"bilmediğim bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لا أعرفه
• لا اعرفه
• لا أعرفها
• ما زلت أجهل
• لم أكن أعرفها
• لا أعلمه
• التي لا أعرف إن كنا
• أنا لا أعلمة
• أجهله
• أعرفها حول هذا

Burada olup bitenler hakkında benim bilmediğim bir şeyler bildiğiniz belli.
من الواضح بأنكَ تعلم شيئاً لا أعرفه حول ما يجري هنا

Dewey, bunun işe yaraması için bilmediğim bir şey söylemen gerekiyor.
الطريقة التي تجري بها الأمور عليك أن تخبرني بشيء لا أعرفه

Bana hâli hazırda bilmediğim bir şeyler söyleyebilecek birini bulmaya gidiyorum.
أنا ذاهب للبحث عن أحد يمكنه إخباري شيئاً لا أعرفه مسبقًا.

bilmediğim bir şey hakkında ne diyebilir?
ما الذي يجب علي إن اقوله هذا الذي لا اعرفه ؟

Muhtemelen çalışıyordur. Benim bilmediğim bir durum mu var?
أعتقد انها في العمل هل هناك مناسبة لا أعرفها حول هذا الامر ؟

Başka bir şey var mı, benim bilmediğim bir şey?
السؤال هو هل هناك شيء آخر شيء لا أعرفه ؟

- Yeter! Kesin şunu. Zaten bilmediğim bir şey söylemiyorsunuz.
أنتُم يا جماعة لا تخبروني بأي شيء لا أعرفه مُسبقاً

- Hala seni beklemiyorum. - bilmediğim bir şey söyle.
ـ ما زال لا ينتظرك ـ أخبرني بشيئاً لا أعرفه

Hadi evlat, bana bilmediğim bir şey söyle.
بربّك يـا صـاح قل لي شيئـاً جديداً لا أعرفه

Neden bana bilmediğim bir şey söylemiyorsun seni aptal sürtük?
لما لا تخبريني بشيء لا أعرفه أيتها اللعينة أنت غبية لا تفهمين ؟

Eğer ulusal güvenlikle ilgili benim bilmediğim bir şeyler dönüyorsa, beni ilgilendirir.
لو أن هناك أمر ما لا أعرفه ويخص الأمن القومي، فهو من شأني

Sana hakkımda bilmediğin bir şey söyleyeceğim sen de bana bilmediğim bir şey söyleyeceksin.
اريد ان اخبرك شيء لا تعرفيه عني وأنت تخبريني شيئ لا أعرفه عنك

bilmediğim bir şey anlatman için 30 saniyen var.
لديك ثلاثون ثانية لتخبرني بشيء أنا فعلياً لا أعرفه

Yalan dolanla kirlenmemiş benim bilmediğim bir sen var mı?
هل هناك أنت لا أعرفه و ليس مليئ بالتراهات؟

Senin hakkında bilmediğim bir şey söyleyene kadar söylemeyeceğim.
. . لن اخبرك بهذا حتّى تخبريني بشئ لا اعرفه عنك

bilmediğim bir sürü şey var.
ما زلت أجهل الكثير

Babam hakkında bilmediğim bir sürü şey öğreniyorum.
أقصد أنّي أتعلم أشياء كثيرة عن والدي لم أكن أعرفها قطّ

...bana gülüyor bayım, benim bilmediğim bir şeyi biliyormuş gibi.
إنها تضحك عليّ، سيدي كأنها تعلم شيئاً أنا لا أعلمه

Tamam, Ben Lana'yı bilmediğim bir noktaya ittim ve o noktadan geldiğimizde, ona sevgimden dolayı bilmesine izin verdim
أعتقد بأنني كنت أدفع لانا إلى النقطة التي لا أعرف إن كنا نستطيع العودة منها، و أحبها أكثر من أن أدع ذلك يحصل

Bana bilmediğim bir şey söyle.
أخبرني بشيء أنا لا أعلمة

Bay "Son Dakika". Bana bilmediğim bir şey söyle.
وما الجديد في ذلك أيها المذيع ظننت أنك ستخبرني بشيء أجهله