"bilmiyordun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعرفي
        
    • تكن تعلم
        
    • لم تعرف
        
    • لم تعلم
        
    • لم تكن تعرف
        
    • لم تعلمي
        
    • لا تعلمين
        
    • تجهل
        
    • لاتعرف
        
    • لم تكوني تعرفين
        
    • لَمْ تَعْرفْ
        
    • تكوني تعلمين
        
    • لم تعلمين
        
    • ألم تعلم
        
    • وأنت لم تكن تعرِف
        
    Bu senin ilk seferin, ne getirmen gerektiğini bilmiyordun... ve krakerle şansını denedin. Open Subtitles إنها المرة الأولى لك وأنتِ لم تعرفي ما تجلبينه فقمت بجلب البسكويت
    Bağış topladıklarını bile bilmiyordun? Open Subtitles أنتي لم تعرفي أنهم كانوا يأخذون التبرعات
    Beni buraya gönderdiğinde kabiliyetlerimi nasıl kullanacağımı bilmiyordun. Bana güvendin. Open Subtitles حين أرسلتني إلى هنا، لم تكن تعلم كيف سأستخدم قدراتي.
    Sersemlemiştin, nasıl tepki verceğini bilmiyordun, ve ne yapacağını da... Open Subtitles لقد كنت مصدوماً, لم تعرف كيف تتصرف, ولا ماذا تفعل..
    Kemik tozu olmazsa çiçekler bok gibi olur. Bunu bilmiyordun, değil mi? Open Subtitles من دون وجبة عظام، تكون الورود بحالة مزرية، لم تعلم ذلك، صحيح؟
    Madem ki ne olduğunu bilmiyordun bu işi neden kabul ettin? Open Subtitles لماذا قدمتَ طلباً لهذه الوظيفة إن لم تكن تعرف ما هي؟
    Bu sabah savcının aradığını bilmiyordun. Open Subtitles لم تعرفي أن المحامي العام سيتصل صباح اليوم
    Ariel'in okul gezisinin son dakikada iptal edildiğini bilmiyordun. Open Subtitles لم تعرفي أن الرحلة المدرسية لآريل كانت على وشك الإلغاء في الدقائق الأخيرة
    Bahse varım kazlara binebileceğimi bilmiyordun. Değil mi? Open Subtitles أراهن أنك لم تعرفي أنه يمكنني أن أمتطي الإوز أليس كذلك ؟
    Tüm bu yılları, bu ormanda benimle tavşan yiyerek geçireceğini de bilmiyordun. Open Subtitles أنت لم تكن تعلم أنك ستقضي كل هذه السنين .تأكل الأرانب معي
    Döneceğim. Bunu söyleyeceğimi bilmiyordun. Open Subtitles سأعـود، لم تكن تعلم إنني سأقول هذا أليس كذلك؟
    Döneceğim. Bunu söyleyeceğimi bilmiyordun. Open Subtitles سأعـود لم تكن تعلم إنني سأقول هذا، أليس كذلك؟
    Arabama bakmalıydın. Ama hangisi olduğunu bilmiyordun, değil mi? Open Subtitles كان بإمكانك النظر فى سيارتى لم تعرف سيارتى , أليس كذلك ؟
    Ama bunu kapıyı açana kadar bilmiyordun. Open Subtitles ولكنك لم تعرف أنه ويلى الا بعد أن فتحت الباب , اليس كذلك ؟
    Sihirbaz sana bunu öğretmeden önce bu hileyi bilmiyordun, değil mi? Evet. Open Subtitles لم تعرف الخدعة قبل أن يعلمك الساحر، صحيح؟
    - Hey, dinle, sersem. Bugüne dek, asla bilmiyordun... kaç adamla yattığımı çünkü asla sorup rahatsız etmedin. Open Subtitles حتى هذا اليوم ,انت لم تعلم كم عدد الرجال الذين قمت بعلاقه معهم
    Savaşa gittiklerini bilmiyordun. Open Subtitles انت لم تعلم انهم ذاهبون للحرب انا اشعر بالمراره
    Bu sabaha kadar gerçekte kim olduklarını bile bilmiyordun. Open Subtitles كيف تعرف ماذا يريدان؟ إلى هذا الصباح، أنت لم تعلم من هما أصلاً
    Belki bilmiyordun ama şüpheleniyordun. Open Subtitles ربما لم تكن تعرف ولكن بالتاكيد كان لديك بعض الشكوك
    Öyleyse hükümetin esas deneyden dosyalar sakladığını bilmiyordun, öyle mi? Open Subtitles إذا لم تعلمي أن الحكومة إحتفظت بالملفات الأصلية للتجارب؟
    Birisi onlar için kapıları açmış olmalı. Belki sen açtın ama yerini bilmiyordun. Open Subtitles شخص ما فتح المدخل ربما أنت ِ لكن لا تعلمين أين إنفتحت
    Aşık oldun, evlendin ama onca zaman, karının bir cadı olduğunu bilmiyordun. Open Subtitles أنت وقعت بالحب، وتزوجت، ولكن طيلة ذلك الوقت، كنت تجهل أن زوجنك ساحرة.
    Senin adının konduğunu bilmiyordun. Open Subtitles اني في غاية الغرابة انت لاتعرف اسمه ؟
    O yüzden üzgün olduğumu söylemeyi bırak çünkü sen daha fazlasını bilmiyordun. Open Subtitles .لذاتوقفيعنقولآسفة. لأنكِ لم تكوني تعرفين أيّ شئ أفضل
    Başına ne geleceğini bilmiyordun, değil mi tatlım? Open Subtitles أنت لَمْ تَعْرفْ ما إضربْك، عَمِلَ أنت، سُكّر؟
    Böyle bir buluşma olacağından haberim yoktu. bilmiyordun ki. Senin suçun yok. Open Subtitles ..لم أكن أعلم أن الجميع سيكونون هنا ..أنت لم تكوني تعلمين
    İkinci bir telefonu olduğunu bile bilmiyordun. Open Subtitles ، فأنتِ لم تعلمين بإمتلاكه هاتف ثاني حتى
    Big Momma'nın bu hareketi bildiğini bilmiyordun, değil mi? Open Subtitles ألم تعلم أن ماما الكبيرة تعرف تلك الحركة، صحيح؟
    Arabanın arkasında ne olduğunu bile bilmiyordun. Open Subtitles وأنت لم تكن تعرِف حتّى ما الذي كان في صندوق السيّارة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more