Dışarıda kalmam gerektiğini biliyordum. Fanteziler her zaman gerçeklikten daha iyidir. | Open Subtitles | علمتُ أنّ عليّ البقاء خارجاً فالخيال دائماً أفضل بكثير من الحقيقة |
Babamın ne istediğini biliyordum ve onun dileklerini yerine getirebildiğim için huzurluyum. | TED | عرفتُ ماذا أراد والدي، وشعرتُ بالأمان لمعرفة أنني تمكنتُ من مساندة رغباته. |
Bunda utanacak bir şey yok evlât. Bugünün geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | ليس هناك خزي في ذلك عَرفتُ أن هذا اليومِ سيَأتي |
İhbar. Muhbirin teki olduğunu biliyordum. En başından beri biliyordum. | Open Subtitles | الوشاية , كنت أعرف أنك واشى كنت أعرف طوال الوقت |
Bunu uzun zamandır biliyordum ama size söylemeye emin olana dek bekledim. | Open Subtitles | لقد عرفت ذلك منذ فترة طويلة لكني إنتظرت حتى أتأكد لأخبركما به. |
Dünyanın en beter sürtüğü olduğunu biliyordum, ama bu biraz aşırıya kaçtı! | Open Subtitles | انا كنت اعرف انكى اكبر حثاله فى العالم لكن هذا كثير جدا |
Eğiticileri yılanların zehirli olduklarını gördüğünde onları oradan uzaklaştıracağını biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن مدربها سيخرجها من هناك فور رؤية الأفاعي |
Bunu tüm hayatım boyunca biliyordum ve herkesten sakladım ama artık dayanamıyorum. | TED | لقد علمت هذا طوال حياتي، لقد أخفيته عن الجميع، لكن لا أستطيع فعل ذلك بعد. |
Bilmen gerekiyor. Beni buraya sen koydun. Böyle bir şey söyleyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | ولابد ان تعرفى انك السبب فى ذلك كنت اعلم انك ستقول ذلك |
Ne kadar ileri gidebileceğini biliyordum. Her şeyi önceden tasarladın! | Open Subtitles | وأني أعلم أنك سافرت لتجئ بالسم, ولقد أعددت كل شيء |
Ben... ben bunun için üzgünüm, ...ama beni vuracağını biliyordum. | Open Subtitles | أنا .. آسفة لهذا لكني عرفت أنك ستطلق النار علي |
Güvenine değer biri olduğuma inanırsan benim de sana güvenebileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ بأنني أستطيع الوثوق بكِ إن اعتقدتِ بأنني جدير بنيل ثقتكِ |
Ama çocukluğumdan beri hayatımda inanılmaz bir şey olacağını biliyordum. | Open Subtitles | لكن مُذ كنت طفلاً، علمتُ أنّ شيئاً رائعاً سيحدث لي |
Bir şey söylemek zorunda değildi. Zaten ne yaptığını biliyordum. | Open Subtitles | لم يتعيّن عليه قول شيء، علمتُ بمجرّد رؤيته ما فعل. |
"Hayır dediğinde , yalan söylediğini biliyordum;çünkü onu çok iyi tanıyordum" | Open Subtitles | حين أجاب بالنفي، عرفتُ أنه يكذب. عندها عرفت أني قبضتُ عليهئ |
Öleceğini biliyordum ve tüm kalbimle başkalarını kurtarmak için ölmesini umuyordum. | Open Subtitles | عرفتُ بأنّه سيموت، وأملتُ كثيراً بأن يكون هنالك خلاص في ذلك |
Kötü bir fikir olduğunu biliyordum Zoe Hart ve diğer insanların bana geri zekalı demesi ve haklı olmaları. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّها ستكون فكرة سيئة، وبعد ذلك أَنْ تكون زوي هارت من بين كلّ الناس، تدْعوني بالغبية وهي محقة |
16 olmadığını biliyordum ama, dürüst olduğunu sanmakla aptallık ettim! | Open Subtitles | كنت أعرف أنك لستِ في الـ16 لكني كنت أحمق لأصدقك |
Söylemek neden bu kadar zor, bilmiyorum. Her zaman biliyordum. | Open Subtitles | لا أعلم لما يصعب علي قول ذلك، لطالما عرفت ذلك. |
Ve kafamda, bunun benim suçum olduğunu her zaman biliyordum. | Open Subtitles | و فى عقلى , دائماً كنت اعرف انه معظمه خطأى |
Zaten hasta olduğumu biliyordum, çünkü annemin suratında o garip sırıtışı vardı. | Open Subtitles | لقد عرفت سابقا بأنني مريض لأن أمي كانت لديها تلك الابتسامة الغريبة |
Şimdi, bu büyük bir sorun olmazdı ama Anna'nın oğlunun özel ihtiyaçlı olduğunu biliyordum. | TED | وغير ذلك، لقد علمت أن ابن آنا من ذوي الاحتياجات الخاصة. |
Annen endişelendi, doktorlar endişelendi, ama ben endişelenmedim, ...çünkü ben senin hasta olmadığını biliyordum... sen acı hissetmiyordun, sadece çok cesurdun. | Open Subtitles | وكانت والدتك والطبيب قلقين ولكن بالنسبة لي لا . لانني كنت اعلم انك لست مريض ولم تكن تتالم , لانك شجاع |
Uzun süre önce onunla tanışmanı istedim, ama biliyordum ki bunu kaldıramazsın. | Open Subtitles | حاولت أن أعرفك بها منذ فترة، ولكني كنت أعلم أنك لن توافق |
Evet, memnun olacağını biliyordum. Hoşça kal anne. | Open Subtitles | نعم ، لقد عرفت أنك ستسرين لذلك إلى اللقاء يا ماما |
Will, yardım etmen çok güzel bir davranış. Yola geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | ويل, أعتقد أنه من الرائع أنك تساعدنا علمت أنك ستأتي للحدث |
Hayatının kadınını bulacağını hep biliyordum zaten. | Open Subtitles | كنت أعلم دائما أنه سيجد الفتاة المناسبة , لطالما علمت ذلك |
Ama bu çemberdeyken, çemberin bir gün beni patlatacağını da biliyordum. | Open Subtitles | ، لكن حينما كنتُ في تلك الغرفة كنتُ أعرف أنني سأخرج |
Bir şekilde kanamayı durdurmam gerektiğini biliyordum yoksa adam ölecekti. | TED | كنت أعرف أنه يتوجب علي إيقاف النزيف، وإلا سوف يموت |