Garip biri. bir çocuk gibi. Yaşına göre çok genç. | Open Subtitles | انه مضحك , انه كالطفل هو شاب جدا بالنسبة لسنه |
Kaç kere buluştuğumuzu bilmiyorum ama korunmaya ihtiyacı olan bir çocuk gibi bana ihtiyaç duyduğunu hissediyordum. | Open Subtitles | و لكنى أحسست بطريقة ما أنها فى حاجة إلى مثل الطفل الذى يبحث عن الحماية |
Sevgilisini başka bir erkekle basan lanet bir çocuk gibi değil. | Open Subtitles | و ليس كفتى تافه وجد فتاته تضاجع شخصً آخر |
Eminim burada okula başlamasının bütün sebebi, kendisine normal bir çocuk gibi davranılmasını istemesidir. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنه قادم لهنا للتعلم في المركز الأول لذا يمكن أن يعامل مثل طفل صغير |
Tam da kraker kutusunun dibindeki ödülü bulan bir çocuk gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو مثل فتى وجد جائزة في قاع صندوق مكسرات |
Ben oradayken, okyanus beni bir çocuk gibi hafifmişim gibi tutardı, sallardı, atardı. | TED | عندما كنت هناك، كان يشدني المحيط، يأرجحني ويقذفني، كطفل صغير. |
Bir filme girip meraklı gözlerle perdeye bakan bir çocuk gibi. | Open Subtitles | أنت كالطفل الصغير، الذي يدخل على الفلم بمنتصفه ويريد أن يعرف.. |
Ama tıpkı şımarık bir çocuk gibi geçmişe tıkılıp kalıyorsun. | Open Subtitles | مع ذلك تقوم بالتعلق بالماضي بهذه الشدة كالطفل الغاضب العنيد |
İngiltere'nin aslanlarını bana geri veriyorsun, aynı daha fazla oynamak istemeyen bir çocuk gibi. | Open Subtitles | إنك تعيد أسود إنجلترا، كالطفل الذي لا يريد الاستمرار باللعب |
Seni bir çocuk gibi zaten yıkıyor, taşıyor, altını değiştiriyor. | Open Subtitles | إنها تغسل لك , تحملك وتلف بك وتغير لك مثل الطفل |
Bir filmin, sanki bir çocuk gibi bir sürü ebeveyni olur, bu da ebeveyn gibi davranan birçok birey demektir, yada diğer bir taraftan, film onların bebeğidir. | Open Subtitles | مثل الطفل الصغير، الفيلم له آباء عدة لنقل أفراد عدة يمثلون الآباء أو ذلك بطريقة مقيتة |
Bu yüzden, torununa şımarık bir çocuk gibi davranmak onun için bir hobi hâline geldi. | Open Subtitles | لذا فإنها تتنتق للنهاية الأخرى الآن و تتصرف مثل الطفل المدلل مع حفيدتها و أصبحت تلك هي هوايتها |
8 yaşında, boyundan büyük bir yap-bozu yapamayan bir çocuk gibi meraklandın. | Open Subtitles | كنت تشعر بالفضول، كفتى في الثامنة أمامه لغز أكبر من سنه |
Sonra da 12 yaşındaki bir çocuk gibi kaçarsın. Her zaman olduğu gibi çatıda saklanırsın. | Open Subtitles | ثم تهرب كفتى بالثانية عشرة و تختبئ بالسطح كعادتك |
Onlara sadece aptal, aptal bir çocuk gibi davranmak en iyisidir Kim daha iyi bilmiyorsa, biliyor musun? | Open Subtitles | الأفضل أن تعامليه مثل طفل صغير لا يعي شيئاً، أتعلمين؟ |
- Çok kötü bunalımlar yaşadığında ve saçını küçük bir çocuk gibi kesmeye karar verdiğinde Adam senin yanındaydı. | Open Subtitles | عندما اصابتك لوثة عقلية تماماً وقررتِ ان تقصي شعرك مثل فتى صغير على علبة كعك جميلة |
Geliyorsun. Anlaman için özetleyeceğim: Küçük bir çocuk gibi... | Open Subtitles | دعني أفهمك شيئاً كي تقف وتمسك بيديك كطفل صغير |
"Adamını küçük bir çocuk gibi sever sonra onu büyütüp adam olmasını sağlar. " | Open Subtitles | " احبى فتاك كالغلام الصغير وسوف ينضج ليصبح رجلاً" |
bir çocuk gibi, ben hiçbir fikrim yoktu onlar paketlerinde satıldı. | Open Subtitles | كطفلة صغيرة, لم يكن لدي ادنى فكرة انها تباع في علب. |
Yoksa hep tahmin ettiğim üzere şımarık zengin bir çocuk gibi kaçacak mısın? | Open Subtitles | او ستهرب مثل الفتي المدلل الهارب كما عرفتكم دائما ؟ |
Detaylı olarak hazırlanmış büyük ve hayali bir oyun oynayan küçük bir çocuk gibi olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنه مثل الولد الصغير يلعب لعبة هائلة معقدة من نسج الخيال |
Neden normal bir çocuk gibi resim çizemiyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعرف لماذا لا تستطيع ان ترسم صورة مثل الأطفال الطبيعيون |
* Saf bir çocuk gibi * | Open Subtitles | * شاب إلى الأبد * |
O akvaryumun önüne oturup geri zekâlı bir çocuk gibi sırıtırdı. | Open Subtitles | لقد كان يجلس امام البرميل ويبتسم وكأنه طفل متخلف |
Küçücük bir çocuk gibi torunumu kuma gömdügünü duymustum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنكِ أسقطتِ حفيدي على الأرض وكأنه فتى أحمق ... . |
Tıpkı bir çocuk gibi ve çok saf. | Open Subtitles | لقد كانت مثل الطفلة و بريئة جدا. |