"bilgisayardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكمبيوتر
        
    • الحاسوب
        
    • حاسوب
        
    • كمبيوتر
        
    • الحاسب
        
    • حواسيب
        
    • الكومبيوتر
        
    • حاسب
        
    • حاسوبه
        
    • بالكمبيوتر
        
    • حاسوبي
        
    • كومبيوتر
        
    • حاسوبكم
        
    • الحواسيب
        
    • من جهاز
        
    Bir bilgisayardan daha iyi. Yeni bir monitörden daha iyi.Yeni bir yazılımdan daha iyi, ya da insanlar ne kullanıyorsa ondan daha iyi. TED انها افضل من جهاز الكمبيوتر. انها افضل من جهاز جديد , انها افضل من البرامج الجديدة أو أيا كان الناس عادة ما تستخدم.
    - Rüzgârlık giyen heriflerin ofisine gelip "bilgisayardan uzaklaşın" demesinden. Open Subtitles رجال يرتدون سترات واقية يدخلون مكتبك قائلين ابتعد عن الكمبيوتر
    O yeteneği olan biri var o da benim. bilgisayardan uzak dur! Open Subtitles هناك شخص واحد فقط يملك هذه القدرة أنا إبقى بعيداً عن الحاسوب
    Defteri indirmenin tek yolu ise buraya yerleştirilmiş ana bilgisayardan geçiyor. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لتحميل دفتره هي من خلال الحاسوب الرئيسي الموجود هُناك
    Bu bilgisayardan başlayıp ağ yoluyla şirketteki bütün bilgisayarlara bulaşacak. Open Subtitles وسينتشر من هذا الصندوق لكل حاسوب في الشبكة في منظمتك
    Aslında, bir konservasyon insansız hava aracı daha fazla maliyetli değildir, iyi bir dizüstü bilgisayardan ya da iyi bir çift dürbünden. TED الحقيقة هي ، طائرة الحماية لا تكلفنا اكثر من جهاز كمبيوتر محمول منظار تقريب.
    Daha once birçok kez duydunuz. Hızlı üretim bir bilgisayar dosyası, bilgisayardan üretim makinesine direk yollanan bir dosya. TED هذه الصناعة ملف كمبيوتر يرسل مباشرة من الكمبيوتر الى جهاز التنفيذ
    Bir bilgisayardan daha duygusal ama.. Open Subtitles حسنا، أعني أنه يبدو أكثر عاطفية بكثير من الكمبيوتر
    Onun ismini kaydettirdik ve bilgisayardan bu çıktı geldi. Open Subtitles لقد بحثنا عن أسمه وأخرج لنا الكمبيوتر هذا
    Eğer yarın seni bilgisayardan ayırabilirsem o yüzüğü alacağım. Open Subtitles إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ آخذَك من الكمبيوتر غداً، سَأَشتريلك ذلك الحلق.
    bilgisayardan notunuzu değiştirebiliriz. Open Subtitles بإمكاننا إستعمال الكمبيوتر لتغيير درجاتك
    Yani bazı simgeleri bilerek silip, bilgisayardan eksik simgeyi öngörmesini istiyoruz. TED حتى نقوم بمحو عمدا بعض الرموز ، و نطلب من الحاسوب التنبؤ بالرموز المفقودة.
    Ve onlar da bilgisayardan şöyle bir mesaj alacak: Kişi 1, sana şu kadar para gönderdi. TED ويصلهم رسالة على الحاسوب تقول أن هناك شخص أرسل لك مبلغ من المال.
    İnsan beyni şekil tanıma anlamında şaşırtıcı bir yeteneğe sahip, hatta bazen bilgisayardan bile daha iyi. TED يملكُ الدماغ البشري قدرة مذهلة على إدراك الأنماط، حتى أفضل من الحاسوب أحياناً.
    Uzun hikaye, ama önemli değil. bilgisayardan çalıştırmak zorundayım. Open Subtitles قصة طويلة، لكن لا يهم، علي أن أتحقق من الحاسوب
    Bütün dosyalar aynı bilgisayardan 15 dakikalık periyodlar halinde silinmiş. Open Subtitles كل الملفات تم حذفها من حاسوب واحد بعد 15 دقيقة
    Hologramları hayatımıza sokmak derken sadece yeni bir cihaz ya da daha iyi bir bilgisayardan bahsetmiyorum. TED باستخدام الصور المجسمة في حياتنا اليومية لا أتحدث عن أجهزة جديدة أو جهاز كمبيوتر أفضل.
    Ayrıca bir çoğunuz bilmeyebilir ama bunun hesaplama kabiliyeti bir masaüstü bilgisayardan çok farklı değil. TED أيضا ، الأمر الذي قد لا تعرفه، هو أن قدرة الحاسب لهذه المهمة لا تختلف كثيرا عن قدرة الحاسب على كمبيوتر مكتبك الخاص.
    Affedersiniz, ama üç bilgisayardan bilgi toplama emri aldım: Open Subtitles المعذرة، لكن لدي أوامر باسترجاع بيانات من 3 حواسيب مزودة
    Elektriğe ihtiyacım var bilgisayardan Niebaum'un dosyalarına bakabilirim. Open Subtitles انا محتاج الكهربا00 ..علشان أشغل الكومبيوتر وأفحص ملفات نيبوم
    Bugün bir çocuğun Playstation'u 1996'dan kalan askeri üstün bilgisayardan daha güçlüdür. TED بلاي ستيشن لطفل اليوم أقوى من حاسب عسكري عظيم من عام 1996.
    Yani bilgisayardan kalanlarda. Open Subtitles في كل جهة على حاسوبه على الأقل، ماتبقى.
    Para bir tıkla bilgisayardan Amerika'ya nasıl gidecek? Amerika mı? Open Subtitles أن تذهب الى امريكا بضغطة من زر على لوحة المفاتيح بالكمبيوتر
    Oraya erken gelip bilgisayardan çalışabilirim ve Barselona'da evlenebiliriz diye düşündüm. Open Subtitles فكرت أن آتي مبكرا و أعمل من خلال حاسوبي و يمكننا أن نتزوج في برشلونة
    Pekala,bu bilgisayardan uyuşturucu dağıtıcısını bulmak için şifreyi kırmayı deneyeceğiz. Open Subtitles حسنًا، نحن نحاول إقتحام كومبيوتر الطاهي هنا لإيجاد تاجر مخدّراتنا،
    Biz bilgisayardan yapılan araştırmayı onun yaptığını anladık. Open Subtitles نحن نفهم أنّه كان موضوع بحثٍ على حاسوبكم.
    Tüm yatırımları bilgisayardan işlem gören fonlardan oluşuyor. Open Subtitles جميع استثماراته موجودة في موارد الحواسيب المستبدلة،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more