"bilgisayar'" - Translation from Turkish to Arabic

    • التداخل
        
    Ve bulduklarında, sahip olduğumuz tüm Dayanak ajanı Bilgisayar'ın Chuck olduğunu bilecekler. Open Subtitles وعندما يفعلون كل عميل فولكرم لدينا سوف يعلم ان تشاك هو التداخل
    Seni yeni Bilgisayar ajanımız yapmak için milyonlarca dolar harcadık. Open Subtitles أنفقنا الملايين من الدولارات لإعدادك و استخدامك كعميل التداخل الجديد
    Sarah, ortada beni Bilgisayar 2.0 yapmak için tasarlanmış koca bir tesis var. Open Subtitles سارة .. توجد منشأة كاملة هنا مخصصة و مصممة لتجعل مني التداخل 2.0
    - Böyle zamanlarda keşke Bilgisayar ben de olsaydı diyorum. Open Subtitles إنه وقت مثل هذا أتمني لو أن لازال لدي التداخل
    Sırf Bilgisayar oldun diye öğrenecek hiçbir şeyin kalmadı sanma! Open Subtitles ليس لأنك تمتلك التداخل لايعني أنه لا يوجد ما تتعلمه
    Tabii ki bunu kullanabilecek tek kişi elinde Bilgisayar olan kişidir. Open Subtitles بالطبع، فإن الشخص الوحيد القادر على إستخدامه هو من لديه التداخل.
    "Dayanak",Bilgisayar veya "Kum Duvarı" hakkında birşey bilmeyen birine. Open Subtitles انه لايعلم اي شيء عن نقطة الارتكاز أو التداخل ، او الجدار الرملي
    Ne kadar üzücü. Beni Bilgisayar olmadan önceki hayatını önemseyen biriyle karıştırdın sanırım. Open Subtitles هذا مُحزن, هل أخطأت بيني وبين أحد ما كان يهتمّ بحياتك قبل "التداخل
    Umurumda olduğundan değil bu arada, çünkü Bilgisayar da dinlenmek için biraz zaman kullanabilir. Open Subtitles هذا ليس ما اقصدة , لان التداخل يقضى بعض الاوقات الجيدة
    Bizden Bilgisayar'ı çalan Bryce Larkin. Open Subtitles وهو نفس برايس لاركين الذى سرق التداخل مننا
    Bilgisayar olmayacak belki de elimde Colada ile bir sahilde uzanıyor olacaktım. Open Subtitles لامزيد من هراءات "التداخل", كنتُ لأستلقي على الشاطئ, وأحتسي شراباً بلحظة هدوء
    Umarım, Bilgisayar'ı hizmete sokarız da senin için bu kâbus sona erer. Open Subtitles نستطيعُ الآن إعادة بناء "التداخل", وسينتهي هذا الكابوس بالنسبة إليك -طاب يومكم
    Bilgisayar'ı da yanınıza alın, bakalım bir şeyler çakacak mı. Open Subtitles يجب ان تأخذى التداخل معكم حتى يرى اذا اومض على اى شيء
    Chuck'ın Bilgisayar olduğunu ve Jill'in ifşa olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles انهم لا يعلمون ان تشاك هو التداخل ولا يعلمون اننا اكتشفنا امر جيل
    Bu ülke Bilgisayar olmadan 2 asır idare etmiş. Open Subtitles هذة البلدة مرت ب 200 عام بدون التداخل واعتقد اننا سنكون بخير
    Hey, ülkenin 200 yıl Bilgisayar'sız idare ettiğini söylediğini sanıyordum. Open Subtitles لقد اعتقدت ان حكومة الولايات المتحدة كانت بخير ل 200 عام بدون التداخل
    Sormamda sakınca yoksa acaba bunlar olurken Bilgisayar nerdeydi? Open Subtitles من جديد إدا كنت لا تمانعون سؤالك أين كان التداخل أثناء هدا الوقت
    İlk görevinin Bilgisayar'ı korumak olduğunu unutuyorsun. Open Subtitles أنت ناسي أن واجبك الأول هو حماية التداخل
    Doğru, o sadece bir Bilgisayar ve elektronik teknisyeni cesur bir tane kabul, ama Bilgisayar değil. Open Subtitles انه على حق ، انه مجرد عامل إلكترونيات شجاع ، ولكنه ليس التداخل
    Orijinal Bilgisayar için çalışan eski bir DARPA bilim adamıydı. Open Subtitles أنه أحد عملائنا الذين يعملون على التداخل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more