| Bazılarında, oy bölgelerinin adını bile bilmiyordum. | TED | في بعض هذه المناطق، لم أكن أعرف حتى أسماء الدوائر الإنتخابية. |
| Hala senin bu arabaya sahip olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى بأنك لاتزالين تملكين هذه السيارة |
| Büyürken vahşi yaşamı koruyucu olmanın bir meslek olduğunu bile bilmiyordum. | TED | عندما كنتُ صغيرة، لم أكن أعلم أنّ حماية الحياة البرّية مهنة. |
| GD'de bir depo olduğunu bile bilmiyordum. Andy ne durumda? | Open Subtitles | لم أعرف حتى أن غلوبال لديها مخزن إذا، كيف أندي؟ |
| Kuzey ve Güney Kore barbeküleri arasında fark olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى بأنه يوجد فرق بين الشواء الكوري الشمالي و الكوري الجنوبي |
| Belçika'da film yaptıklarını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أعرف حتى أنهم يصنعون الأفلام في بلجيكا |
| Bu tür yiyeceklerin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أن مثل هذه الأكلات موجودة |
| Korkunç. Kayıp olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | إنه أمر رهيب لم أكن أعرف حتى أنها مفقودة |
| Tanrım. Annemin şehirde olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | يا إلهي، لم أكن أعرف حتى أن أمي في المدينة |
| Davet ettiğin için sağ ol. Sevgilin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | شكرا لإخباري لم أكن أعلم حتى أنكي تواعدين شخصا كا. |
| Gece sana mesaj attığımda meşgul olup olmadığını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم حتّى إن كنتِ مشغولة اليوم حينما راسلتكِ |
| Tanrım, çok üzüldüm. Bir erkek arkadaşın olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | يا إلهي, أنا آسفة لم أكن أعلم أن لديك صديق |
| Christie yaptı. Polis beni Nothing Hill'e getirene kadar bebeğin öldüğünü bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف حتى ان ابنتى ماتت حتى أحضرتنى الشرطة هنا |
| Park ettiğini bile bilmiyordum. Orada, öylece oturuyordun. | Open Subtitles | لم أعرف حتى أنك كنت تركن، كنت جالساً وحسب |
| Bir şarkıdan başka şarkıları olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أنه كان لديهم أكثر من أغنية واحدة |
| - Ben çok büyük bir gay topluluğu olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لي؟ نجاح باهر، وأنا لا أعرف حتى أي الناس مثلي الجنس ضخمة. |
| Birkaç yıl öncesine kadar babamın kim olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن حتى أعرف من يكون أبي إلا منذ سنة تقريبا |
| öyle olduğumuzu bile bilmiyordum, son derece katolokti. | Open Subtitles | لم اعلم حتى أن لدينا هذا الجانب لذا كانت تربيتى كاثوليكية خالصة |
| - Onu ben onarabilirim. - Bir klaksonu olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | استطيع اصلاح هذا انني حتى لم اكن اعرف ان بها بوق |
| John Elder'ın buralarda olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | انا حتى لم اكن اعلم بأن جون الدر جزء من المهمه |
| Evde olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ حتى بأنّه كَانَ في البيتِ. |
| Şov dünyasında olacağımı, bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أدري حتى أنني سأستمر في مجال العروض. |
| - Senin hislerin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتّى أنّ لديكَ أيّ مشـاعر أنتِ فتـاة حمقـاء |
| Siz bana söyleyene kadar tam adını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | انا لم اعرف حتى اسمها الا حينما انت اخبرتنى |