| Bağış topladıklarını bile bilmiyordun? | Open Subtitles | أنتي لم تعرفي أنهم كانوا يأخذون التبرعات |
| Bunu ve senin kollarındayken onu koruduğumu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | إنكِ حتى لم تعرفي ذلك وقمتي بحمايته بين ذراعيكِ |
| Onun orada olduğunu bile bilmiyordun değil mi? | Open Subtitles | لم تعرفي حتّى أنّه ذهب إلى هناك، أليس كذلك؟ |
| Arabanın arkasında ne olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | وأنت لم تكن تعرِف حتّى ما الذي كان في صندوق السيّارة |
| Arabanın arkasında ne olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | وأنت لم تكن تعرِف حتّى ما الذي كان في صندوق السيّارة |
| Neyin peşinde olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | أنت لم تعرف حتى ما كنت تتطلع له |
| Hayatta olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | لم تكن تعلم حتى أنها على قيد الحياة |
| Bahse varım ki yataktan kalktığımı bile bilmiyordun. | Open Subtitles | أراهن أنّكِ لم تعرفي بنهوضي من الفراش حتى |
| Ne olduğunu bile bilmiyordun ta ki Beth o trenin önüne atlayana kadar. | Open Subtitles | أنت حتى لم تعرفي ماهيتك حتى شاهدت (بيث تشايلدز) تمشي على سكة القطار |
| Ama bugüne kadar kim olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | لكن حتى اليوم لم تعرفي مَن كانت |
| Ama dün onun adını bile bilmiyordun. | Open Subtitles | لكنك لم تعرفي اسمه بالأمس |
| Eşcinsel olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | لم تعرفي حتى أنها كانت مثليّة |
| Eşcinsel olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | لم تعرفي حتى أنها كانت مثليّة |
| Sen öldüğünü bile bilmiyordun! | Open Subtitles | مهلاً, أنت لم تعرف حتى بأنه قد توفى |
| Bir oğlun olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | أنت لم تعرف حتى انه كان لديك طفل |
| Ve sen bir takım olduğumuzu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | و لم تكن تعلم حتى أننا كنا نشكل فريقاً |