Sanırım Birçoğu daha mutlu ve sağlıklı olurdu, ve yetişkin olduklarında Birçoğu muhtemelen daha ince olurdu. | TED | أعتقد أن معظمهم سيكونوا أصح و أكثر سعادة ، وكبالغين، الكثير منهم من المحتمل أن يكونوا أنحف. |
Buna karşın özellikle bazı alanlara sadece birkaç sayı yetmez, Birçoğu gerekir. | TED | و على وجه الخصوص بعض المجالات لا تحتاج فقط إلى بضعة أرقام إنها تحتاج الكثير منهم |
Bugün çalışan en başarılı bilim insanlarının Birçoğu matematik bakımından, yarı okuryazar. | TED | العديد من العلماء الذي يعملون حاليا يفتقرون إلى المهارة العالية في الرياضيات |
Birçoğu fakir ülkelerde yaşıyorlar fakir veya orta-düzey gelirli Lübnan gibi ülkelerde, Halud'un yaşadığı gibi. | TED | أغلبهم يعيشون في دول فقيرة، دول فقيرة نسبيًا أو ذات دخل متوسط أو ضعيف مثل لبنان، حيث تعيش خلود. |
Kuşkusuz ki bunun Birçoğu Doktor Google üzerinden oldu, en iyi hareketim değildi ve bunu kimseye tavsiye etmiyorum. | TED | أعترف، تم العثور على معظمها على جوجل، ربما الفكرة ليست بالجيدة ولا أنصح بها. |
Aslına bakarsanız Birçoğu kurtulamayacak. | TED | حسنا ، في الواقع ، معظمهم لن يتمكنوا من ذلك. |
O zamanlar bu teknoloji henüz çok yeniydi ve Birçoğu, aynısını çiftlikte yapabileceğimizden şüphe etti. | TED | في ذلك الوقت، كانت تلك التكنولوجيا جديدة جدًا، وقد شكك الكثيرون في قدرتنا على تنفيذ ذلك في المزرعة. |
Birçoğu, evlerini ve eşyalarını kaybetmekten korkuyordu. Bu yüzden selde elektriksiz ve temiz susuz kaldılar. | TED | الكثير منهم كان مذعوراً من فقدان بيوتهم وأمتعتهم. لذلك قرروا البقاء في الفيضان بلا كهرباء ولا ماء نظيف. |
Eminim Birçoğu insan olarak görünmek istiyordur. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ الكثير منهم يَحبُّ المرور كالناس |
Evet, ama Birçoğu Wraithlerden güvenli olduğuna inandıkları bir gezegen yok diye düşünüyor. | Open Subtitles | نعم لكن الكثير منهم لا يعتقد بوجود مكان امن من الوارث |
Ekseri gecekondularda, Birçoğu sıcak ve soğuk musluk suyundan yoksun yaşıyordu. | TED | العديد منهم عاش في شقق من دون مياه جارية باردة وساخنة. |
Bir kısmı eğitimine devam etse de Birçoğu iş gücüne katılıyor. | TED | بعضهم يستمر للمزيد من التعليم، لكن العديد منهم يدخل سوق العمل. |
Hırsızların Birçoğu karşı koyacak. Normal infaz memurlarım uygunsuz olacak. | Open Subtitles | العديد من اللصوص سوف يقاومون قواتى النظاميه لن تكون كافيه |
O fikre kapılan çok sayıda insan oldu. Birçoğu hâlâ o karın altında yatıyor. | Open Subtitles | . الكثير من الناس راودتهم نفس الفكرة أغلبهم مازال يقبع أسفل الجليد |
Ama daha tehlikeyi atlatmadın çünkü Birçoğu bunu tekrar eder. | Open Subtitles | لكن الأمر لم ينتهي بعد لأن أغلبهم يحاولون ثانية |
Dediğine göre, Birçoğu adamlarından olmak üzere bir sürü mektup almış. Bazılarını göndermiş. | Open Subtitles | ، يقول إنه تلقى عدة خطابات لأجلك . معظمها من رجالك |
Aslında bir sürü. Birçoğu anlaşılmaz şeyler ama. | Open Subtitles | تلقيت قياسات كثيرة يبدو أنّ معظمها بلا معنى |
Birçoğu, Mezoamerikalılar ve kendileri arasındaki fiziksel ve kültürel farklılıkların kaynağı olduğuna bile inandı. | TED | حتى أن الكثيرون يعتقدون أنه كان مصدر الاختلافات المادية والثقافية بينهما وبين أمريكا الوسطى. |
Birçoğu denizde kaybolsa da bazı Lapitalar yeni adalara ulaştı. | Open Subtitles | علي الرغم من ضياع الكثيرين بالبحر,تمكن بعض اللابيتا من الوصول لجزر جديدة |
Birçoğu, insanların, bir kural olarak, tercih edebilecekleri özel bir bölge fikrini bütünüyle anlıyor. | TED | كثير منهم مع فكرة وجود منطقة خاصة يمكن للناس ان تختارها كقاعدة. |
Bizim elimizde ne var, 200 insan, Birçoğu bilimci ve hayatı boyunca eli silah tutmamış kişiler. | Open Subtitles | و نحن لدينا 200 فرد اغلبهم من العلماء ممن لم يطلقو نار فى حياتهم من قبل |
- Sormak mı? Zaten neler olabileceğini biliyorlar ve Birçoğu sorun çıksın istemiyor. | Open Subtitles | فهم يعلمون أصلاً مالذي قد يحدث و أغلب الناس لا يريدون أي مشاكل |
Çoğu New England'dan olmak üzere Birçoğu askerliklerinin bitişiyle, evlerine döndüler. | Open Subtitles | أكثرهم ذهبوا إلى بيوتهم بعد تسجل أسمائهم، وأغلبهم من "إنكلترا" الجديدة |