"bilgisayarınızda" - Translation from Turkish to Arabic

    • حاسوبك
        
    • جهاز الكمبيوتر
        
    İnsanları caddelerde, TV'de veya şimdi olduğu gibi evde Bilgisayarınızda görmediğinizde dünyanın ne kadar sıkıcı olacağını düşünün. TED تخيل كم سيصبح عالمنا مملاَ، من دون رؤية أي أحد في الشارع، ولا في التلفاز، ولا في المنزل على حاسوبك كحالتك الآن.
    Bu kendi Bilgisayarınızda yapabileceğiniz türden bir şey. TED هذه فقط بعض الأشياء التي يمكنك عملها على حاسوبك.
    Bilgisayarınızda reşit olmayan kızların yüzlerce fotoğrafını bulduk. Open Subtitles وجدنا المئات من الصور تخص فتيات تحت سن البلوغ في حاسوبك.
    Bilgisayarınızda kamera var mı? Open Subtitles هل جهاز الكمبيوتر الخاص بك لديه كاميرا مثبتة به ؟
    Bilgisayarınızda Lemond Bishop'a yazılmış... Open Subtitles لقد عثرنا على بريد إلكتروني على جهاز الكمبيوتر الخاص بك
    Bunu daha sonra akıllı telefonunuzda ve Bilgisayarınızda kullanabilirsiniz. Open Subtitles سوف نستعمل هذه بالمستقبل في هاتفك وفي حاسوبك
    Bilgisayarınızda açıkça bir psikolojik sorun var Open Subtitles حاسوبك علي مايبدو به نوع من الهذيان.
    Bilgisayarınızda bir hesap makinesi olması gibi bir şey. Open Subtitles كأنك تمتلك آلة حاسبة على حاسوبك.
    Bilgisayarınızda ne olduğunu öğrenene kadar bekleyeceksiniz. Open Subtitles ألى أن نعلم ماذا يوجد في حاسوبك
    Sizin Bilgisayarınızda yazılmış. Open Subtitles لقد تم إرسالها من حاسوبك
    Belki de Bilgisayarınızda oynanan ödevlere bir daha göz atmalısınız, Bayan Langdon. Open Subtitles ربما يجب عليك تفحص كيف أنتهى الأمر بهذه المقالات على برنامج حاسوبك , أنسة (لانجران).
    Kelimenin tam anlamıyla joystick çizebilirsiniz ve Bilgisayarınızda Pacman'ı açıp bağlayabilirsiniz. (Oyun sesleri) Target'dan (Market zinciri) alabileceğiniz küçük plastik çekmeceleri biliyor musunuz? TED و يمكنك حرفياً رسم عصا التحكم و توصيلها على حاسوبك و لعب پاك مان. (اصوات العاب الفيديو) و انت تعرف ادراج الپلاستيك الصغيرة التي يمكن ان تحصل عليها من (تارقت)؟
    - Bilgisayarınızda oynayabilir miyim? Open Subtitles -يمكننا اللعب على جهاز الكمبيوتر خاصتك؟
    [Küçük şey.] [Büyük fikir.] [Margaret Gould Steward Hiperlink üzerine.] Hiperlink bir arayüz ögesi, bununla demek istediğim şey, telefon veya Bilgisayarınızda yazılım kullanırken bilgisayara işi nasıl yapacağına ilişkin tüm talimatları veren arayüzün ardında pek çok kod vardır ama insanların asıl etkileşim içine girdiği şey bu arayüzdür: üzerine tıkladığımızda bir şeyler olur. TED [شيء صغير.] [فكرة كبيرة.] [مارغريت غولد ستيوارت عن الرابط التشعبي] الارتباط التشعبي هو عنصر واجهة ، وما أعنيه بهذا هو، أنه عندما تستخدم برنامجًا على هاتفك أو جهاز الكمبيوتر ، فهناك الكثير من الشيفرات خلف الواجهة التي تقدم جميع التعليمات للكمبيوتر حول كيفية إدارتها. لكن هذه الواجهة هي الشيء الذي يتفاعل معه البشر: عندما نضغط على "هذا" ، يحدث شيء ما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more