Ölmenin birçok yolu ve öldürmeye istekli birçok insan var. | Open Subtitles | هنالكَ الكثير من الطرق للموت والكثير من الناس يرغبون بالقتل |
Bu tarz bir konuşmada, olayı ele almanın birçok yolu var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق لإيجاد مدخل لهذه النوعية من الاحاديث |
Bir şeyleri düzeltmenin birçok yolu vardır. | Open Subtitles | وهناك الكثير من الطرق لوضع الأمور في نصابها الصحيح |
Eleştirel düşünmeye yaklaşımın farklı birçok yolu var fakat birçok sorununuzu çözmenizde yardımcı olabilecek 5 adımlı bir süreç mevcut. | TED | توجد طرق عديدة للوصول للتفكير النقدي. لكن هذه طريقة من 5 خطوات قد تساعدك في حل أي عدد من المشاكل. |
Ölmenin birçok yolu vardır. Açlıktan ölmeyi de hiç sevmem. | Open Subtitles | هناك طرق عديدة للموت الموت جوعا ليس طريقتى المفضلة |
Bunun birçok yolu var ve biz bunlardan 13 tanesini araştırdık fakat bunlar gıda üretiminde yeni yöntemler değil. | TED | هناك العديد من الطرق للقيام بذلك، وقد قمنا بإجراء أبحاث على أكثر من 13 منها لكن هذه ليست طرق جديدة لإنتاج الغذاء. |
üzerine çalışıyorum ve bunu yapmanın birçok yolu var ben bilgisayarlara gördükleri ve anladıkları hakkında konuşmaları için yardım etme üzerine odaklanmayı tercih ettim. | TED | هناك طرق كثيرة لعمل ذلك، وأحب أن أركز على مساعدة الحواسب للتحدث عما ترى وتفهم. |
Bu yeni dünyada ölmenin birçok yolu var. | Open Subtitles | الكثير من الطرق للموت في هذا العالم الجديد |
Eğlenmenin birçok yolu var. - Bir çaresine bakarız... evet. | Open Subtitles | -ثمّة الكثير من الطرق للاستمتاع، يمكننا أن نجد شيئًا ما |
Birbirini eğlendirmenin birçok yolu var ve ben hepsine açığım, çocukla sonuçlananlar dışında. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق الاخرى للتسليه ولست عليمه بكلها ماعدا تلك التي يحصل عن طريقها طفل |
- Eminim Albert'ın yaşlı olduğunu ve onu da öldürmenin birçok yolu olduğunu düşünüyorsundur. | Open Subtitles | - أنا متأكد أنك تفكر ألبرت هو رجل عجوز ، وهناك الكثير من الطرق كنت قد قتله أيضا. |
Bir kılıcın tarlaya düşmesinin birçok yolu var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق لوجود سيف فى الحقل |
Bak, hayatım, fark edilmenin birçok yolu var. | Open Subtitles | انظري، عزيزتي، هناك الكثير من الطرق |
Bir insanı devirmenin birçok yolu vardır. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق لسحق الأشخاص. |
Ve teknolojinin bizi yok etmesinin birçok yolu vardır. | Open Subtitles | وهناك طرق عديدة بواسطتها يمكن للتكنولوجيا أن تبيدنا |
Birinin telefonunu kopyalamanın birçok yolu var. | Open Subtitles | يوجد طرق عديدة تستطيع بِها إستنساخ هواتف الأخرين, مفهوم ؟ لا تَقْلقِي |
Bir arkadaşlığı yenilemenin birçok yolu vardır. | Open Subtitles | هناك طرق عديدة لاستعادة علاقة ما.. |
Dramada, kötünün maskesini düşürmenin birçok yolu vardır. | Open Subtitles | "في الدراما،" "هُناك طرق عديدة لكشف الوغد." |
Siz ya da bir arkadaşınız ihtiyaç duyuyorsanız yardım almanın birçok yolu var ve bu bilgilerin çoğu odamın ya da ana ofisin önündeki panoda yazılı. | Open Subtitles | إذن ، هناك طرق عديدة للحصول على المساعدة عندما تحتاج إليها أو إن احتاج إليها صديق ، اتفقنا ؟ و كل هذه المعلومات موجودة على اللوح خارج غرفتي |
Biliyorsun ki, sadık kalarak eğlenmenin de birçok yolu vardır. | Open Subtitles | اتعلمين , هنالك العديد من الطرق التي بقينفيهامخلصةولكنمعذلك ممتعة. |
Para harcamanın birçok yolu var, ama geri kazanmanın yok. | Open Subtitles | العديد من الطرق لإنفاق المال وعدم الحصول على شيء في المقابل |
İnsanların bunu yapmasının birçok yolu var ve görsellerden de görebileceğiniz gibi karmaşık bir sorgu türü. | TED | و هناك طرق كثيرة و مختلفة يقوم الناس بفعلها، و يمكنك أن تراها على الشاشة وهي عملية معقدة من التساؤل. |