"bindik" - Translation from Turkish to Arabic

    • ركبنا
        
    • صعدنا
        
    • نركب
        
    • نركبها
        
    • وركبنا
        
    • استقلينا
        
    • ركبت الطائرة
        
    Kuzey Afrika'da develere bindik ve Kuzey Kutbu yakınlarında köpek kızaklarıyla yolculuk yaptık. TED ركبنا الجمال في شمال إفريقيا و سُقنا زلاجات الكلاب قرب القطب الجنوبي.
    Neil'ın, sübyancının oyununa gelebileceğinden şüphe etmemize rağmen büyük umutlarla otobüse bindik. Open Subtitles إذا مع أن نيل الآن أصبح مشتبه في كونه ألعوبة المتحرش ركبنا الحافلة بآمال عالية
    - Konuştuk, yürüyüşe çıktık vedalaştık, arabalarımıza bindik ve "bum!" Open Subtitles ،تكلمنا ومشينا معاً ،ودّعنا بعضنا ركبنا سيارتنا، ثم فعلتها
    Birkaç ay sonra, Ross, Callum ve ben arabaya bindik ve yolculuğa çıktık. TED بعد عدة أشهر، صعدنا أنا وتوماس وكالوم في السيارة وذهبنا في رحلة على الطريق
    Taksiye bindik ama nereye gittiğimiz konusunda en ufak bir fikrim yok. Open Subtitles إذاً نركب السيارة وليس لدي فكرة عن وِجهتنا
    Jenna gezelim mi diye sorunca arabaya bindik. Open Subtitles سألني المسيح إذا كانت ستصطحبنا في جولة بالسيارة حتى نركبها كلنا
    Arabaya bindik gaza bastık ve bir daha arkamıza bakmadık. Open Subtitles و ركبنا السيارة و أنطلقنا و لم ننظر خلفنا
    Gezilecek yerleri gördük ve metroya bindik, çok fazla pizza yedik her şeyi yaptık. Open Subtitles و ركبنا قطار تحت الأنفاق و أكلنا الكثير من البيتزا طوال الليل
    Arabaya bindik, yola çıkmıştık ki Moon, "Durun durun, bir şey unuttum." dedi. Open Subtitles ركبنا السيارة وانطلقنا و مون يقول : توقف توقف, نسيت شيئاً
    Temmuz 2005'te bir perşembe sabahı, bombacıyla birlikte, birbirimizden habersizce aynı saatte, aynı vagona bindik. Birbirimizden bir adım ötede duruyorduk. TED في صباح يوم الخميس في حزيران 2005، أنا والمفجّر، بدون علم، ركبنا القطار نفسه و في الوقت نفسه، جالسين على مايبدو على بعد قدم واحد.
    Garrison Caddesinde taksiye bindik. Open Subtitles ركبنا السيارة في شارع غاريسون بوليفارد...
    Arka kapıdan gizlice kaçtık ve arabaya bindik. Open Subtitles لذا خرجنا من الحفل و ركبنا سيارته
    Bazen düşünüyorum da o arabaya üçümüz bindik. Open Subtitles أحياناًأعتقد... أعتقد أن ثلاثتنا ركبنا تلك السيارة
    Birlikte büyüdük, birlikte bisiklete bindik. Open Subtitles ترعرعنا معاً , ركبنا الدرّاجات
    Taksiye bindik ve sonrasını hatırlamıyorum. Open Subtitles لقد ركبنا في التاكسي وهذا كل ما أتذكره
    Uçağa bindik ama kalkması için yaklaşık bir saat bekledik. Open Subtitles أعني , أننا صعدنا على الطائرة وانتظرنا حوالي الساعة
    Ağırlıksız olabileceğimiz uçağa bindik. Open Subtitles صعدنا تلك الطائرة التي تصبحين داخلها بلا وزن.
    Gitmek için arabaya bindik ama vites boşa düştü herhalde. Open Subtitles أعني، كان علينا أن نركب السيارة لنذهب ويبدو أنها انزلقت عن المسار
    Birlikte otobüse bindik. Open Subtitles إننا نركب الحافله سوياً
    Defalarca bindik ve dönüp durduk Bir saat. Annem ödediği paranın.. Open Subtitles نركبها بأنفسنا مرات ومرات
    O sabah Pete, John, ben hepimiz kalktık, giyindik arabalarımıza bindik - üç ayrı arabaya çünkü doktora gidip bileğine ne olduğunu öğrendikten sonra işe gidecektik. TED في ذلك الصباح، أنا وبيت وجون إستيقظنا، غيرنا ملابسنا وركبنا في السيارات ثلاث سيارات مختلفة لأننا كنا ذاهبين إلى العمل بعد موعد الطبيب لمعرفة ماذا حدث لرسغ بيت.
    Zach Rosenthal. Partiye gitmek için trene beraber bindik. Open Subtitles زاك روزنتال) , لقد استقلينا القطار معاً نحو الإحتفال)
    Uçaga gece yarisindan hemen önce bindik. Open Subtitles و ركبت الطائرة قبل منتصف الليل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more