوالدك
    - Siz ne yapacaksınız? - İki dövüş önce bileğimi burktum ve iyileşmiyor. Open Subtitles التوى معصمي قبل مبارتين و لا يوجد أمل لشفائه
    Banyoda kaydım ve bileğimi burkmuşum. - Önemli bir şey değil. Open Subtitles أنا انزلقت في الحمام وأصيب بالتواء في معصمي.
    bileğimi kırdın yahu! Open Subtitles أنت تكسر معصمي يا رجل أنت محظوظ أنني لم أكسر رقبتك
    Ama bir düşün, saat olmazsa bileğimi de incitebilirdim. Open Subtitles لكن فكري في الموضوع، بدون الساعة لكنت اذيه رسغي ايضآ
    Ya savunmaydı ya da biri bileğimi bir şeye çarptı. Open Subtitles كان هذا إما كسراً دفاعياً أو أن شخصاً ما ضرب بعنف رسغي بشيء ما
    Sutyenim acıtıyor, koca bir kıçım var ve bileğimi tam 3 kez burktum! Open Subtitles تلميذى يحاول مضاجعتى ولدى مؤخرة سمينة ولويت كاحلى ثلاثة مرات اليوم
    Ama o şeyin dili düştü ve bileğimi yaladı. Open Subtitles لسان الشيءَ تَدلّى خارج ولَعقَ كاحلَي.
    Kaçmaya çalışırken bileğimi tutmaya çalıştı kız. Open Subtitles تمسّكت بكاحلي عندما حاولت الخروح من المنزل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more