"bilemiyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا نعرف
        
    • تعرضت
        
    • لا نعلم
        
    • نحن في الحقيقة لا
        
    • نجهل
        
    • ولا نعرف
        
    Hangisi daha zehirli, bilemiyoruz. Gamma mı, yoksa senin kanın mı? Open Subtitles وما زلنا لا نعرف أيهما أكثر سميةً أشعة جاما أم دمك
    Bu yüzden bu kadar heyecan verici efendim. Tam olarak bilemiyoruz. Open Subtitles هذا لماذا هى مثيرة جدا ، سيدي نحن لا نعرف بالضبط
    Nasıl olup da cansız kimyasal karışımların kendilerini yaşayan bir şeye dönüştürdüğünü bilemiyoruz. Open Subtitles لا نعرف كيف أن خليط من الكيميائيات غير الحية حولت نفسها لشيئ حيّ
    Sorun şu ki kim, ne zaman ve nerede olur bilemiyoruz. Open Subtitles المشكلة هي، أننا لا نعلم من هو، و أين و متى
    Erkekler kadınlara kıyasla otizmden 4 kat fazla etkileniyorlar ve buna neyin neden olduğunu bilemiyoruz. TED يتأثر الذكور بنسبة أربعة إلى واحد مقارنة بالإناث بمرض التوحد، و نحن في الحقيقة لا نفهم السبب في ذلك.
    Biz bunların zaman ölçeğini tam olarak bilemiyoruz, Fakat hepsi bildiğimiz her şey ile tutarlıdır. fizik kanunları, kimya kanunları, vb hakkında. TED إنّنا نجهل كثيراً المدّة الزمنيّة التي تستغرقها هذه الأشياء لكي تتطوّر ولكنّها جميعاً متلائمة مع ما نعرفه من قوانين فيزيائية، وقوانين كيميائية، وإلى آخره من أمور
    Madagaskar'da altı tür daha var ve bu bitkinin gerçek potansiyeli nedir tam olarak bilemiyoruz, fakat tam olarak bildiğimiz şey, soyunun tükenmesinin söz konusu olduğu. TED لدينا 6 أنواع أخرى بمدغشقر، ولا نعرف ما هي إمكانات تلك النبتة، ولكن ما نعرفه هو أن الحياة النباتية هي مهددة بالانقراض.
    Dinazorların ne kadar yaşadıklarını bilemiyoruz, henüz en yaşlısını bulamadık. TED ونحن لا نعرف على وجه الدقة كم يبلغ عمر الديناصورات لاننا لم نجد عظاماً لتلك الاكبر عمراً
    Ama bilinciniz yerinde. Biz de bunun anlamını bilemiyoruz. Open Subtitles عدا أنكما في كامل وعيكما لذلك لا نعرف ماذا يعني ذلك
    Sebebini bilemiyoruz. Etkileri de belirsiz. Open Subtitles لا نعرف شيئاً عن المسبب لهذا المرض ولا نعرف إلا القليل جداً عن أعراضه
    Bu aralar ortalık karışmamalı. Ne yapacağını bilemiyoruz. Open Subtitles يجب أن نتحلى بالهدوء الآن نحن لا نعرف ماذا ستفعل
    Bu aralar ortalık karışmamalı. Ne yapacağını bilemiyoruz. Open Subtitles يجب أن نتحلى بالهدوء الآن نحن لا نعرف ماذا ستفعل
    Bu yüzden, soyadımız telaffuz edilmeden nerede olduğumuzu bilemiyoruz. Open Subtitles لذا، في الواقع لا نعرف مكان تواجدنا حتى يُلفظ اسم عائلتنا.
    Biz zavallı kadınlar, bir erkeğin kalbinden geçenleri hiç bir zaman tam olarak bilemiyoruz. Open Subtitles نحن نسـاء مسكينات لا نعرف أبداً حقاً مـاذا يحـوي قلب الرجــل
    Geminin yaydığı enerji ışınlarının reaktörü nasıl etkileyeceğini bilemiyoruz. Open Subtitles لا نعرف ما يمكن أن بفعلة حزام الطاقة بالمفاعل
    İster istemez, herhangi bir kişi için cevabın hangisi olduğunu bilemiyoruz, bu nedenle daha derine inmeye başlıyoruz. TED إننا لا نعلم في حالة أي شخص بعينه، بالضرورة، أي من هذه الإجابتين هي الصحيحة حتى نبدأ بالبحث بعمق.
    Bir arının ne gördüğünü tam olarak bilemiyoruz, benim bunu kırmızı olarak nitelendirdiğimde gördüğümü bildiğinizden fazlası değil. TED نحن في الحقيقة لا نعرف تماما كيف تبدو الاشياء للنحل او ما يشاهده النحل حقاً في الحقيقة لا نعرف كيف يشاهد النحل الاشياء كما لا نعرف كيف نشاهد نحن الاشياء عندما نظن ان شيء لونه احمر
    Senatörün evde olup olmadığını şu an için bilemiyoruz... Open Subtitles إلى وقتنا هذا، نجهل ما إن كان السيناتور في منزله حقاً...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more