"bilmiyorum bile" - Translation from Turkish to Arabic

• لا أعلم حتى
• أنا لا أعرف حتى
• أنا حتى لا أعرف
• لا أَعْرفُ حتى
• لا اعلم حتى
• لا أدري حتى
• ليست لدي أي فكرة
• أجهل حتّى
• ولا أعرف حتى
• ولا أعلم حتى
• لا أعرف حتى ما
• أعرف حتي
• حتى لا اعرف

Sahte bir kitaptı. Sahte bir kitap nasıl yapılır bilmiyorum bile.
لقد كان كتاب مزور، لا أعلم حتى كيف تقوم بصنع كتاب مزور

Hangi olaylardan bahsettiğinizi bilmiyorum bile.
أنا لا أعلم حتى ما هي الأحداث التي تشير إليها

Ben de mutlu, normal bir kız rolü yapmaya çalıştım ama bunun nasıl bir şey olduğunu artık bilmiyorum bile.
وحاولت ان امثل اننا امراءة سعيدة ولكن أنا لا أعرف حتى ما يشبه بعد الآن.

Bunu niye yapıyorlar bilmiyorum bile.
أنا حتى لا أعرف لماذا نفعل ذلك.

Bunu niye yapıyorlar bilmiyorum bile. Eski bir gelenek.
لا أَعْرفُ حتى لِماذا يقومون بها إنها عادةُ قديمةُ

Neden buraya geldiğimi bilmiyorum bile.
أووه يا إلهى, انا لا اعلم حتى لما عدت إلى هنا

Bundan ne anlamalıyız bilmiyorum bile.
لا أدري حتى ما يخبرنا به هذا.

Oraya nasıl geldiklerini bilmiyorum bile.
ليست لدي أي فكرة كيف وصلوا هناك.

Lütfen dostum, sana ne yaptığımı bilmiyorum bile! Lütfen!
أرجوك ، يارجل ، لا أعلم حتى ماذافعلتلك ،أرجوك..

- Ayrıldık mı bilmiyorum bile.
وهو يرفض التحدث إلي. لا أعلم حتى إذا إنفصلنا.

Her gün buraya gelip, istediğin gibi biri olmaya çalışıyorum ve nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum bile.
أنا أأتى كل يوم وأحاول أن أكون الشخص الذى تريديه وأنا لا أعلم حتى ما هو.

Diğer fıstıklar gelme zahmetine neden katlanacaklar bilmiyorum bile.
لا أعلم حتى لمَ باقي الفتيات سيتعنين للمجيء

Eşyalarım hâlâ orada mı bilmiyorum bile.
ولكنني لا أعيش هناك بعد الآن لا أعلم حتى إن مازالت أشيائي هناك

Benden niye hoşlanıyor bilmiyorum bile.
انها رائعة. أنا لا أعرف حتى لماذا يحلو لي،

Yani, ne kadar değerli olduğunu bilmiyorum bile. Bir milyar mı?
أعني، أنا لا أعرف حتى كم تساوي هل قيمتها مليار؟

Neden rahatsız olduğumu bilmiyorum bile.
أنا لا أعرف حتى لماذا أنا عناء. انا ممنوع من الخروج.

- Dişi var mı bilmiyorum bile. Boğulursa ne olacak?
تفضل أنا حتى لا أعرف

Devekuşu kaç para eder bilmiyorum bile.
أنا لا أَعْرفُ حتى الذي نعامة تُكلّفُ.

Götürmek mi? Nereye gittiğimi bile bilmiyorum. Şehri doğru dürüst bilmiyorum bile.
لا اعلم حتى أين سأذهب بالكاد اعرف المدينة جيداً

Ne olduğunu bilmiyorum bile. Post travmatik stres bozukluğu geçirmişsin gibi.
في شئ لا أدري حتى كنهه

Gördün mü bak, neden bahsettiğini bilmiyorum bile.
أتري, أنا ليست لدي أي فكرة عما تتحدثين

Sanki cezalandırılmışım gibi hissediyorum ve ne suç işlediğimi bilmiyorum bile.
أشعر أنني أعاقب، ولا أعرف حتى سبب هذا العقاب

Dünyalısın ama nereli olduğunu bilmiyorum bile.
أنت أرضي ولا أعلم حتى من أين أنت

Ondan sonra Jake'in ne hakkında konuştuğunu bilmiyorum bile ama fark ettiğiniz gibi konuyu değiştiriyor.
حقيقة لا أعرف حتى ما يتكلم عنه جيك بعدها، لكنك تلاحظ أنه يغير الموضوع.

Onun Amerika'da olduğunu bilmiyorum bile. Ve onun da işleri tıkırındaymış.
. لم أكن أعرف حتي أنه في أمريكا . وحالته جيدة أيضاً

Nasıl kullanılır bilmiyorum bile. Hareketlerime engel oluyor, çok ağır.
انا حتى لا اعرف كيف استخدمه أنه يعيقني , وثقيل جدا