"bir çocuk gibi" - Translation from Turkish to Arabic

• كالطفل
• مثل الطفل
• كفتى
• مثل طفل صغير
• مثل فتى
• كطفل صغير
• فتاك كالغلام
• كطفلة
• مثل الفتي
• مثل الولد
• مثل الأطفال
• شاب إلى
• وكأنه طفل
• وكأنه فتى أحمق
• مثل الطفلة

Garip biri. bir çocuk gibi. Yaşına göre çok genç.
انه مضحك , انه كالطفل هو شاب جدا بالنسبة لسنه

Kaç kere buluştuğumuzu bilmiyorum ama korunmaya ihtiyacı olan bir çocuk gibi bana ihtiyaç duyduğunu hissediyordum.
و لكنى أحسست بطريقة ما أنها فى حاجة إلى مثل الطفل الذى يبحث عن الحماية

Sevgilisini başka bir erkekle basan lanet bir çocuk gibi değil.
و ليس كفتى تافه وجد فتاته تضاجع شخصً آخر

Eminim burada okula başlamasının bütün sebebi, kendisine normal bir çocuk gibi davranılmasını istemesidir.
أنا متأكدة من أنه قادم لهنا للتعلم في المركز الأول لذا يمكن أن يعامل مثل طفل صغير

Tam da kraker kutusunun dibindeki ödülü bulan bir çocuk gibi görünüyorsun.
تبدو مثل فتى وجد جائزة في قاع صندوق مكسرات

Ben oradayken, okyanus beni bir çocuk gibi hafifmişim gibi tutardı, sallardı, atardı.
عندما كنت هناك، كان يشدني المحيط، يأرجحني ويقذفني، كطفل صغير.

Bir filme girip meraklı gözlerle perdeye bakan bir çocuk gibi.
أنت كالطفل الصغير، الذي يدخل على الفلم بمنتصفه ويريد أن يعرف..

Ama tıpkı şımarık bir çocuk gibi geçmişe tıkılıp kalıyorsun.
مع ذلك تقوم بالتعلق بالماضي بهذه الشدة كالطفل الغاضب العنيد

İngiltere'nin aslanlarını bana geri veriyorsun, aynı daha fazla oynamak istemeyen bir çocuk gibi.
إنك تعيد أسود إنجلترا، كالطفل الذي لا يريد الاستمرار باللعب

Seni bir çocuk gibi zaten yıkıyor, taşıyor, altını değiştiriyor.
إنها تغسل لك , تحملك وتلف بك وتغير لك مثل الطفل

Bir filmin, sanki bir çocuk gibi bir sürü ebeveyni olur, bu da ebeveyn gibi davranan birçok birey demektir, yada diğer bir taraftan, film onların bebeğidir.
مثل الطفل الصغير، الفيلم له آباء عدة لنقل أفراد عدة يمثلون الآباء أو ذلك بطريقة مقيتة

Bu yüzden, torununa şımarık bir çocuk gibi davranmak onun için bir hobi hâline geldi.
لذا فإنها تتنتق للنهاية الأخرى الآن و تتصرف مثل الطفل المدلل مع حفيدتها و أصبحت تلك هي هوايتها

8 yaşında, boyundan büyük bir yap-bozu yapamayan bir çocuk gibi meraklandın.
كنت تشعر بالفضول، كفتى في الثامنة أمامه لغز أكبر من سنه

Sonra da 12 yaşındaki bir çocuk gibi kaçarsın. Her zaman olduğu gibi çatıda saklanırsın.
ثم تهرب كفتى بالثانية عشرة و تختبئ بالسطح كعادتك

Onlara sadece aptal, aptal bir çocuk gibi davranmak en iyisidir Kim daha iyi bilmiyorsa, biliyor musun?
الأفضل أن تعامليه مثل طفل صغير لا يعي شيئاً، أتعلمين؟

- Çok kötü bunalımlar yaşadığında ve saçını küçük bir çocuk gibi kesmeye karar verdiğinde Adam senin yanındaydı.
عندما اصابتك لوثة عقلية تماماً وقررتِ ان تقصي شعرك مثل فتى صغير على علبة كعك جميلة

Geliyorsun. Anlaman için özetleyeceğim: Küçük bir çocuk gibi...
دعني أفهمك شيئاً كي تقف وتمسك بيديك كطفل صغير

"Adamını küçük bir çocuk gibi sever sonra onu büyütüp adam olmasını sağlar. "
" احبى فتاك كالغلام الصغير وسوف ينضج ليصبح رجلاً"

bir çocuk gibi, ben hiçbir fikrim yoktu onlar paketlerinde satıldı.
كطفلة صغيرة, لم يكن لدي ادنى فكرة انها تباع في علب.

Yoksa hep tahmin ettiğim üzere şımarık zengin bir çocuk gibi kaçacak mısın?
او ستهرب مثل الفتي المدلل الهارب كما عرفتكم دائما ؟

Detaylı olarak hazırlanmış büyük ve hayali bir oyun oynayan küçük bir çocuk gibi olduğunu düşündüm.
أعتقدت أنه مثل الولد الصغير يلعب لعبة هائلة معقدة من نسج الخيال

Neden normal bir çocuk gibi resim çizemiyorsun bilmiyorum.
لا اعرف لماذا لا تستطيع ان ترسم صورة مثل الأطفال الطبيعيون

* Saf bir çocuk gibi *
* شاب إلى الأبد *

O akvaryumun önüne oturup geri zekâlı bir çocuk gibi sırıtırdı.
لقد كان يجلس امام البرميل ويبتسم وكأنه طفل متخلف

Küçücük bir çocuk gibi torunumu kuma gömdügünü duymustum.
لقد سمعت أنكِ أسقطتِ حفيدي على الأرض وكأنه فتى أحمق ... .

Tıpkı bir çocuk gibi ve çok saf.
لقد كانت مثل الطفلة و بريئة جدا.