Zaten Cuma gününden sonra ortada bir banka bile olmayacak. | Open Subtitles | كيف؟ ولن يكون هناك حتى بنك بعد يوم الجمعة |
ve bu zavallılar pis dükkanlarını bize sattılar Hasta olduklarında sağlık sigortaları bile olmayacak. | Open Subtitles | وهؤلاء الفقراء السُذج يُصدّقون أجورنا الدنيئة ولن يكون لديهم تأمين صحّي عندما يمرضون. |
Kimsenin, makinen de dahil, onu durdurmak için yapabileceği en ufak bir şey bile olmayacak. | Open Subtitles | ولن يكون هناك أي شخص الشيء اللعين، بما في ذلك الالة، يمكن القيام بها لوقف ذلك |
Çocugunu bulmak için gidecegiz, ki çocuk büyük ihtimalle orada bile olmayacak. | Open Subtitles | سنأخذه للعثور على الطفل... و الذي على الأرجح لنْ يكون هناك حتى |
Belki %50 bile olmayacak. | Open Subtitles | أنت ربما ، لن تكون حتى بمعدل خمسين بالمائة |
Evimin sana çok gerçekçi geleceğini biliyordum şimdi artık benim evim bile olmayacak burası. | Open Subtitles | عرفتُ أن شقتي ستكون أكثر واقعية لك والآن لن تكون حتى شقتي |
Büyücü, karısının hayatını feda edecek ve bunu yaptığının farkında bile olmayacak. | Open Subtitles | سوف يترك حياتها تذهب... ولن يكون لديه أدني فكرة عما فعله. |
Üzerlerine dövme yaptırmadığım sürece, meme uçlarım bile olmayacak. | Open Subtitles | ولن يكون لدي حلمات ما عدا لو قمت بوشمها |
- Dışarı çıktığında aşağılık, ortada arabalar bile olmayacak. | Open Subtitles | -بالمناسبة،ستخرج ولن يكون هناك سيارات |
Soruşturma bile olmayacak. | Open Subtitles | ولن يكون هناك تحقيق. |
- İki hafta içinde konusu bile olmayacak. | Open Subtitles | - أسبوعان ولن يكون لهم أثر. |
Janie'yle tanıştığın gibi bile olmayacak. | Open Subtitles | ولن يكون كذلك كما إلتقيت (جيني) |
Hatta cinayet bile olmayacak bu! | Open Subtitles | ! إنها لن تكون حتى جريمة قتل |