O notun da yayımlanmasının seni üzdüğünü biliyorum ama birçok yönden olumlu etkileri oldu. | Open Subtitles | و أعرف أن الرسالة التي نشرت سببت بعض الاكتآب و لكن بطرق عديدة سببت أشياء إيجابية |
Tamam baba, birçok yönden, bir sürü şeyi berbat ettin. | Open Subtitles | حسناً , ياأبي إنك تخفق بطرق عديدة مختلفة |
birçok yönden, savaşın izleri ile kaplı bu buruşuk mektup, sana dönüştü. | Open Subtitles | بطرق كثيرة هذه الخطاب الرث المُغطي بآثار الحرب |
Tuhaf. Ama Bay Edward'ın... birçok yönden tuhaf biri olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | -هذا غريب ، و لكنك ستكتشفين ذلك بطرق كثيرة يا ميس اير |
Dinle, sen ve ben birçok yönden birbirimize benziyoruz. | Open Subtitles | انظر, أنت وأنا متشابهان في العديد من الأشياء |
Ürünlerini birçok yönden formüle edecekleri konusunda anlaştık. | Open Subtitles | لقد اتفقوا على إعادة صياغة الأطعمة بعدة طرق |
birçok yönden bana benzese de, benim gibi taşkın değil. | Open Subtitles | انها ذكية جدا وعلى الرغم من أنها تشبهني في نواح كثيرة |
Bu ekip, birçok yönden, her yerdeki kadınlar gibiydi. | TED | كان هذا الفريق من النساء، في عديد الحالات، مثل كل النساء. |
Ama bu yeni kimliğimi benimsedim. birçok yönden kendimi artık Afrikalı olarak görüyorum. | TED | لكن لم يخطر أن أتبنى هذه الهوية الجديدة. وبطرق كثيرة أعد نفسي الآن كأفريقية. |
Ben birçok yönden Ondan daha büyüğüm. | Open Subtitles | بطرق عدة. فأنا أبدو أكبر منه بأمور عديدة. |
Hayır, birçok yönden faydasını görüyorum. | Open Subtitles | لا، أنتفع بطرق عديدة |
Bizimkine birçok yönden benziyordu. | Open Subtitles | مشابهة جداً لنا بطرق عديدة |
birçok yönden. | Open Subtitles | بطرق عديدة |
birçok yönden. | Open Subtitles | بطرق عديدة |
Maude Flanders'ın hayatımızda birçok yönden destekleyici bir rolü vardı. | Open Subtitles | كانت (مود فلاندرز) بطرق كثيرة جزءاً داعماً بحياتنا |
Tanrı beni birçok yönden kutsadı. | Open Subtitles | باركني الرب بطرق كثيرة |
Aslında birçok yönden monaco'yu yansıtıyor. Hiç hammersmith'te bulundun mu? | Open Subtitles | ,إنها مثل (موناكو) في العديد من الأشياء هل سبق وذهبت إلى (هامرسميث)؟ |
Doğru da -- siz, her ne kadar bir topluluk olarak birçok yönden özel olsanız da, verdiğim doğru örnekleri almama hususunda tamamen tipiksiniz. | TED | وصحيح ايضاً -- ورغماً، عن أنكم كنخبة، متميزون بعدة طرق خاصة، فأنتم متطابقون كلياً في عدم فهم الأمثلة التي أعطيتها لكم سابقاً. |
Tüm bu materyalist hallerine rağmen Maeby birçok yönden hala bir çocuktu. | Open Subtitles | على الرغم من عقلانيتها ما زالت (مايبي) طفلة بعدة طرق |
Giyim her zaman birçok yönden kişisel iletişim tarzımız olmuştur. | Open Subtitles | لقد كان دائما الاتصال الشخصي لدينا في نواح كثيرة. |
Bu iyimserliğin var olmasının bir sebebi insanların söylemlerinin tam tersine çoğu Mısırlının meselelerin birçok yönden gerçekten değiştiğini düşünmelerindendir. | TED | سبب واحد لوجود هذا التفاؤل هو أنه بسبب عكس ما قاله عديد الأشخاص، معظم المصريين يعتقدون أن الأمور قد تغيرت فعلا في نواح عديدة. |
Ben birçok yönden Ondan daha büyüğüm. | Open Subtitles | بطرق عدة. فأنا أبدو أكبر منه بأمور عديدة. |