Saklayacak birşeyim yok ama, sizi uyarıyorum patron memnun olmayacak. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لأخفيه، ولكن زوجتي لا تحب ذلك. |
Bu da bluzumu ütülemedi demek yani açılış için giyecek hiç birşeyim yok demek. | Open Subtitles | مما يعني أنها لم تكي بلوزتي مما يعني أنني ليس لدي أي شيء لأرتديه في العرض الأول |
Ve yemek hizmeti için burada değilseniz size söyleyecek birşeyim yok. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تبحث عن المطاعم فإنه ليس عندي شيء لأخبرك به |
Sigortaya ihtiyacın yoksa, sana söyleyecek birşeyim yok. | Open Subtitles | لَيْسَ لِي شيء للقَول إليك مالم تَحتاجُ تأميناً. |
Onunla ilgili söyleyecek birşeyim yok. | Open Subtitles | انا ليس لدى اى شئ لأقوله بخصوص ذلك |
Ama sana verecek birşeyim yok. | Open Subtitles | لكن ليس لدي شئ لاعطيك اياه يداي خاليتان |
Ayaklara karşı birşeyim yok. Ben ayak-severim. | Open Subtitles | لا شيء عندي ضد القدم، أنا من أنصار القدم |
onu durdurabilecek birşeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لردعك يمكنك أن تقضي عليّ |
Benim kandimce birşeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لنفسي. |
A.J., Callie'ye kişisel birşeyim yok. | Open Subtitles | (إي.جي), ليس لدي أي شيء ضد (كالي) شخصياً |
Tam olarak işler yürümedi ve şimdi de onlara yaptıracak birşeyim yok. | Open Subtitles | لم ينجح ذلك والآن ليس عندي عمل هم. |
Tam olarak işler yürümedi ve şimdi de onlara yaptıracak birşeyim yok. | Open Subtitles | لم ينجح ذلك والآن ليس عندي عمل هم. |
Daha fazla söyleyecek birşeyim yok. | Open Subtitles | ليس عندي ما أضيف. |
Söyleyecek birşeyim yok. | Open Subtitles | لَيْسَ لِي شيء للقَول. |
Sana diyecek birşeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدى اى شئ لأخبرك به |
Ama sana verecek birşeyim yok. Ellerim boş. | Open Subtitles | لكن ليس لدي شئ لاعطيك اياه يداي خاليتان |
Ama gizleyecek birşeyim yok. | Open Subtitles | لكن لا شيء عندي أخفيه |