"bindim" - Translation from Turkish to Arabic

    • ركبت
        
    • استقليت
        
    • وركبت
        
    • ركبتُ
        
    • صعدت
        
    • إستقليت
        
    • أركب
        
    • وركبتُ
        
    • امتطيت
        
    • قفزت على
        
    • وقدتها
        
    Bir kere New York'tayken taksiye bindim, arka koltuğa oturdum ve önde bir oyunla ilgili bir şey gördüm. TED مرة كنت في نيويورك و ركبت سيارة أجرة. جلست في المقعد الخلفي، و أمامي رأيت شيئاً ما مرتبط بمسرحية.
    Ve bir sabah uyandım, kolyemi taktım arabaya bindim ve sürmeye başladım. Open Subtitles ومن ثم في صباحٍ، إستيقظت، وضعت طوقي، ركبت السيارة، وبدأت في القيادة.
    dedi. Ben de "Evet, lütfen." dedim. Broadcmoor'a giden trene bindim. TED ومن ثم قلت: "نعم، من فضلك" وهكذا ركبت القطار إلى برودمور
    Onu terk ettiğim gün bir trene bindim ve Avrupa'ya gittim. Open Subtitles في اليوم الذي تركته فيه استقليت القطار متجهاً إلى أوروبا
    Evime yürüdüm ve acil serviste doktor olan komşumla asansöre bindim. TED كنت في طريق العودة إلى شقتي وركبت المصعد مع جارٍ لي كان طبيبًا لحالات الطوارئ.
    Bu arabaya gönüllü olarak bindim ve istediğim yere götürmezseniz şu an inebilirim. Tamam. Open Subtitles لقد ركبتُ هذه السيّارة طوعاً، وسأخرج منها إذا لمْ تصطحبيني حيث أريد.
    Neredeyse kendime rağmen o uçağa bindim. New York'a uçtum, yazarların olduğu yere. TED وكان على الرغم من نفسي وإلى حد كبير، أن صعدت تلك الطائرة وحلقت إلى مدينة نيويورك، حيث المؤلفون.
    Philadelphia'dan trene bindim. Valizlerim Baltimore'a gitti. Open Subtitles إستقليت قطار من فيلادلفيا و حقائبي ذهبت لبالتيمور
    bindim. Metroya bindiğimde biraz tedbirli olmaya meyilliyimdir. TED أركب. أميل أن أكون يقظا قليلاً عندما أستقل مترو الأنفاق.
    Bir uçağa bindim ve Goose Bay, Labrodar'a gittim, bu başka bir hikaye, değil mi? TED ركبت في طائرة و غادرت الى غوز باي، لابرادور، و هي قصة أخرى، اليس كذلك؟
    Üç tekerli bisikletine bindim ve sarayların ve tapınakların arasında yavaşça pedal çevirmeye başladı. TED لذا ركبت في عربته وبدأنا في المشي ببطىء بين القصور والمعابد البوذية
    Bu grup insan değildir. Onlarla birlikte at bindim, onlardan kaçtım. Open Subtitles القوات ليسوا أناس ، ركبت معهم ، وركبت ضدهم
    Yamanote hattındaki yeşil trene bindim ve merkez postanesinin yanında, Tokyo istasyonunda indim. Open Subtitles ركبت القطار الأخضر على خط يامانوته و نزلت في محطة طوكيو قريبا من مركز البريد
    Yapabildiğim kadar para biriktirdim ve nihayet bir gemiye bindim. Open Subtitles إدخرت ما أستطعت إدخاره وأخيراً ركبت السفينة
    Ben de arabama bindim ve kız arkadaşımı görmek için Mill'e gittim. Open Subtitles ركبت سيارتي و سقت لرؤيت صديقتي سالي في الطاحونة.
    Bu yüzden asansöre bindim ve hastanenin çatısına çıktım ve uçtum. Open Subtitles ركبت المصعد وصعدت إلى سقف المستشفى و طـــــــرت
    Gelince, arabasına bindim ve pencereleri kapattırdım ve patladım. Open Subtitles عندما وصل إلى هناك ركبت سيارته وطلبت منه أغلاق النوافذ
    Son uçağa bindim. Teddy'ye yetişmek için. Open Subtitles لقد استقليت آخر طائرة، كنت أرغب برؤية تيدي
    Bense buna bindim ve bütün hayatımı değiştirdi. Open Subtitles لقد استقليت هذه التاكسي وقد غيرت حياتي كلها
    Ama ben son gemiye bindim, o yüzden o yarından önce gelemez. Open Subtitles لكني ركبتُ القارب الأخير لذلك لن تكون هنا قبل الغد يا إلهي!
    R trenine bitkin bir şekilde bindim, ama, vay, bu bana daha önce hiç olmamıştı. TED صعدت القطار وأنا أشعر بالتعب لكنه كان شعورًا جميلًا يحدث لي لأول مرة.
    Hayır, hayır 43 numaralı otobüse bindim, benzincinin orada indim, bir paket sakız aldım, ve direk buraya geldim. Open Subtitles لا ، إستقليت الحافلة رقم 43 نزلت في محطة البنزين جلبت اللبان و أتيت مباشرة إلى هنا أقسم
    Araca bindim, geri vitese taktım, ve tam gaz pedala bastım. Open Subtitles أركب في السيارة, أضعها في وضع الرجوع للخلف و أخرج بسرعة كاملة.
    Kafeden çıktıklarını görünce ben de çıktım, istemsiz olarak takip edip aynı otobüse bindim. Open Subtitles فعندما رأيتهما يغادران المقهى غادرتُ أنا ايضا وتبعتهما تلقائيا وركبتُ في نفس الحافلة
    Bisikletime bindim ve Male adasının etrafında dolaşmaya başladım. TED امتطيت دراجتي، وقدتها حول جزيرة مالييه.
    Bir taksiye bindim ve L.A.'a giden bir uçağa atladım. Open Subtitles استقلّيت سيّارة أجرة قفزت على طائرة صوب "لوس أنجلس"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more