"bilirdik" - Translation from Turkish to Arabic

    • عرفنا
        
    • سنعلم
        
    • لعلمنا
        
    Hey, sen biraz yumuşaksın. Bunu hukuk fakültesinde hepimiz bilirdik. Open Subtitles أنت شخصٌ لوطيّ لقد عرفنا ذلك في كلية الحقوق
    Hayallediğimiz meslek olsaydı,bilirdik. Open Subtitles لو كانت المهنة التي يحلمون بها, كنا عرفنا
    Joy ve ben nişanlandığımızda birbirimizle ilgili her şeyi bilirdik. Open Subtitles هم، عندما الفرح وأنا كانوا يعملون، عرفنا كل شيء عن بعضها البعض.
    Bugün biri eve gelseydi onlar olduğunu kesin olarak bilirdik. Open Subtitles كنا سنعلم بالتأكيد أنهم هم لو ظهر شخص في الشقة اليوم.
    İşini doğru düzgün yapmış olsaydın bu hırsızlığı kimin yaptığını bilirdik. Open Subtitles لو اديت عملك بشكل صحيح, لعلمنا من هو مسؤول عن هذه السرقة
    Ne istediğimizi, nereye gideceğimizi dost ve düşmanlarımızı bilirdik. Open Subtitles عرفنا غاياتنا وإلى أين سنذهب عرفنا أعدائنا وأصدقائنا
    Hayır ama en azından ne hissettiğini bilirdik ve işleri senin için daha kolay bir hâle sokardık. Open Subtitles تقصد يمكن ان اوقفه ؟ لا ، لكن على الاقل كنا عرفنا شعورك
    Bir zamanlar biz bazı şeylerin nasıl çalıştığını ve yapıldığını bilirdik, onları yeniden yapabilir veya tamir edebilirdik ya da en azından neyi satın alacağımız konusunda daha bilinçli kararlar verirdik. TED كانت هنالك وقت عرفنا فيه كيف تعمل الأمور و كيف صنعت حتى نستطيع صناعتها وتصليحها أو على الأقل كيف نتخذ قرار صحيح فيما نشتري.
    Navigatörümüzü atmasaydın, bilirdik. Open Subtitles لو أنك لم ترمى المستكشف لكنا عرفنا
    Sözde arkadaşları hakkında çok az şey bilirdik. - Anne... - Bu insanların tehlikeli olduklarını biliyordum. Open Subtitles كان هناك قليلاً عرفنا يدعوهم أصدقائه
    Birbirimizin şifrelerini her zaman bilirdik. Open Subtitles لطالما عرفنا كلامات سر بعضنا البعض
    - Yanıtınızı aldınız, çavuş. Eğer öyle biri olsaydı, bunu bilirdik. Open Subtitles إذا كانت موجودة، لكنا عرفنا
    Ne bilirdik ki? Open Subtitles بحق الجحيم ماذا عرفنا ؟
    Kim olduğumuzu bilirdik. Open Subtitles عرفنا هوياتنا جيداً
    Bu ekip birlikte çalışsaydı Bay Callen kaçamazdı ve şimdi nerede olduğunu bilirdik. Open Subtitles ،إذا تعاون هذا الفريق لما استطاع السيد (كالين) الهرب ولكنا عرفنا مكانه
    Eğer gerçek adına kayıtlı olsaydı bunu bilirdik. Open Subtitles ان كان مسجل بإسمها الحقيقي سنعلم بذلك
    Hayır, dinle, oğlum eğer Girişim'in kurbanı olsaydın, şimdiye kadar bilirdik, tamam mı? Open Subtitles لا، إستمع إليّ، يابني. إن كنت أنت هدف (المُبادرة)، كنا سنعلم ذلك حسناً؟
    McClaugherty'in gemisi limana gelmiş olsaydı, bilirdik. Open Subtitles (أن كانت سيفنة (ماكلاريتي قد أتت الى المرفئ , كنا سنعلم بذلك
    Eğer buradan çıkmanın bir yolu olsaydı, hepimiz bunu bilirdik. Open Subtitles لو كانت هناك طريق ,لعلمنا بها
    Onlara dinleme cihazı taksaydık bunu bilirdik. Open Subtitles لو كان لدينا صوت لعلمنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more