Bilirsin işte, keşfedilmemiş şehirlerde uygun fiyatlı evler falan arıyoruz. | Open Subtitles | كما تعلم.. نبحث عن المدن الغير مكتشفة ذات المنازل الرخيصة |
Kızımın aksine, Bilirsin işte ben portakal desem, o mandalina der. | Open Subtitles | على عكس ابنتي التي، كما تعلم إن قلت برتقالة، تقول يوسفي |
Bilirsin işte bazen biraz da olsa daha çok yeniymiş gibi hissedersin. | Open Subtitles | كما تعلمين في بعض الأحيان , أشعر و كأنها المرة الأولى لي |
Bilirsin işte, çene çalıyorduk. | Open Subtitles | كان هناك حديث بين الفتاة و بينى مجرد حديث كما تعلمين |
Bilirsin işte, bir öyle, bir böyle hayat devam ediyor. | Open Subtitles | ماذا تريدني أن أقول أنت تعلم كيف هي الحياة ومصاعبها |
Bilirsin işte, kırdığı, ısırdığı ya da çişini yaptığı her şeyin yerine yenisini koyabilirsin. | Open Subtitles | كما تعرف,يمكنك تغيير اي شئ كسره او مضغه او تبول عليه |
Bilirsin işte, aramalarını sadece önemli olanlarla kısıtlamalıydın. | TED | لكن يستوجب عليك، أنت تعرف أن تحصر مكالماتك إلى الضروريات القصوى |
Yeterince kadar olsa kafidir sanırım, birkaç sandalye devrilsin süs eşyaları kılıçtan geçse falan, Bilirsin işte. | Open Subtitles | ليس كثيراً بعض الكراسى المقلوبة بعض الأغراض المبعثرة ذلك النوع من الأشياء , كما تعلم |
Hayır, bilirsin, her gün aynı yüzleri görmek. Bilirsin işte. | Open Subtitles | لا ، كما تعلم ، إنك ترى نفس الوجوه كل يوم |
Bilirsin işte, önemli insanları öldürerek büyük para kazanmak. | Open Subtitles | كما تعلم .. نجني الكثير من المال ونقتل أشخاصا مهمين |
Bilirsin işte, arkadaşlarımın bataklıktan topladığı 130 kadar bitki. | Open Subtitles | كما تعلم هناك حوالي 130 نبات هنا والتي أزالها رفاقي من المستنقع |
Bilirsin işte, koruyucu melekler gibi. | Open Subtitles | هم يسألون عنا ويدققون وراءنا كما تعلم, كالملائكة الحارسة |
Şey... Bilirsin işte bazen bir şeyler görürsün. | Open Subtitles | حسناً، كما تعلم أحياناً تتراءى لك اشياء أليس كذلك؟ |
Siz, Bilirsin işte, bir şeyler yaptınız mı? | Open Subtitles | إذا هل قمتم بأي شيء انتِ و الرفاق ؟ كما تعلمين ؟ |
Bilirsin işte, dışarı çıkarız. Birşeyler... yapabiliriz. | Open Subtitles | كما تعلمين , يمكننا ان نخرج ونفعل شيئا ما |
Babam da aynı yaşlardayken bana o bisikletten almıştı, ve onunla bunun hakkında konuşmak istedim, Bilirsin işte ? | Open Subtitles | اعطاني ابي دراجه تشبه دراجته حينما كنتُ في نفس عمره عمره كما تعلمين ، اردت فقط ان اكلمه عن هذه الأمور |
Bilirsin işte. | Open Subtitles | أنت تعلم ,مثل قوات مكافحة شغب أو شرطة الهجـرة |
Bilirsin işte, yemek falan yiyorum, bazen sevgilimi getiriyorum. | Open Subtitles | أتناول بعض الوجبات, أرتب المواعيد وهكذا كما تعرف |
Evet. Bilirsin işte; kızarmış bıldırcın, ekmek, biraz da şarap. | Open Subtitles | نعم، أنت تعرف طيور مشوية، خبز وبعض الشراب |
Bilirsin işte, fakir çocuklar ve düşüp, kendi kendine kalkamayan yaşlılarla ilgili. | Open Subtitles | أنت تعلمين,مع الاطفال الفقراء والناس الكبار في السن الذين يسقطون ولايستطيعون الوقوف |
Biraz dinleniriz diyorduk, Bilirsin işte sabaha uğra istersen ha? | Open Subtitles | أنتِ تعرفين, ربما أخذ بعض الراحة وبعدها لذا تعالي بالصباح |
Bilirsin işte beyazlar yukardadır, zenciler aşağıda... ..Asyalılar, Araplar, Latinler, bir yerlerde aradalar. | Open Subtitles | انت تعرف ان البيض في القمة و السود في القاع الآسيويون ، العرب ، واللغة اللاتينية في مكان ما من الوسط |
Merak ediyorum da, eğer bunu kabul edersem, Bilirsin işte. | Open Subtitles | أنا فقط اتسائل إن كنت أستطيع أن أخذه انت تعلم |
Orada burada birkaç heyecanlı an yaşadım, ama, Bilirsin işte, hepsi geçti gitti. | Open Subtitles | حسنا لدي بعض اللحظات المثيرة هنا وهناك ولكن كما تعرفين مجرد لحظات عابرة |
Bilirsin işte, Naziler için filan. | Open Subtitles | أنت تعرفين كما هو الأمر مع النازيين |
İşte bu onun bakış açısı, Bilirsin işte. Yani, senin kendini görmeni istediği şekil bu. Benim ne gördüğümü bilmek ister misin? | Open Subtitles | أوَتعلمين، هذا من منظوره، أقصد أنّه يجعلكِ تري نفسكِ هكذا، أوَتعلمين ما أراه؟ |
Bilirsin işte. | Open Subtitles | التي يقومون ببيع الجوارب النسائية أو بعض اللعنات |