Ama kemoterapi ve diğer tedaviler birçok insanın bakış açısını değiştirdi. | TED | لكن العلاج الكيميائي وعلاجات أخرى قد غيرت توقعات الكثير من الناس. |
Yani birçok insanın tek tek fotoğrafı öldüğü zaman çekilir. | Open Subtitles | الكثير من الناس لا يحظون بأي صورة الا عندما يموتون |
Bu, ben bilinci açıklamaya çalıştığımda birçok insanın tatmin olmamış ve şüpheci kalması anlamına gelir. | TED | هذا يعني أن الكثير من الناس فقط تركوا غير راضين تماما و بميولي للشك عندما أحاول تفسير الإدراك |
O zaman, bizim kar gütmeyen enstitümüz aracılığıyla, eyaletteki hastaneleri eğitmeye başladık, ve birçok insanın ameliyatının önlenebileceğini gördük, | TED | لذا, بدأنا من خلال معاهدنا الغير ربحية, تدريب المستشفيات حول البلاد, ولقد وجدنا أن معظم الناس يمكنهم تجنب الجراحة, |
birçok insanın var ve biz bunu hayata geçireceğimiz için heyecan duyuyoruz. | TED | العديد من الناس فعلوا، ونحن متحمسون جداً لتحقيق هذا كمنتج. |
Bu birçok insanın gösterdiği tipik bir sonuçtur, ve bunun farklı türleri vardır. | TED | وهذه نتيجة طبيعية ظهرت عند كثير من الناس وهناك عدة أشكال مختلفة لها |
birçok insanın bir araya geldiği toplu herhangi bir şeye katılıyorsanız, dinde sizin için bir şeyler var. | TED | اذا كنت تعمل بشيء طائفي يستدعي وجود الكثير من الناس يجتمعون معا هناك اشياء تفيدك في الدين. |
birçok insanın bildiği ama bildiğini farketmediği şey dünyanın hali hazırda tamamen güneş enerjisiyle desteklendiği. | TED | والشيء الذي يعلمه الكثير من الناس ولا يدركونه هو أن العالم بأصله يستمد جلّ طاقته من الشمس. |
birçok insanın farkına varamadığı şey açlık hissi ve enerji kullanımı beyin tarafından kontrol edilir, ve çoğunlukla siz bunu fark etmezsiniz bile. | TED | ولكن الشيء الذي لا يدركه الكثير من الناس هو أن الجوع واستخدام الطاقة يسيطر الدماغ عليهما، غالبياً الاقات من دون وعيك. |
Kakuma'da muazzam bir şekilde yetiştirildiğimi duyduklarında birçok insanın şaşırdığını düşünüyorum. | TED | أعتقد أن الكثير من الناس سيتفاجئون عند سماعهم أنني ترعرعت هنا في كاكوما. |
Kendinize, birçok insanın neden karşıt politik adayın yoluna yöneldiğini sorun. | TED | اسأل نفسك لماذا ينجذب الكثير من الناس إلي السياسات المعارضة للمرشح السياسي؟ |
Farklı gruplardan birçok insanın atölyemize gelmeye başladıklarını fark ettim. | TED | لاحظت الكثير من الناس من خلفيات متنوعة جداً بدأت بالحضور لورش عملنا. |
Aksine, gördüğümüz birçok insanın birazcık hile yaptığıydı. | TED | بل عوضاً عن ذلك، ما شهدناه هو أن الكثير من الناس قاموا بالغش قليلاً. |
birçok insanın başlamaya hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip olmanın sınırındasın. | Open Subtitles | إنك على شفا الحصول على حياة معظم الناس لا يقدرون على تخيلها |
birçok insanın başlamaya hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip olmanın sınırındasın. | Open Subtitles | إنك على شفا الحصول على حياة معظم الناس لا يقدرون على تخيلها |
Sanırım birçok insanın anlamadığı şu iklim değişikliğinin gelecekte oluşacağını sanıyorlar. | TED | أعتقد أن ما لا يستوعبه معظم الناس هو اعتقادهم بأن التغير المناخي هو أمر سيحدث في المستقبل. |
Bu laboratuvar bulgusu birçok insanın sezgisi ile uyuşuyor. | TED | اكتشاف المختبر هذا يتوافق مع حدس العديد من الناس. |
2050 yılı için birçok insanın bu %80 lik azaltım hakkında konuştuğunu duymuşsunuzdur. | TED | لعام 2050، سمعتم العديد من الناس يتحدثون حول هذا الإنخفاض ب 80 في المائة. |
birçok insanın büyük mağazalarda midesi bulanır. | Open Subtitles | العديد من الناس يتقيّأون فى المتاجر المتعددة الأقسام. |
Şimdi dualarım sayenizde kabul oldu. birçok insanın sayesinde. | Open Subtitles | الآن وقد أجاب صلاتي من خلالكم، من خلال كثير من الناس. |
Bence birçok insanın karışık görüşleri... - Bizim söz ettiğimiz bu değil. | Open Subtitles | أنا لا أؤمن بالشعارات، أعتقد أن أغلب الناس يملكون وجهات نظر مختلطة |
Ve birçok insanın asla sahip olamayacağı bir şeyi mahvetmeyin. | Open Subtitles | لا تفسدي نعمة لا يظفر بها أغلب الآدمين. |
Bu bir defibrilatördür. Bu cihaz, kullanan kişinin kalp ritmini kontrol eder ve birçok insanın hayatını kurtarmıştır. | TED | هذا هو مزيل الرجفان، وهذا الجهاز يزرع في الشخص للتحكم بإيقاع نبضات القلب، وقد أنقذت هذه حياة الكثيرين. |