Buradan çıkarılacak ders, kısa üstlerin boğaya binmek için uygun olmadığı. | Open Subtitles | و العبره هنا أن هذه القنوات ليست الشئ المناسب لركوب الثيران يا جلورى |
Pecos'un batısındaki en büyük ve en iyi gezgin dönme dolaba binmek için. | Open Subtitles | لركوب العملاق، أكبر وأفضل دولاب هوائي جوّال في أي مكان غرب البلاد. |
İnsanlar o luna park trenine binmek için iki saat kuyrukta bekliyor. | Open Subtitles | هنالك فترة انتظار ساعتين لركوب الأفعوانية |
- Sana iyi gelecek. Hem bana da ara sıra uçağa binmek için bahane olur. | Open Subtitles | سيكون هذا جيّداً لكِ إضافة إلى أن هذا سيعطيني عذراً لأركب الطائرة. |
- Sana iyi gelecek. Hem bana da ara sıra uçağa binmek için bahane olur. | Open Subtitles | سيكون هذا جيّداً لكِ إضافة إلى أن هذا سيعطيني عذراً لأركب الطائرة. |
Çocukken sadece bisikletim vardı, ona da binmek için çalınmadan saklamam gerekiyordu. | Open Subtitles | لم أحظى في طفولتي سوى بدرّاجة هوائية لم استطع أن أبقيها مدة كافية لأركبها قبل أن تسرق |
Elbette, binmek için yeterince uzun değildim. | Open Subtitles | رسالة من (كلوديا كينكيد) A مرحباً، إنه بالطبع، لم أكن طويلة كفايةً لأركبها |
Pat'in gemisine binmek için buraya geldiği kesin. | Open Subtitles | من الواضح أن بات أتى إلى هنا ليركب قاربه |
Hayatlarında ilk kez ata binmek için sıraya girmiş, neredeyse 80 çocuk vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك,حوالي,80 طفلاَ يأخذون أدواراً لركوب الخيل لأول مرة في حياتهم |
- Üzgünüm, efendim. Trene binmek için çok şişmansınız. | Open Subtitles | آسف ، سيدي ، أنت سمين جداً لركوب هذا القطار |
Otobüse binmek için kullandığı bilet bu. | Open Subtitles | هذه هي التذكرة التي استخدمها لركوب الحافلة |
Devasa hız trenine binmek için bilet almadığından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيكِ على أنه لا يستطيع شراء تذكرة ليّ لركوب الافعوانه الكبيرة. |
Bir eşeğe binmek için fazla istiyor gibi geldi, öyle değil mi? | Open Subtitles | أشعر أن هذا أكثر من اللازم لركوب حمار، أليس كذلك؟ |
Uçağa binmek için çok güzel bir yol, değil mi? | Open Subtitles | طريقة عجيبة لركوب طائرة، ألا تعتقد ذلك؟ |
Sadece bir gondola binmek için gitmek ilgiliydi. | Open Subtitles | . كنا سنذهب الآن لركوب الجنذول |
Elbette, binmek için yeterince uzun değildim. | Open Subtitles | رسالة من (كلوديا كينكيد) A مرحباً، إنه بالطبع، لم أكن طويلة كفايةً لأركبها |
Tekneye binmek için bile çok yaşlı. | Open Subtitles | مسنّاً جداً ليركب القارب حتّى |