"bilinci yerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • واعية
        
    • فاقد الوعي
        
    • واعي
        
    • فاقدة الوعي
        
    • واع
        
    • واعى
        
    • فاقدا للوعي
        
    • هو واعٍ
        
    • واعياً
        
    • هي فاقدة للوعي
        
    • هو واعيُ
        
    • فاقد الوعى
        
    • فاقد لوعيه
        
    "ve bunu yaptığınızda muhtemelen bilinci yerinde olmayacak." Open Subtitles أو دقيقتين على الأكثر و ستكون على الأغلب غير واعية عندما تفعل ذلك
    bilinci yerinde değil. Alınacak tıbbi kararlar var. Open Subtitles انها غير واعية هناك قرارات طبية يجب أن تؤخذ
    bilinci yerinde değil ve çok kan kaybetmiş. Open Subtitles حسنا هو فاقد الوعي حالياً و فقد الكثير من الدم
    Başına büyük darbeler almış. Soluk alıyor, sersemlemiş ama bilinci yerinde. Muhtemelen şokta. Open Subtitles لدية جروح قطعية في الرأس ، وهو يتنفس ، ومذهول ، ولكنه واعي ، وربما مصدوم
    Hayır, Maria katilin kim olduğunu göremedi, çünkü bilinci yerinde değildi. Open Subtitles ماريا لم تتمكن من رؤية القاتل .لأنها كانت فاقدة الوعي
    bilinci yerinde değil, dört kemiği kırılmış. Bir ay hastanede yatacak. Open Subtitles انه غير واع, لديه اربع عظام مكسورة سيرقد في المشفى لمدة شهر
    Kendimi bütünüyle, mümkün olan en yogun kullanıma sokuyorum ve bilinci yerinde her varlık da hep bunu yapabilmeyi ister. Open Subtitles أنا أضع نفسى فى أقصى أداء ممكن... و عامةً, أعتقد أن هذا ما يتمناه أى كيان واعى... .
    İçeri girdiğinde muhtemelen ölüydü veya bilinci yerinde değildi. Open Subtitles وكان ربما مات أو فاقدا للوعي عندما ذهب في.
    Tamam, gözbebekleri oynuyor, hala bilinci yerinde. Open Subtitles حسناً ، حدقتاها تتوسعان هذا يعني أنها لا تزال واعية
    Doktor endişelenmememi söyledi, bilinci yerinde değilmiş. Open Subtitles ‫قال لي الطبيب لا داعي للقلق ‫لأنها كانت غير واعية.
    Hanımefendi, anladığım kadarıyla, birinin bile bilinci yerinde değil. Open Subtitles سيدتي, مما فهمته، ولا واحدة منهم واعية.
    - bilinci yerinde ama sıkışmış. Open Subtitles أنها واعية لكنها محصورة. ـ هل هو أحمق؟
    Bilinci yerindeyken iyileşmesini engelleyebilir ama bilinci yerinde değilken bunu yapamaz. Open Subtitles إنظر حين يكون واعياً يمكنه منع نفسه من الشفاء ولكن حين يكون فاقد الوعي لا يمكنه
    bilinci yerinde değil ama bakmanıza izin verebilirim. Open Subtitles حسنا، انه فاقد الوعي ، ولكن سأسمح لكم برؤيته
    Ya bilinci yerinde değil, ya da cevap veremiyor ancak travma ve ameliyatın ardından böyle şeyler görülebilir. Open Subtitles انه ليس واعي ومتجاوب الان ، ولكن هذا امر عاديا بعد الصدمة والجراحة
    Bir süre bilinci yerinde olmayacak. Open Subtitles الكلمة هي, انها ستكون فاقدة الوعي لفترة
    Evet, yardımla. bilinci yerinde değil. Open Subtitles نعم, بوجود مساعدة انه غير واع
    - Barnett'in bilinci yerinde mi ? Open Subtitles هل " بارنيت " واعى ؟
    Yaşarken su kulesine atmak zor olmalı, tabi bilinci yerinde değilse. Open Subtitles من الصعب أن تأخذ المرأة الحية حتى من جانب خزان المياه، إلا أن تكون فاقدا للوعي.
    Hayati değerleri normal, bilinci yerinde, belirtileri kayboluyor. Open Subtitles مؤشراته الحيوية طبيعية و هو واعٍ و قدْ زالت الأعراض
    bilinci yerinde mi? Open Subtitles هل هي فاقدة للوعي ؟
    bilinci yerinde, ama bunu hissettirmiyor. Open Subtitles هو واعيُ لَكنَّه لا يُريدُ ان يَكُونَ
    Kafasına direkt darbe almamış, ama bilinci yerinde değil. Open Subtitles لم يعانِ من أى إصابات مباشرة بالرأس ولكنه فاقد الوعى
    Bir çocuk. bilinci yerinde değil ama nefes alıyor. Open Subtitles عُثر على صبي فاقد لوعيه ولكنه يتنفس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more