"bilmiyordunuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم تكن تعرف
        
    • لم تعرف
        
    • لم تعرفي
        
    • لم تعلم
        
    • لم تعرفوا
        
    • لم تعلمي
        
    Bahse girerim Afrika teknolojisi kullandığınızı bilmiyordunuz. TED أراهن أنك لم تكن تعرف أنك تستخدم تكنولوجيا أفريقية.
    Belki de hücrelerinizin şekerle kaplandığını bilmiyordunuz. TED ربما لم تكن تعرف أن خلاياك مغلّفة بالسكّر.
    Yani bu vagon tünelden çıkana kadar bir terslik olduğunu bilmiyordunuz öyle mi? Open Subtitles إذاً لم تعرف أن هناك أي شئ خاطئ حتى خرجت هذه العربة من النفق,صحيح؟
    Altı ay önce piyasaya çıktığında bunu bilmiyordunuz. Open Subtitles لم تعرف ذلك عندما وصلت إلى السوق قبل ستة أشهر
    Bir gece onunla sinemaya gitmiştik, bir oğlanla buluştu, siz bilmiyordunuz. Open Subtitles بتلك الليلة عندما ذهبنا للسينما، هي إلتقت بفتى. لم تعرفي ذلك.
    Madem hakkında çok şey bilmiyordunuz, olanlara nasıl bu kadar hâkimsiniz? Open Subtitles لو أنك لم تعرفي بشأنه كيف أنك تعرفين كل هذا ؟
    Hayır, efendim. Hiçbir şey bilmiyordunuz hala da bilmiyorsunuz. Open Subtitles لا سيدي، أنت لم تعلم شيء، و لا زلت لا تعلم شيء.
    Eminim annenizin ve benim lisede sevgili olduğumuzu bilmiyordunuz. Open Subtitles أعتقد أنكم لم تعرفوا أنني و والدتكم كنا سوياً في المدرسة الثانوية
    Lütfen, bana destekleyici anne rolü yapmayın. Beş dakika önce hamile olduğunu bilmiyordunuz. Open Subtitles رجاءاً, وفّري عليّ تمثيل الدعم الأموميّ هذا أنتِ حتى لم تعلمي أنّها كانت حبلى منذ دقائق مضت.
    Fakat bayım Kısa zaman öncesine kadar bunu sizde bilmiyordunuz. Open Subtitles ولكنك لم تكن تعرف عن هذا الامر, الا مؤخرا
    Demek, onunla konuşmaya karar verdiğinizde, ...kızınızın intiharıyla ilgili film yaptığını bilmiyordunuz. Open Subtitles إذاًً عندما قررت التحدث إليه لم تكن تعرف أنه يملك شريطاًً يظهر ابنتك أثناء انتحارها ؟
    Ama bunu onu öldürdüğünüzde bilmiyordunuz, öyle değil mi Bay Hughes? Open Subtitles ولكن لم تكن تعرف ذلك عندما قتلته أليس كذلك يا سيد هيوز؟
    Bir saat önce yaşadığımı bile bilmiyordunuz. Zaten gidecektiniz. Open Subtitles قبل ساعة، لم تكن تعرف إنني حي حتى، وكنت ستمضي قدماً بأي حال.
    Onun bir fahişe olduğunu bilmiyordunuz, değil mi? Open Subtitles أنت لم تعرف بأنّها كانت a مومس، أليس كذلك؟
    Sizi çektiğini bilmiyordunuz, değil mi? Open Subtitles لم تعرف إنه كان يصور, أليس كذلك؟
    Dayınızın vasiyetini değiştirdiğini belki bilmiyordunuz. Open Subtitles ربما لم تعرف أن عمك بدل وصيته
    Hamile olduğunu bilmiyordunuz. Open Subtitles انت لم تعرف انها كانت حامل
    Muhtemelen öyle bir evi olduğunu da bilmiyordunuz. Open Subtitles منزل في الغالب لم تعرفي أنه امتلكه, و شراب لطيف
    Yanılıyorsa bir işe yaramaz. Burada olduğunu bile bilmiyordunuz. Open Subtitles إن كان مخطئاً، فالزجاج لا قيمة له أنت حتى لم تعرفي أنه كان هنا
    Evden kovulan ilk eşin nerede olduğunu bilmiyordunuz hani. Open Subtitles لم تعرفي أين الزوجة الأصلية التي تم طردها
    Yani kaplıcada olduğunu bilmiyordunuz. Bilemezdim. Open Subtitles كلاّ , لكنني لم أسألها - إذاً لم تعلم بوجودها في المنتجع ؟
    Ve tahminimce de Lux'ın gece saat 01.00'de bir gece kulübünün önünde broşür dağıttığını bilmiyordunuz. Open Subtitles .. و أنا أعتقد بأنك لم تعلم بأن لاكس) كانت توزّع النشرات) خارج نادي ليلي في الساعة الواحدة صباحاً
    Ben onu kazana kadar nerede olduğunu bilmiyordunuz. Open Subtitles أقصد، لم تعرفوا حتى مكانه حتى أخرجت جثّته.
    Burada olduğunu bile bilmiyordunuz. Open Subtitles لم تعلمي حتى ما إذا كان لدينا زجاج تنين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more