Ya katil otobüse biniyor ve gelişigüzel genç kadınları seçiyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان القاتل يركب الحافلة ويستهدف العاملات عشوائياً ؟ |
Sonra da küçük emoji uçağa biniyor ve o ülkeye uçuyor. | Open Subtitles | و من ثم رمزك الصغير يركب الطائرة و يسافر الى البلد. |
Başkente gitmek için trene biniyor. | TED | نعم , هي تركب على متن قطار متوجهة إلى العاصمة. |
Eleman lükse düşkün değil, kardeşiyle birlikte asansörsüz bir binada yaşıyor, otobüse biniyor... | Open Subtitles | الرجل لا يملك أيّة مقتنيات باهظة ، يعتني بأخيه ، و يستقل الباص |
Her zaman 8 trenine biniyor. | Open Subtitles | إنها دائماً تستقل قطار الساعة الثامنة |
Temiz, mübarek ve tek boynuzlu ata biniyor. | Open Subtitles | أنت تعرف ، فهي طاهرة و قديسة و ركبت على الحصان ذو القرن الواحدة |
Manhood motorsiklete biniyor. Sen Balık burcusun, ben de aslan. | Open Subtitles | ركوب الدرجات النارية أنتي برج الحوت وانا برج الأسد |
Çok çeşit var--genç, yaşlı, siyah, beyaz, kadın, çocuk, hepsi bisiklete biniyor. | TED | التنوع الشباب القدم الابيض والاسود النساء, الاطفال الكل يركب على الدراجات |
Ayakkabısında köpek bokuyla ekip arabasına biniyor ve hiç farketmiyor bile. | Open Subtitles | إنه يركب سيارة الدورية بمخلفات الكلاب في حذائه إنه حتى لا يراها |
Adam üç yıldır aynı otobüse biniyor. | Open Subtitles | الرجل يركب نفس الحافلة كل يوم لمدة ثلاث سنوات |
Başkan şu esnada Hava Kuvvetleri Bir'e biniyor. | Open Subtitles | يركب الرئيس الطائرة الرئاسية في هذه الأثناء. |
Kutup ayısına biniyor. Görmemeniz imkânsız. | Open Subtitles | إنها تركب دب قطبي هذا يجعل الشاحنة مميزة |
Siyah beyaz Versailles marka arabasına biniyor. | Open Subtitles | إنها تركب سيارتها البيضاء والسوداء الرائعة. |
İçini rahatlatacaksa o küçük kısrağa gayet iyi biniyor. | Open Subtitles | اذا يشعرك هذا بتحسن, انها تركب هذه المهرة جيدا |
Oğlum o mekiklere biniyor. İnsanlar o mekiklere biniyor. | Open Subtitles | ابني يستقل هذه المركبات الناس يستقلون هذه المركبات |
Bunun farkındayız... ve biz konuşurken birçok kişi Daedalus'a biniyor. | Open Subtitles | ندرك ذلك. العديد من شعبي يصعدون إلى متن الـ[ديدالوس] الآن |
Gözüm üstünde. Beyaz bir kamyonete biniyor. | Open Subtitles | أنا أراها إنها تستقل شاحنة بيضاء |
İlkinde mafyanın katili, Vincovci'de trene biniyor ve Brod'da parayla birlikte iniyor. | Open Subtitles | اولا: فى البداية الماقيا ركبت القطار فى فينكون, |
- şu an bisiklete biniyor olabilirdim. | Open Subtitles | ـ يمكنني ركوب الدراجة في هذا الوقت |
Indianapolis'e giden bir otobüse biniyor. | Open Subtitles | يصعد حافلة متجهة إلى انديانابوليس |
Bazıları bu trene biniyor, bazıları sizinle kalıyor, bazıları farklı duraklarda iniyor yenileri biniyor. | TED | اشخاص يركبون القطار منهم من يبقى معك ومنهم من يغادر عند محطات مختلفة قد يدخل أشخاص جدد |
Neden garson kız kamyona biniyor? | Open Subtitles | لماذا تصعد هذه النادلة إلى هذه الشاحنة ؟ |
Ee... biniyor musun, binmiyor musun? | Open Subtitles | إذاً هل ستركبين أم لا؟ |
En zorlu atımıza biniyor. | Open Subtitles | إنه يمتطي أسوأ حصان لدينا |
Hangi trene biniyor acaba? | Open Subtitles | عجبًا أتسائل أي قطار سيركب |
Kim trene biniyor? | Open Subtitles | من الذي سيأخذ الممرضات المتدربات حالاً |