"bilinen bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • شهير
        
    • معروف
        
    • المعروفة
        
    • من المعروف
        
    • معروفين
        
    • ظاهرة
        
    • معروفة
        
    • يُعرف
        
    • في شقته التي
        
    • الفنان المعروف سابقاً
        
    Ama bilinen bir TV dizisinde rol aldım. Open Subtitles لكنه جعلني أقوم بدور رئيسي في مسلسل تلفزيوني شهير
    Ama Hong Kong'un çok az bilinen bir yönü daha var. Open Subtitles ولكن هناك في الجانب ا لهونغ كونغ هذا غير معروف جيدا
    Integrity Airlines olarak bilinen bir havayolunun en iyi yeni model uçağı. Open Subtitles العلامة التجارية الجديدة الرائدة من شركة طيران المعروفة باسم النزاهة الخطوط الجوية.
    Daha önce de söylediğim gibi bu tamamen mantıksaldı, anne sütünün bağırsak mikrobiyotasının sağlıklı gelişimine destek olduğu bilinen bir şeydi. TED هذا منطقي، كما ذكرت، من المعروف أن الرضاعة الطبيعية قادرة على دعم التطور الصحي لميكروبات جهاز الهضم.
    Sizinle temas kurmamız gerekirse diye. Bizim takdir duygumuz bilinen bir şeydir. Open Subtitles لا إلا في حال الضرورة نتصل بك , فنحن معروفين بالتحفظ
    Aynı şekilde olay ufkuna yeterince yakından geçen ışık yer çekimsel kırılma olarak bilinen bir fenomene dönüşecek. TED وكذلك، فإن مرور الضوء بالقرب من أفق الحدث سيتسبب في انحرافه في ظاهرة تسمى عدسة الجاذبية.
    Son yedi yıldır, Hava Kuvvetleri, Yıldız Geçidi adıyla bilinen bir uzaylı cihazı aracılığıyla başka gezegenlere ekipler göndermekte. Open Subtitles للسبع سنوات الماضية , القوات الجوية كانت ترسل فرقها لكواكب أخرى عن طريق جهاز فضائي معروفة باسم بوابة النجوم
    Bunların içinde en kötü olanı, yaklaşık 250 milyon yıl önce Permiyen olarak bilinen bir dönemin sonunda yaşandı. Open Subtitles و اسوئها حدث قبل حوالي 250 مليون سنة في نهاية عصر يُعرف بالعصر البرمي.
    Seni bilinen bir korsanın suç ortağı olarak görüp yanımda sallandırması da öyle. Open Subtitles من المرجح أكثر أن يراكِ كامرأة تحرض قرصان شهير وسيشنقكِ بجانبي
    Ama böyle bilinen bir ajan neden istihbarat ajansını bıraksın? Open Subtitles لكن لماذا عميل شهير مثله يغادر وكالة الإستخبارات؟
    Yıllar öncesinden oldukça bilinen bir örnek vermek gerekirse, Vanity Fair dergisinin yöneticileri: "Çalışanlar arasında maaş konusunun tartışılması yasaklanmıştır." TED في مثالٍ واحد شهير من عقودٍ مضت، فإن إدارة المجلة الأمريكية "فانيتي فير" قد نشرت فعلًا مذكرة بعنوان: "ممنوع مناقشة الأجور بين الموظفين."
    Neredeyse siyanürden 1,200 kat daha zehirlidir ve bilinen bir panzehri de yoktur. Open Subtitles إنه أكثر سُمية بحوالي 1200 مرة من السيانيد ولا يُوجد له ترياق معروف
    Yenileme işlemi yavaş, tersinmez ve bilinen bir tedavisi yoktur. Open Subtitles تطور الانتكاسة بطيء ولا رجعة فيه وليس هناك علاج معروف
    Yani bilinen bir suçlu ve şüpheliyle gizli iş çevirmiyorsun? Open Subtitles لذا أنت لا تتآمر مع مجرم معروف ومشبوه إذاً ؟
    Kilit ise siRNA olarak bilinen bir molekül dizilimi. TED الشيء الجوهري هو فئة الجزئيات المعروفة كسيرنا.
    Okyanus bilimi camiasında insansız yüzey aracı veya İYA diye bilinen bir kategoriye ait. TED ينتمي هذا الآلي للفئة المعروفة في أوساط مجتمع علم المحيطات بمركبة سطح دون سائق.
    Ara sıra kafamı meşgul ettiği bilinen bir gerçek. Open Subtitles نعم، لذلك كان من المعروف انه لاحتلال أفكاري في بعض الأحيان.
    Bu mermilerin insan vücudunda büyük yaralar açtığı bilinen bir gerçek. Open Subtitles الأن من المعروف أن الطلقة الكروية تقطع جسم الإنسان
    Bu yeni suç yuvası, burada "Azıı Çete" olarak bilinen bir grup alçak bireyin evi olarak bilinir. Open Subtitles بيت الجريمة الحار والصغير هذا هو المقر الخاص لمجموعة شريرة من أشخاص معروفين محليا باسم الشلة الوحشية
    Arkadaşları bilinen bir düşmanı olmadığını söylüyor,.. Open Subtitles هاى الاصدقاء افادوا بعدم وجود اعداء معروفين
    Bu "toplam iç yansıma" olarak bilinen bir olguda gizli. TED تكمن الحيلة في ظاهرة معروفة بالإنعكاس الداخلي التام.
    Lisa: Hindistan'dan sonra Doğu Afrika'ya seyahat ettik. LGBT bireylerine yönelik sert tutumlarıyla bilinen bir bölgeye. TED ليزا: من الهند، اتجهنا صوب شرق أفريقيا، لمنطقة معروفة بتعصبها تجاه المثليين.
    Bazı Hintliler'in kendi çişlerini içtikleri bilinen bir gerçek. Open Subtitles يُعرف عن بعض الهنود بأنهم يشربون بولهم
    Burası çok bilinen bir yer. Sana bir içki hazırlayayım mı? Open Subtitles إنه حتى لا ينزل في شقته التي اعتاد أن ينزل بها , هل اُعد لك شراباً ؟
    Prens olarak bilinen bir herif. Ben nerden bileyim? Open Subtitles الفنان المعروف سابقاً بالأمير، كيف لي أن أعرف؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more