İnsanları bağlamak için prim teklif ediyor ama o sırada... kafasına bir çuval geçirmiş vaziyette. | Open Subtitles | يعرض مكافأة من أجل ولاء الآخرين له بينما يضع كيساً على رأسه؟ |
Başıma bir çuval geçirip beni bir hücreye attılar. | Open Subtitles | وضعوا كيساً على رأسي و قذفوا بي إلى زنزانة |
Başına bir çuval geçirmişler bu yüzden bütün zaman kavramını kaybetmiş. | Open Subtitles | وضعوا غطاء على رأسها فقدت الاحساس بالوقت |
Harvard oyuncaklarla dolu kocaman bir çuval gibidir. | Open Subtitles | هارفارد مثل كيس مملوء باللعب لكن عندما تنتهي العطلة |
Buraya sürüklediği ölü kızın bir çuval patates olmadığına bakarsak, evet. | Open Subtitles | ليست في الواقع كيساً من البطاطس كما يقول , فإذاً نعم |
Merak ediyorum da bir çuval incili mahvetmek tabiri sana tanıdık geliyor mu? | Open Subtitles | أنني مستاء هل أنت مألوف على التخريب بأحجام كبيرة ؟ |
Aslında, bir ucunda mükemmel yapılmış görev, diğerinde ise... bir çuval incir olan bir ölçek olarak düşünülürse, biz daha ziyade-- | Open Subtitles | انه مقياس.. حقيقة مع مهمه مثاليه علينا انهاءها... .. |
CIA olsaydı, ben binayı terk edene kadar beklerdi, sonra da kafama siyah bir çuval geçirip, ellerimi kelepçeleyerek Washington'a götürürdü. | Open Subtitles | لو كانت الاستخبارات لكانوا انتظروا حتى أترك المبنى و وضعوا كيساً على رأسي و سلموني لواشنطن |
Önce adamın kafasına bir çuval geçirin. | Open Subtitles | ضعي كيساً على رأسه أولاً |
Başında bir çuval vardı ve bana bunu yaptı. | Open Subtitles | لقد كان يضع كيساً على رأسه ويفعل هذا... |
Bu biraz zor. Kafasına bir çuval geçirilmiş. | Open Subtitles | قد يكون هذا صعباً هناك غطاء على رأسها |
Kafanda bir çuval vardı. | Open Subtitles | لقد وضعوا غطاء على رأسك |
Onu buradan, bir çuval dolusu patatesmiş gibi alıp götürdüler. | Open Subtitles | لقد قاموا بحمله من هنا و حسب مثل كيس مملوء بالبطاطا |
Sen az önce bir çuval kediden daha mı deli dedin? | Open Subtitles | هل قلت أنني أكثر جنوناً من كيس مملوء بالقطط؟ |
Neden polise bir çuval patates getirdin? | Open Subtitles | ما سبب جلبكَ كيساً من البطاطس لرجال الشرطة ؟ أنا .. |
Her cuma buraya geliyorum, bir çuval patates, bir kova yağ getiriyorum. | Open Subtitles | آتي هنا كل يوم جمعة حاملاً كيساً من البطاطس والخضروات |
Merak ediyorum da bir çuval incili mahvetmek tabiri sana tanıdık geliyor mu? | Open Subtitles | أنني مستاء هل أنت مألوف على التخريب بأحجام كبيرة ؟ |
Aslında, bir ucunda mükemmel yapılmış görev, diğerinde ise... bir çuval incir olan bir ölçek olarak düşünülürse, biz daha ziyade-- | Open Subtitles | انه مقياس.. حقيقة مع مهمه مثاليه علينا انهاءها... .. |