Tek bir çadır bile olsa, orada bir sığınağı olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنه يقطن بمنشأة هناك حتى ولو كانت مجرد خيمة |
Mogadishu'nun kenar mahallelerinde bir çadır kentte yaşamaya başladı. | TED | انتهى به الأمر بالعيش في خيمة في ضواحي مقديشو. |
"100 metre ilerde karavan yanında bir çadır var, | TED | أعرف خيمة بجوار المخيم، تبعد 300 ياردة من هنا |
Bu sefer daha büyük bir çadır bulacağız. | Open Subtitles | علينا الحصول على خيمة واحدة اكبر هذه المرة |
Tam gün ışığında bir çadır kurduk ve çadırı içerideki karanlığa yalnızca tek bir ışık ışınının girebileceği şekilde kapattık. | Open Subtitles | نَنصُب خيمة في ضوء النهار و نختمها بإحكام بحيث شعاع واحد من الضوء فقط يستطيع إختراق ظلمتها الداخلية |
Her yıl buraya daha büyük ve iyi bir çadır ve aletlerle gelirsin. | Open Subtitles | كل عام أن تأتي هنا مع أكبر وأفضل خيمة والمعدات. |
bir çadır kurup, sana deve satması için birini bulacağına bahse girerim. | Open Subtitles | اني اراهنك بأنك الان تثبت خيمة وتجد شخص ما لبيعك جمل |
Nemli bir çadır içinde yerde yatıp hazır tavuk yemek izin sayılmaz. | Open Subtitles | النوم على الأرض في خيمة قديمة نأكل فطائر الدجاج المعبأ لا يعتبر راحة |
Dört komutan bir çadır kurup birlikte takılsalar iyi olmaz mı? | Open Subtitles | كم ستتحسن الأمور إذا قامت الشخصيات الأربعة الكبار بنصب خيمة والتسكع سوياً؟ ؟ |
Sonumuz nereye varacak? Parkta bir çadır mı? | Open Subtitles | أين سينتهي بنا الأمر في خيمة على الشاطئ؟ |
Oturma odasında, battaniyelerle bir tane kurabiliyorken neden ormana kadar bir çadır taşıyalım? | Open Subtitles | مثلا، لماذا تقوم بسحب خيمة خارجا الى الغابة عندما تستطيع بناء واحدة ببطانية في غرفة المعيشة؟ |
- Eski bir çadır gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | شممت رائحة مثل خيمة القديمة ما هو الخطأ معك؟ |
Uyuşturucu müptelası birinden yeni bir çadır aldım. | Open Subtitles | لقد حصلنا على خيمة جديدة من رجل توفي توا بجرعة زائدة |
Ama bu sefer, ilk defa emekleriniz için bezden bir çadır ve çamurlu zeminden başka onlara gösterecek bir şeyiniz olur. | Open Subtitles | ولكن هذه المرة، و لأول مرة سوف تمتلك شيئاً بعد كل عملك لتريهم إياه أكثر من خيمة و أرض طينية |
Hayatımdaki ilk Çinliyi küçük bir çadır sirkinde görmüştüm. | Open Subtitles | أوّل مرَّة أرى فيها صيني كان في خيمة مجاورةً ليّ |
Bu şekilde büyük bir çadır oluştururlar taviz vererek. | Open Subtitles | مثل عندما يقومون ببناء خيمة كبيرة عبر التضحية |
Sen sadece çeşme falan görürsen haber ver ya da bir çadır. | Open Subtitles | فقط أخبرني إن وجدت نافورة مياه أو خيمة مخفية أو شيء من هذا القبيل |
ıki kişilik bir çadır alıyorsun. | Open Subtitles | تأخذ خيمة تكفي لرجلين, خيمة من القطن |
Ve mağazada Milhouse için de bir şey buldum. Küçük bir çadır. | Open Subtitles | وقد وجدت شيئاً في السوق لملهاوس "خيمة برية" |
İzin verirseniz... bu tip duruşmalar için... yeni bir çadır kurmak istiyoruz. | Open Subtitles | فاسمح لنا بنصب خيمة لهذه الاجراءات |