"bilemezler" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعرفوا
        
    • يعلموا
        
    • لايعرفون
        
    Bu taraftan dolaşalım, o zaman bizim nerde olduğumuzu asla bilemezler. Open Subtitles إلاّ أنّني أفكر فى الألتفاف بعيدا عن هنا بسرعه و هدوء فهم لن يعرفوا أبدا أننا كنّا هنا
    Evet, eğer insanlar yüzünü görmezse ne kadar çirkin olduğunu bilemezler. Open Subtitles أجل، إن لم يرَ الناس وجهك لن يعرفوا كم أنت بشع حقاً؟
    Bazı insanlar bir günlüğüne bile mutluluk nedir bilemezler, sen şanslısın. Open Subtitles بعض الناس لم يعرفوا البهجة ولو ليوم واحد, أنت محظوظ
    EMA'mız olmadığını bilemezler. Open Subtitles لا يستطيعوا أن يعلموا أننا ليس لدينا نابض كهرومغناطيسى
    Evet ama bilemezler çünkü frekansı engelledik değil mi? Open Subtitles أجل , ولكن لا يمكنهم أن يعلموا لأننا شفرنا التردد , صحيح
    İyi adamlar eşlerinden nasıl ayrılacaklarını bilemezler. Open Subtitles الرجال الطيبون لايعرفون كيف يهجرون زوجاتهم
    Biri onlara emir vermezse ayakkabılarını nasıI bağlayacaklarını bile bilemezler diye düşünürdüm. Open Subtitles كنت أعتقد أنهم لا يعرفوا كيف يربطوا أحذيتهم إذا لم يعطيهم أحد أشارة البدء
    Hiperuzaydayken onları vuralım. Ne olduğunu asla bilemezler. Open Subtitles أضربهم وهم في الفضاء الفوقي ولن يعرفوا أبدا ما حدث
    Onlar bilemezler. insanlar fincan gibi kirilgandir. Open Subtitles لا يمكنهم أن يعرفوا الأناس في منتهى الضعف كالأقداح
    Hiperuzaydayken onları vuralım. Ne olduğunu asla bilemezler. Open Subtitles أضربهم وهم في الفضاء الفوقي ولن يعرفوا أبدا ما حدث
    Hayir. Eger onu dondurursak, isler hale gelmez ve asla bilemezler. Open Subtitles لا ، فلو جمدناها فلن تنشط أبداً ولن يعرفوا أبداً
    Çok zeki olurlar, dâhi gibi ama biraz farklıdırlar insanlarla nasıl konuşacağını bilemezler hani? Open Subtitles حسن يكون شخص ما ذكيّاً ، حد العبقرية ولكنهم مختلفون قليلاً مثل أنهم لا يعرفوا كيفية التحدث مع الناس ؟
    Bu devam eden bir soruşturma, o yüzden bilemezler. Open Subtitles إنّه تحقيق جارٍ، لذا لا يُمكنهم أن يعرفوا.
    Elma almak için ağaca nasıl tırmanacaklarını bilemezler ve kızgın bir sürüden kaçamazlar. Open Subtitles لن يعرفوا كيف يتسلقوا شجرة ليأخذوا تفاحة ولن يستطيعوا تخطي قطيع من البقر الغضبان
    Kim olduğunu veya ne istediğini bilmiyorlarsa sonrasında ne planladığını da bilemezler. Open Subtitles إن لم يعرفوا من أنتِ أو ماذا تريدين فلا يمكنهم معرفة ما تخططين له بعد ذلك.
    Ama bilemezler. Hayvanlar, yarasalar. Open Subtitles ولكن لا يمكنهم أن يعرفوا الحيوانات، الخفافيش
    Bir şey uydurabilirsin. Asla bilemezler. Open Subtitles يمكنك ان تختلقى عذر ما ولن يعرفوا ابدا.
    Cannery'e gidip, bizi orada bulamadılarsa, nerede olduğumuzu bilemezler. Open Subtitles إن ذهبوا إلى الحانة و لم يجدونا هناك فلن يعلموا بمكاننا
    Daha deneyimli biri gelebilir ama senin bildiklerini bilemezler. Open Subtitles شخصا ا قد يأتي بخبره اكثر ولكن لن يعلموا ماتعرفينه انتي
    Bilirsin bazen erkekler meme gördüklerinde ne yapacaklarını bilemezler. Open Subtitles اتعلمين, أحياناً عندما يكون الرجال بجانب الصدور لا يعلموا كيف يتصرفوا
    Onlar nereye bakacaklarını bilemezler. Sen ise bilirsin. Open Subtitles إنهم لايعرفون أين ينظروا ولكنك تعرف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more