Bugün bir çocuğun Playstation'u 1996'dan kalan askeri üstün bilgisayardan daha güçlüdür. | TED | بلاي ستيشن لطفل اليوم أقوى من حاسب عسكري عظيم من عام 1996. |
Amerikalı bir çocuğun müdür yardımcısıyım ve çalıştığım şirket osuran bahçe cinleri satıyor. | Open Subtitles | انا مدير مساعد لطفل الأمريكية يعمل لحساب الشركة التي تبيع يضرطن حديقة التماثيل. |
Böyle bir çocuğun bu alanda hafıza ve bilişsel kusurları olacaktır. | TED | مثل هذا الطفل سيواجه عجزا في الذاكرة والادراك في هذا المجال. |
Belki hoş bir kızla tanışırsın ve bir çocuğun olur. | Open Subtitles | الان ممكن ان تتزوج فتاة جيدة و يكون لديك طفل |
Bir hayalete dönüşmüştüm, insanların bir zamanlar bildikleri ve sevdikleri bir çocuğun silik hatırasına. | TED | أصبحت شبح ذكرى متلاشيه لفتى قد أحبه وعرفه الناس |
Bu soğuk spor, küçük bir çocuğun çıplak ellerine göre... | Open Subtitles | إنها رياضة باردة على طفلٍ صغير عاري اليدين. |
Ufak bir çocuğun boğazını neden kessinler ki? | Open Subtitles | لمَ سيقطع أحد ما حنجرة صبي صغير ؟ قل لي لماذا ؟ |
El Salvador'da doğan bir bebeğin hayatta kalma şansı Detroit'te doğan bir çocuğun şansından fazla. | Open Subtitles | أي طفل رضيع ولد في السلفادور له فرصة أفضل في البقاء من طفل ولد في ديترويت |
Batı İrlanda'da şapşal bir çocuğun hayali arkadaşı olmayı hiç ister miydiniz? | Open Subtitles | هل أردت يوماً أن تكون صديق وهمي لطفل غبي في غرب ايرلندا؟ |
Ben güzeller güzeli, muhteşem azıcık kabız küçük bir çocuğun annesi olmak zorundayım. | Open Subtitles | وانا عليّ ان أكون أُم لطفل صغير جميل ورائع ومصاب بالإمساك قليلاً وانت.. |
Durmadan kağıt parçalayan ve ailesinin kağıt parçalamasını bıraktırmak için her türlü doktora götürdüğü bir çocuğun hikâyesi var. | Open Subtitles | هناك قصة لطفل صغير يستمر في تقطيع الورق و والديه ذهبوا به لكل الاطباء ليجعلوه يتوقف عن تقطيع الاوراق |
Ben burada olduğum sürece kimse bir çocuğun özgürlüğünü elinden alamaz. | Open Subtitles | لا أحد سيأخذ حرية الطفل بينما أنا هنا لا أحد أتسمعوني؟ |
bir çocuğun komünist olmasına imkân yok, yine de onu öldürdünüz. | Open Subtitles | طفلاً لم يكن أبداً شيوعيّاً ورغم ذلك أنت تـُطلق على الطفل |
Eğer hâlâ bir çocuğun varsa, elinden kayıp gitmesine izin verme! | Open Subtitles | أنك مازلت تمتلك روح الطفل بداخلك يجب عليك أن تتمسك بذلك |
Anlayacağın eğer bir çocuğun varsa ve o senden alınırsa... | Open Subtitles | أنت تعلم.. إن كان لديك طفل وهذا الطفل أُبعد عنك |
Bay Burns bir çocuğun size gülümsemesi bundan daha değerli değil mi? | Open Subtitles | سيد بيرنز أليس أكثر أهمية أن لديك طفل ابتسم لك.. |
bir çocuğun okuyarak öğrenmesinin sonu yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك نهاية لما يمكن لفتى متعلم أن يحققه |
Bütün hayatınızı küçük bir çocuğun kavrayışına bağlayamazsınız, bazı hatıraların yansımalarına. | Open Subtitles | لا يُمكنكَ أن تبني حياتَك بالاعتمادِ على تفكير طفلٍ صغير على أصداءِ بعضِ الذِكرايات. |
Dikkat ettim de, evinizde sizin ve tekerlekli sandalyeli bir çocuğun bazı resimleri vardı. | Open Subtitles | انا , لاحظت في منزلك هناك عدة صورة لك مع صبي صغير على كرسي متحرك |
Ama bir vampir için en tercih edilebilir kan, kendi kan grubundan bir çocuğun taze kanıdır. | Open Subtitles | أفضل دمٍ يمكن أن يستهلك هو دم نقي من طفل الذي يطابق دم مصاص الدماء |
Hiç kimse dokuz yaşında bir çocuğun bunu yaptığına inanmaz. | Open Subtitles | لا أحد سيعتقد أن طفل يبلغ من العمر تسع سنوات ويفعل كل هذا. |
Vatandaşlar olarak, hiç bir çocuğun geride kalmamasını istiyorum. | TED | كمواطنة، أطلب منكم عدم ترك أي طفل وراءكم. |
Bugün, sizlere bir çocuğun çok kültürlülüğü tecrübe etmesine yardım etmeniz için çağrı yapıyorum. | TED | اليوم، أنا أتحداكم لمساعدة طفل صغير لتجربة التعددية الثقافية. |
bir çocuğun, anne babasının ikisinin de çalıştığını anladığında ne yapacağına dair bir kural, senaryo ve norm yok. | TED | ليست لدينا قواعد أو مخطوطات أو معايير لما يجب أن نفعله عندما ننجب طفلًا الآن وقد أصبح كل من الأم والأب معيلًا. |
Doksan saniye içinde dokuz yaşındaki bir çocuğun şöyle rahat rahat şifre çözebileceği evdeki tek yere geçmiştim. | Open Subtitles | بعد تسعين ثانية جلست في الغرفة الوحيدة بالمنزل، حيث يمكن لصبي في التاسعة أن يحظى بالخصوصية ويفكّ التشفير |
Tüm çocuklar farklıdır. bir çocuğun daha olursa, bunu anlarsın. | Open Subtitles | جميع الأطفال يختلفون، لو كان لديك طفلٌ آخر لأدركتي ذلك |
Küçük bir çocuğun ninesine şükran gününü hatırlatması gibi. | Open Subtitles | مثل فتى صغير يثير إعجاب جدته في عشاء عيد الشكر |
"Gündönümü arifesinde Gardiyan, bir çocuğun suretinde aramızda yürüyor olacak. | Open Subtitles | في عشية يوم (الشفق) ، سيسير ' ('.. الصائن) بيننا في كيان طفل |