| Okullarda öğrenciler yerlere dışkılıyor sonra binanın dışında bir iz bırakıyor ve binanın etrafında dışkılamaya başlıyor, ve bu çukurların temizlenmesi ve elle boşaltılması gerekiyor. | TED | في المدارس، الأطفال يتبرزون على الارض ثم يتركون وراءهم أثرًا خارج المبنى ويبدأون في التبرز حول المبنى، ويجب أن يتم تنظيف هذه المراحيض وتُفرغ يدويا. |
| O zaman neden binanın dışında, sattığı sigaraları protesto ediyordu? | Open Subtitles | ماذا كان يفعل خارج المبنى يحتج عن المنتج الذي يبيعه ؟ |
| Aksi söylenene kadar adamlarını binanın dışında beklet. | Open Subtitles | أبق رجالك خارج المبنى حتى آمرك بخلاف ذلك |
| Efendim, binanın dışında hatırı sayılır bir kuvvet toplanıyor. | Open Subtitles | سيدى هناك عدد كبير من القوات يقترب من خارج المبنى |
| İçine sızacağım binanın dışında oturup oraya nasıl sızacağım hakkında konuşma yapmayı. | Open Subtitles | الجلوس خارج مبنى انا على وشك التسلل إليه، والتكلم عن طريقة تسللي إليه |
| Eyalet valisi bir gazete ofisindeymiş ve binanın dışında bir anda öğretmenler eylem yapmaya başlamış. | Open Subtitles | المحافظ داخل مكتب جريدة أخبار هناك وهنالك احتجاجاتٌ سلمية من المعلمين تحدث خارج المبنى في الوقت الحالي. |
| Sanırım biraz önce binanın dışında Oksana Altan'ı gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أنني رأيت أوكسانه ألتن خارج المبنى |
| Scott'ın öldüğü gece yarısından sonra binanın dışında durduğu söyledi. | Open Subtitles | فقد قال انك كنت تقفين خارج المبنى في منتصف الليل قبل مقتل سكوت |
| Nakit almışlar ve tek güvenlik kamerası da binanın dışında. | Open Subtitles | بل نقداً ،ويوجد كاميرا مراقبة واحدة خارج المبنى |
| binanın dışında,bir memur nöbet tutacak. | Open Subtitles | سيبقى ظابط خارج المبنى للمراقبة |
| binanın dışında kalmıştın. | Open Subtitles | لقد كنت عالقاً خارج المبنى |
| Tony, binanın dışında yine hareketlenme var. | Open Subtitles | حسناً، (توني)، إننا نرى نشاطاً جديدًا خارج المبنى |
| Bu Falkner binanın dışında ulusal televizyonda canlı yayına çıkacak. | Open Subtitles | أرملة (فولكنر) هذه ستتحدث على شاشة التلفزيون الوطني خارج المبنى الذي نحن فيه. |
| Bir hayalet binanın dışında. İnanılmaz. | Open Subtitles | شبح، خارج المبنى أمر لا يصدق |
| Lance Truman cesetleri bulduğumuz binanın dışında saldırıya uğramış. | Open Subtitles | تعرّض (لانس ترومان) للهجوم خارج المبنى حيث وجدنا الضحايا المُحرقة |
| Petrowski'nin arkadaşı olabilir ya da burada onunla konuşurken görmüş olabileceğiniz biri ya da binanın dışında konuşurken. | Open Subtitles | (لربما كان صديقاً لـ(بيتراوسكي أو ربما يكون شخص قد رأيتموه يتحدث معهُ أو في خارج المبنى ربما |
| Megan'ın kayıplara karıştığı sıralarda binanın dışında görülmüş. | Open Subtitles | تم إلتقاطه خارج المبنى (وقت فقدان (ميغان |
| Hepimizin iyiliği için "Galina" artık bu binanın dışında ölü sayılır. | Open Subtitles | المقصد من كل هذا ( غالينا ) لا وجود لها خارج المبنى |
| Bir binanın dışında beklemiyoruz. Neden olmasın? | Open Subtitles | لننتظر خارج المبنى |
| binanın dışında 3 tane adam var. | Open Subtitles | -يوجد 3 رجال خارج المبنى |
| Radyasyon seviyesi binanın dışında fazla yükselmez. | Open Subtitles | مستويات الاشعاع فقط نشطةٌ قليلاً خارج مبنى الاحتواء |