Burada olup bitenler hakkında benim bilmediğim bir şeyler bildiğiniz belli. | Open Subtitles | من الواضح بأنكَ تعلم شيئاً لا أعرفه حول ما يجري هنا |
Dewey, bunun işe yaraması için bilmediğim bir şey söylemen gerekiyor. | Open Subtitles | الطريقة التي تجري بها الأمور عليك أن تخبرني بشيء لا أعرفه |
Bana hâli hazırda bilmediğim bir şeyler söyleyebilecek birini bulmaya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب للبحث عن أحد يمكنه إخباري شيئاً لا أعرفه مسبقًا. |
bilmediğim bir şey hakkında ne diyebilir? | Open Subtitles | ما الذي يجب علي إن اقوله هذا الذي لا اعرفه ؟ |
Muhtemelen çalışıyordur. Benim bilmediğim bir durum mu var? | Open Subtitles | أعتقد انها في العمل هل هناك مناسبة لا أعرفها حول هذا الامر ؟ |
Başka bir şey var mı, benim bilmediğim bir şey? | Open Subtitles | السؤال هو هل هناك شيء آخر شيء لا أعرفه ؟ |
- Yeter! Kesin şunu. Zaten bilmediğim bir şey söylemiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتُم يا جماعة لا تخبروني بأي شيء لا أعرفه مُسبقاً |
- Hala seni beklemiyorum. - bilmediğim bir şey söyle. | Open Subtitles | ـ ما زال لا ينتظرك ـ أخبرني بشيئاً لا أعرفه |
Hadi evlat, bana bilmediğim bir şey söyle. | Open Subtitles | بربّك يـا صـاح قل لي شيئـاً جديداً لا أعرفه |
Neden bana bilmediğim bir şey söylemiyorsun seni aptal sürtük? | Open Subtitles | لما لا تخبريني بشيء لا أعرفه أيتها اللعينة أنت غبية لا تفهمين ؟ |
Eğer ulusal güvenlikle ilgili benim bilmediğim bir şeyler dönüyorsa, beni ilgilendirir. | Open Subtitles | لو أن هناك أمر ما لا أعرفه ويخص الأمن القومي، فهو من شأني |
Sana hakkımda bilmediğin bir şey söyleyeceğim sen de bana bilmediğim bir şey söyleyeceksin. | Open Subtitles | اريد ان اخبرك شيء لا تعرفيه عني وأنت تخبريني شيئ لا أعرفه عنك |
bilmediğim bir şey anlatman için 30 saniyen var. | Open Subtitles | لديك ثلاثون ثانية لتخبرني بشيء أنا فعلياً لا أعرفه |
Yalan dolanla kirlenmemiş benim bilmediğim bir sen var mı? | Open Subtitles | هل هناك أنت لا أعرفه و ليس مليئ بالتراهات؟ |
Senin hakkında bilmediğim bir şey söyleyene kadar söylemeyeceğim. | Open Subtitles | . . لن اخبرك بهذا حتّى تخبريني بشئ لا اعرفه عنك |
Muhtemelen çalışıyordur. Benim bilmediğim bir durum mu var? | Open Subtitles | أعتقد انها في العمل هل هناك مناسبة لا أعرفها حول هذا الامر ؟ |
bilmediğim bir sürü şey var. | Open Subtitles | ما زلت أجهل الكثير |
Babam hakkında bilmediğim bir sürü şey öğreniyorum. | Open Subtitles | أقصد أنّي أتعلم أشياء كثيرة عن والدي لم أكن أعرفها قطّ |
...bana gülüyor bayım, benim bilmediğim bir şeyi biliyormuş gibi. | Open Subtitles | إنها تضحك عليّ، سيدي كأنها تعلم شيئاً أنا لا أعلمه |
Tamam, Ben Lana'yı bilmediğim bir noktaya ittim ve o noktadan geldiğimizde, ona sevgimden dolayı bilmesine izin verdim | Open Subtitles | أعتقد بأنني كنت أدفع لانا إلى النقطة التي لا أعرف إن كنا نستطيع العودة منها، و أحبها أكثر من أن أدع ذلك يحصل |
Bana bilmediğim bir şey söyle. | Open Subtitles | أخبرني بشيء أنا لا أعلمة |
Bay "Son Dakika". Bana bilmediğim bir şey söyle. | Open Subtitles | وما الجديد في ذلك أيها المذيع ظننت أنك ستخبرني بشيء أجهله |